AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday gösterdiği Murat Kurum inşaat mühendisi ve bir önceki dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı...
Peki, başarılı mı?
Kaçak yapısı olup da imar affıyla bunları yasal hale getirenler Murat Kurum’a sempatiyle bakabilir ama 6 Şubat depreminde yıkılan binlerce binanın imar affı ile kayıt altına alındığı düşünülürse Murat Bey’in karnesi kırık notla dolar!
Murat Kurum, depremden etkilenen 10 ilde toplam 294 bin kaçak yapının imar affıyla övünmüştü... Övündü de ne oldu? Deprem o binaları yıktı, sonuç felaket!
Şimdi AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Murat Kurum “16 milyon için yola çıktık. İstanbul’un karmaşasını, düzensizliğini, insanlarımızın deprem kaygısını ortadan kaldıracağız.” dedi.
Neymiş? Deprem kaygısını ortadan kaldıracakmış!
Şimdi ona kim inanır?
7 yıl önce de AKP’nin çok önemli bir siyaset adamı “İstanbul’a ihanet ettik” demişti. Onu da hatırlatmakta fayda var!
★★★
İstanbul’u 1994 yılından 2019 yılına kadar tam 25 yıl AKP yönetmişti.
2019 yılında Ekrem İmamoğlu AKP’nin İstanbul saltanatına son verdi.
Çeyrek yüzyıl yönettiği İstanbul’un sorunlarını çözemeyen AKP şimdi kente tekrar hakim olmak istiyor.
25 yıl boyunca (5 dönem) yapamadıkları işleri şimdi mi başaracaklar?
Yeri gelmişken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 21 Ekim 2017’de İstanbul hakkında söylediklerini hatırlatalım. Şöyle demişti:
“40 kat, 100 kat binalar yapmak sizi medeni yapmıyor ama biz de bu tuzağın içine düştük. İstanbul gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehre İHANET ETTİK, hâlâ İHANET EDİYORUZ. Ben de bundan sorumluyum.”
Evet, bu itiraf gibi sözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a aittir...
★★★
İstanbul halkı, AKP adayı kim olursa olsun, 25 yıl onu başkan seçmişti. Fakat 2019’da oy vermedi. 800 binden fazla oy farkı ile Ekrem İmamoğlu seçimi kazandı.
İmamoğlu, AKP’li başkanların 25 yılda yapamadığını 5 yılda yaptı... Hem de iktidarın önüne koyduğu tüm engellere rağmen...
Şimdi İstanbul halkı, başarılı bir belediye başkanını harcayıp, İstanbul’a ihanet ettiklerini itiraf edenlere oy verir mi? Bekleyelim, göreceğiz!
Aras Kargo’nun sorumsuzluğu!
Aras Kargo, ülkemizde faaliyet gösteren çok sayıdaki kargo şirketinden biridir. “Gönderiniz yola çıktığında bile adresinizi değiştirebilir, gönderinizi istediğiniz yerden alabilirsiniz” diye reklam yapar...
Yapar ama bunlar sadece lâf tabii ki...
Geçen ayın 12’sinde İzmir Gökçe Kitabevi’nden, içinde benim çok değer verdiğim bir kitap bulunan gönderi elime geçmedi, yok oldu! Aras Kargo, gönderiyi ya yanlış yere teslim etti, ya da kaybetti!
Ege Bölgesi Şubesi’nden İstanbul Balmumcu Şubesi’ne yollanan gönderi gelmeyince Gökçe Kitabevi, Aras Kargo’nun Ege Şubesi’ne, ben de Balmumcu Şubesi’ne durumu bildirdim. Telefona çıkan görevli, takip numarasını aldı, “Derhal ilgili servise bildiriyorum. Araştırıp size bilgi vereceğiz” dedi... Dedi ama aradan 3 hafta geçti, ne arayan var, ne soran? Kaybolan gönderi hayati bir belge de olabilirdi. Bir özür bile dilemediler!
Bu kadar ciddiyetsizlik ve sorumsuzluk Aras Kargo’ya yakışmadı!
TEBESSÜM
“Okuman yok mu hemşerim?”
Bir parka giden Temel çimenlerin üzerinde güle-oynaya koşmaya başlar. Park bekçisi öfkeyle bağırır:
“Hoop hemşerim, senin okuman-yazman yok mu yaa”
“Var, ne olacak?”
“Varsa, bak oku! Tabelada ‘Çimenlerin üstüne yürümek yasaktır!’ diye yazıyor”
Temel “Asıl sen oku!” der “Kör müsün, ben yürümüyorum, koşuyorum!”
GÜNÜN SÖZÜ
Hayat şartları zordur ve başarı, çalışan insanlara gülümser!