Sezon başından beri sağ açıkta gördüğümüz Tadic, Adana Demirspor karşısında 10 numarada, Fred’in yokluğunda Szymanski 8 numarada başladı. Mourinho, hem eksiklere hem de takımın yeni yeni form tutmaya başlamasına rağmen tüm taşları yerli yerine oturtmayı bilen bir tecrübe.

Krunic ısrarından kabak tadı vermeden vazgeçmesi ve maçın sonuna doğru, Bartuğ’u sahaya atarak oyuncuya “seni unuttum sanma” demesi, problem tespiti ve çözümü konusundaki ustalığından küçük bir kesit. Ancak sisteminde hâlâ tam olarak otomatikleşmeyen yerler olması, ‘kötü’ denebilecek Adana Demirspor karşısında takımının dalgalı bir performans göstermesinin en büyük sebebi. 

Oyuncuların fiziksel durumunun, eylül sonundan önce beklenen seviyeye gelmesini beklemiyorum. Bu nedenle, Krunic gibi daha çok teknik ve mental sıkıntılar yaşayan oyuncular dışında bireysel eleştiriler için doğru zaman değil. En basit örneği, kafa golleriyle nam salan En-Nesyri’nin, son dakikalarda sıçrarken zamanlama hatası yaparak boş pozisyonda kafayı auta vurması. Hazır değil, takımda çoğu futbolcu gibi onun da zamana ihtiyacı var. 

Yine de, Lugano maçlarından bu yana ivmesi yukarıya doğru seyir gösteren bir Fenerbahçe var. Rakip ceza sahasında 31 kez topla buluşulmasına ve Demirspor kalesinde 15 yaşındaki Deniz Eren Dönmezer olmasına rağmen, sadece 12 şut denemesi oldukça yetersiz. 

17 gün içinde, üçü yüksek şiddetli Şampiyonlar Ligi elemesi olmak üzere 4 maça çıkan Fenerbahçe, 3 galibiyet 1 mağlubiyet aldı. Tek yenilgi, Lille deplasmanındaki 90+3’te yenen şans golüyle geldi. 

Hal böyleyken, ‘Mourinho Chelsea’de şöyle oynattı, Porto’da uçururdu’ gibi maziye dayalı yorumlarla bugünü kıyaslamak kadar anlamsız bir işe bulaşmanın kimseye faydası yok. Kariyeri boyunca hep ezber bozan taraf olan Mourinho, Fenerbahçe ile yeni bir hikayenin ilk adımlarını atıyor. Ne Mourinho eski Mourinho, ne de Fenerbahçe, Chelsea ya da Porto. Burası da Süper Lig.

Salı günü Lille rövanşı ise, bambaşka hikaye. Fenerbahçe’nin, tur için Mourinho takımı kimliğini daha fazla sahaya yansıtmaya ihtiyacı var. Olmazsa da, dünyanın sonu değil. Hem Avrupa hem de lig için uzun  bir yol var.