Birilerinin gözü hep başkasının tabağında. Ekonomi bir sosyal bilim olarak hep bu açgözlülüğü sorgulamış.

Dünya Bankası 1990 Kalkınma Raporu’nda yoksulluğun azaltılması için gerekli görülen “kapsayıcılık” yaklaşımı, 1999 yılında Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn tarafından geliştirilen “Kapsayıcı Kalkınma Çerçevesi” ile somutlanmıştı.

Aradan 30 yıl geçti, hâlâ 1970’lerden kalma “hissedar kapitalizminin” yıkıcı etkilerini yaşıyoruz.

★★★

Şirketlerde; “sürdürülebilirlik, çeşitlilik, eşitlik” ilkelerini öne çıkaran kapsayıcılık evresi tamamlanamadığı gibi; otoriterleşme de seçenek olmaktan çıkmıyor.

Kamu idarelerinin güçsüzü “ötekileştiren” uygulamaları; bir virüs gibi şirketlerden, ailelere kadar bulaşıyor.

★★★

Pandemi ile su yüzüne çıkan sorunlar karşısında patronlardan şöyle bir ses yükseliyor:

Şirketlerimizi yönetirken yalnızca daha fazla kâr güdüsüyle hareket etmeyelim; müşteriyi, tedarikçiyi, çalışanı, sosyal paydaşları ve doğaya da fayda sağlayalım.”

★★★

Amerikalı bir filozof ve Virginia Üniversitesi İşletme Profesörü olan Prof. R. Edward Freeman’ın 1984 yılında ortaya attığı ve Türkçe’ye “paydaş kapitalizmi” olarak çevrilebilen “stakeholder” kavramı hatırlandı.

Freeman, Sabancı Üniversitesi’nin davetlisi olarak 2011 yılında Türkiye’ye de gelmişti.

★★★

Uluslararası İş Konseyi (IBC) ve Dünya Ekonomik Forumu (WEF) 2020 yılında “Paydaş Kapitalizm Göstergeleri” ilan etti.

Göstergeler 21 evrensel ilkeyi “insanlar-gezegen-refah ve yönetişim” başlıklarında ele aldı.

Yapılan değerlendirmeler ışığında şirketlerin çevreye, topluma ve yönetişime katkılarını ölçecek, ESG (environmental, social and governance) karne (scorcard) açıklandı.

Bugüne kadar 60’ın üzerinde şirket, finansal raporlamalarının yanı sıra ESG karnesini de ilan etmeyi taahhüt etti.

Koç Holding, “Paydaş Kapitalizmi Göstergeleri”ni kurumsal raporlamalarında kullanacağını taahhüt eden Türkiye’den ilk şirket oldu.

★★★

Pandeminin etkileriyle, yalnızca şirketlerin değil dünyanın yaşamsal döngüsü kırıldı.

WEF’in önerisiyle McKinsey Global Enstitüsü (MGI) ABD’de halka açık 615 büyük ve orta ölçekli şirketin 2001-2015 dönemi faaliyetlerini analiz ederek, bir rapor yayımladı.

★★★

Rapor, paydaş kapitalizmini gerçekleştirmeyi hedefleyen şirketlere rehberlik edecek şu 5 ilkeyi paylaşıyordu:

Yönetim kurulunu sürece dahil etmek-Çevresel hedefler belirleyip takip etmek- Tedarikçilerin gelişimi için çalışmak- Tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılarken uzun vadeli faydaya odaklanmak- Çalışanlara saygı duyup geleceklerine yatırım yapmak.

★★★

Danimarka şirketi Qrsted Enerji’nin başarısı “paydaş kapitalizmin” uygulamasına verilen iyi örnekti.

2008 yılında kullandığı enerji kaynaklarının yüzde 85’i kömür olan şirket, 10 yıllık bir planla 2019 yılına kadar hepsini yenilenebilir enerjiye kaynaklarına çevirdi.

Bu dönüşümle, 2009-2019 yılları arasında; gelirlerini yüzde 43, kârını yüzde 140 ve işletme değerini yüzde 472 oranında arttırdı.

★★★

Dünyanın gündeminde üst sıralara yerleşen “paydaş kapitalizmi” Türkiye’de de bir kongrenin ana konusu yapıldı.

Lazımdı.

İktidarın hali; TL’nin uğradığı değer kaybıyla ortada...

Şirketlere bakarsanız, maden ve imar ruhsatları ile ihale avcılığından başka motivasyonları kalmadı.

★★★

Türkiye Kalite Derneği (Kalder) Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Bayraktar, içinden geçilen “yıkıcı sürece” vurgu yaparak, 16-17 Kasım tarihleri arasında çevrimiçi düzenlenecek “Kalite Kongresi”nin başlığını “Ortak Amacın Gücü” olarak belirlediklerini söylüyor.

★★★

Kriz kahini” olarak bilinen dünyaca ünlü ekonomist Nouriel Roubini’ye 2019’da, geçen sene de Massachusetts Institute of Technology (MIT) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Daron Acemoğlu’na ev sahipliği yapan kongrenin bu yılki konuğu, 2008 Nobel Ödülü sahibi ABD’li ekonomi profesörü Paul Krugman olacak.

Krugman, “Pandemi Sonrası Dünya: Ekonomi” sunumu yapacak.

★★★

Yeni Ticaret Teorisi” kurucularından ve New York Times yazarı da olan Krugman’dan, ABD ve Çin rekabetinden dünyanın nasıl etkileneceğini dinleyeceğiz.

Belki; S-400 füze krizi, Doğu Akdeniz’de yaşanan “soğuk savaş”, Irak, Suriye üzerinden yükselen ve Afganistan’da düğümlenen etnik ve dini çatışmaların şifresini de çözeriz.