Biliyorsunuz, İstanbul’da çok vahim bir olay yaşandı.

Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Mohammed Hassan Şeyh Mohamud, diplomatik plakalı büyükelçilik otomobiliyle, motosiklet sürücüsü Yunus Emre Göçer’i ezip geçti.

Karakoldaki, adliyedeki “devlet görevlilerimiz” adeta kendisini mağdur, Yunus Emre Göçer’i suçlu göstermeye çalıştı. Göçer’in intihar etmiş olabileceği dahi ima edildi.

★★★

Gerçek er ya da geç ortaya çıkar ama bu defa gerçek ortaya çıkana dek “insani” gerekçelerle Türkiye’de iki yıllık oturma izni bulunan Mohammed Hassan Şeyh Mohamud apar topar serbest bırakıldı ve diplomatik pasaportuyla Türkiye’den kaçtı.

Kitabın ortasından yazıyorum. Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç’un dahi konuyla ilgili kanıtlı gerçekleri “dezenformasyon” olarak nitelediği bir ortamda Mohammed Hassan Şeyh Mohamud’u Türkiye’ye getirip adaletin önüne çıkarmak imkansız. Bırakın Türkiye’ye getirilmesini, Somali’de yargılanıp cezasını çekmesini beklemek de safdillik.

★★★

O nedenle Yılmaz Tunç’a da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da doğrudan çağrı yapıyorum.

Eğer bir trafik cinayetinin kurbanı olan Yunus Emre Göçer’in değil de Mohammed Hassan Şeyh Mohamud’un Cumhurbaşkanı ya da Adalet Bakanı’ysanız hiçbir şey yapmanıza gerek yok. Bırakırsınız, bu cinayetin faili, babasının gölgesine sığınmış Mohammed Hassan Şeyh Mohamud geri kalan hayatını özgür bir şekilde yaşar.

Eğer geride gözü yaşlı bir aile bırakan Yunus Emre Göçer’in Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı’ysanız, gece gündüz uyumaz, gerekirse diplomatik sorun çıkarır Mohammed Hassan Şeyh Mohamu’un cezasını çekmesini sağlarsınız.

★★★

Sadece cezasını çekmesini sağlamak değil.

Yunus Emre Göçer’in geride bıraktığı ailesine de sahip çıkarsınız.

Bakın 25 Ekim 2023 günü Resmi Gazete’de yayınlanan uluslararası anlaşmaya göre Türkiye’den Somali’ye 30 milyon dolar yardım yapılacak.

Ayrıca 6 Temmuz 2022 günü, Cumhurbaşkanı Erdoğan Somali’ye son on yılda 1 milyar dolar yardım yapıldığını açıklamıştı.

Somali, trafik canavarı katilden hesap sormazsa, Türkiye son anlaşma gereği vermeyi taahhüt ettiği mali yardımı kesmeli. Aylık taksiti 2,5 milyon dolar olan o paranın önemli bir kısmını Yunus Emre Göçer’in ailesine tazminat olarak ödemeli!

Aksi takdirde bu ülkede hiçbir insan “Kimin Cumhurbaşkanı ya da Adalet Bakanısınız? Yunus Emre’nin mi Mohammed’in mi?” sorusunu sormadan edemez.

O da Tüzmen’den yumruk yemişti

Bu aralar Türkiye gündeminde milletin asıl dertlerinin önüne hep polisiye olaylar geçiyor. Şimdi de Hakem Halil Umut Meler’e yumruk atan Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’yı konuşuyoruz.

Faruk Koca’nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eski ev sahibi olduğunu, iki dönem AK Parti Milletvekilliği yaptığını ve Cumhurbaşkanı’na doğrudan erişimi olduğunu yazsam herhalde bu cesareti nereden bulduğunu anlamış olursunuz.

Erdoğan’la ilişkisinin ne boyutta olduğunu göstermek için geçmişten başka bir örnek daha vereyim:

2010 yılının mayıs ayıydı.

TBMM’de Anayasa görüşmeleri vardı.

Nasıl olduysa kritik bir maddenin oylamasında AK Parti 10 fire verdi. 10 milletvekili AK Parti’nin istediği yönde oy kullanmadı. 

Faruk Koca, dedektif gibi çalıştı ve o milletvekillerinin isimlerinin olduğu bir liste yaptı ve listeyi Cumhurbaşkanı’na verdi. Bir nevi milletvekillerini gammazladı.

Cumhurbaşkanı o listedeki isimlere çok sert çıkınca da Koca milletvekillerinin hedefi oldu ve özür dilemek zorunda kaldı.

O isimlerden biri de bakanlığı kaybeden Kürşat Tüzmen’di. Tüzmen, TBMM kulisinde “Başbakan yalakalarından hesap soracağım” diyerek Koca’nın üzerine yürüdü ve bir yumruk salladı. Bugün hakeme yumruk atan Koca, o gün Tüzmen’in yumruğuna hedef oldu. Allah’tan araya o dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız girdi ve Tüzmen’i zor bela TBMM’nin bahçesine çıkardı da Koca dayak yemekten kurtuldu.