Baştan mevcut durumu tarif edeyim:

İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, iktidar tarafında ittifak olmasına, DEM Parti ve İYİ Parti’nin güçlü adaylar çıkarmasına karşın önde görünüyor.

Bunun en önemli nedenlerinden biri Murat Kurum.

Şöyle ki:

- Kurum, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisinden beklediği performansı sergileyemedi. Gafları, tepki çeken açıklamaları, komik vaatleri bilinirliğini artırdı ama tepki de çekti. Ekrem İmamoğlu’nun siyasi birikimi ve manevra yeteneği karşısında da sönük kaldı ve etkili olamadı. Siyasete girmeye çalışırken dahi hatalar yaptı:

- Örneğin İHH ziyaretinde yaptığı “Gazze’ye yardım edenler mi ülkenin birliğine beraberliğine kastedenler mi?” açıklamasına sadece muhalefet değil, kendi partilileri de tepki gösterdi. 2019 seçimlerinde “Sisi mi Binali mi” karşılaştırmasının bedelini ödeyen AK Parti kurmayları kendisine bu karşılaştırmalara bir daha girmemesi telkininde bulundu. İmamoğlu da birkaç gün sonra Gazze’ye insani yardım göndererek Kurum’u bu konuda da mat etmeyi başardı.

- Kurum ayrıca halay çekme, horon oynama, şarkı/türkü söyleme konusunda da sınıfta kaldı. Danışmanları, kendisinin siyasal iletişim açısından “ciddiyet” mesajı vermesi gerektiğine dikkat çekerek, bu tür çıkışların ciddiyet unsuruna zarar verdiği uyarısında bulundu. Kurum ise katıldığı yayınlarda ve törenlerde bu uyarıyı dikkate al(a)madı.

“Ciddiyet” kavramını biraz daha açmak gerekirse, “Özgür Efendi” ifadesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ağzından çıktığında tuhaf durmuyor. Ancak Kurum bu ifadeyi kullanınca çok itici ve sakil duruyor. Aynı şekilde Ekrem İmamoğlu horon oynadığında sempatik görünüyor ama Kurum horon oynayınca biraz komik görünüyor.

- Bir başka örnek: Çekmeköy metrosuyla ilgili vaadi, İBB’nin “16 Mart’ta açılışına bekleriz” davetiyle alay konusu olmuştu. Oysa Kurum’dan o konuşmada beklenen Çekmeköy’e metro vadetmesi değil, Çekmeköy metrosunun seçimden önce tam tamamlanmadan alelacele açılmasını eleştirmesiydi. Daha da çarpıcı olsun diye “Hastane durağında durmayacak metroyu” vurgulamasıydı. Sonuçta Kurum 16 Mart’ta açılacak bir hattı hiç yokmuş gibi vadetti ve İmamoğlu ekibine gollük pas vermiş oldu.

- Ankara’da bazı AK Partililer sağda solda Kurum’un yetersiz kaldığına dair yorumlar yapıyor. Bu eleştiriler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kulağına gitmiş mi bilmiyorum ama Erdoğan son haftalarda İstanbul’a kamp kurarak Kurum’un açıklarını kapatmaya çalışarak, bu eleştirilere katıldığını fiilen göstermiş olacak.

★★★

Peki Kurum’un tabloyu değiştirme şansı var mı?

Kurum’un tabloyu değiştirme şansı olmasa da tablonun değişme ihtimali var. Onun anahtarı da DEM Parti ve Yeniden Refah Partisi.

DEM Parti, güçlü adayına karşın çok görünemediği için İstanbul’da oylarını yükseltemiyor.

YRP ise medyada ve sosyal medyada çok göründüğü için oylarını artırıyor.

AK Partililerin yaptığı değerlendirmeye göre DEM Parti yüzde 4’ü geçer, YRP yüzde 3’ün altına düşerse İmamoğlu’nun işi zorlaşabilir, Kurum’a şans doğabilir.

İktidar bu nedenle DEM Parti’nin görünürlüğünü artıracak adımlar atabilir.

Bu noktada da 21 Mart günü, yani Nevruz Bayramı öne çıkıyor.

Sağda solda sürekli DEM Parti karşıtı görünen, DEM Parti’yi terör unsuru gibi gösteren iktidar, bu 21 Mart’ta yurt çapında, özellikle de İstanbul’da büyük Nevruz mitinglerine izin verebilir.

Böylece DEM Parti İstanbul’da da gövde gösterisi yapma şansı bulabilir ve görkemli bir mitingle İstanbul’daki tabanını birleştirip ayağa kaldırabilir.

21 Mart günü İstanbul’da yapılacak büyük DEM Parti mitinginin 10 gün boyunca DEM Parti seçmeninde yaratacağı o duygu DEM Parti’ye oy, Kurum’a umut olarak yazılabilir.

Gördüğünüz gibi işlerine geldiğinde CHP’ye “DEM Parti’yle demlenme” suçlamasını yönelten iktidar, ihtiyaç duyduklarında DEM Parti’ye sarılabiliyor.

Siyaset böyle bir şey!