
Kanadoğlu, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun, Yüce Divan’a sevk etmediği dört eski bakanın aklanmadığını belirterek, “Ancak haklarında beraat kararı verilince aklanmış olurlar. Tapeleri imha etmek, delilleri yok etmektir” dedi. Kanadoğlu, savcılığın bakan çocuklarıyla ilgili verdiği takipsizlik kararının da yasaya aykırı olduğunu savundu.
Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Türk Hukuk Kurumu Başkanı Sabih Kanadoğlu, dört eski bakan ve çocuklarıyla ilgili belgelerin imha edilmesinin “suç olduğunu” belirtti. 4 eski bakanın Yüce Divan’a sevk edilmemesiyle bu dosyanın kapanamayacağını, 276 milletvekilinin bulunması halinde ileride de aynı soruşturmanın yapılabileceğini söyleyen Kanadoğlu, savcılığın Meclis Soruşturma Komisyonu ve Genel Kurul oylama sonucunu beklemeden “takipsizlik” kararı vermesinin de “yasaya aykırı” olduğunu kaydetti.
İşte Kanadoğlu’nun SÖZCÜ’nün sorularına verdiği cevaplar:
“ANAYASA AYAKLAR ALTINDA...”
GAZETELERE ‘Sivil Demokrasi Platformu’ adıyla verilen ilanlarla oylama öncesi TBMM Soruşturma Komisyonu’na baskı kuruldu. Bu bir suçtur ve haklarında yasal işlem yapılması gerekir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da konuşmalarıyla komisyona baskı yaptı. Anayasa’ya bağlı kalacağına yemin etmiş olan cumhurbaşkanı, ‘Ben başka cumhurbaşkanı olacağım’ diyorsa, Anayasa’yı ayaklar altına alacak bir sistem yaratmak istiyor demektir.
“İLERİDE RAHATLIKLA DAVA AÇILIR”
MECLİS Soruşturma Komisyonu’nun, Yüce Divan’a sevk yönünde karar almaması dört eski bakanın ‘aklandığı’ anlamına gelmez. Meclis Genel Kurulu’ndan da, Yüce Divan’a sevk etmeme kararı çıksa bile aklanmış sayılmazlar. Ancak eski bakanlar haklarında beraat kararı verilince aklanma olur.
İLERİDE koalisyon ya da tek başına gelen iktidar, 276 oyla bakanlar hakkında soruşturma komisyonu kurabilir. Örneğin haziran ayında yapılacak seçimlerde muhalefet partisi iktidara gelirse bu dava rahatlıkla canlandırılabilir.
“ZAMAN AŞIMI BEKLENMELİ”
BAKANLARLA ilgili konuşma kayıtlarının (tapelerin) imha edilmesi yönünde karar alınması Türk Ceza Kanunu’nun 281. maddesine göre suç teşkil etmektedir. Tapeleri imha etmek, delilleri yok etmek demektir. Tapeler ve diğer delillerin zaman aşımına kadar muhafaza edilmesi gerekir. Zaman aşımı bile beklenmeden bunlar imha edilecekse, bu onların ‘suçluların telaşı içinde olduklarını’ gösterir.
“ERDOĞAN DA TUTUKLANABİLİR”
BAŞBAKANLIĞI döneminde Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili önemli iddialar gündeme getirildi. Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın, şimdi Cumhurbaşkanı olması, onun yargılanması önünde bir engel oluşturmaz. Cumhurbaşkanı bu makamda sorumsuzdur. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı dönemindeki eylemlerinden dolayı suçlanıyorsa 276 oy sonucu Yüce Divan’a sevk edilebilir. Dolayısıyla cumhurbaşkanıyken, başbakanlığı döneminden dolayı yargılanabilir. Yüce Divan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı, Başbakanlığı döneminden suçlu bulursa hakkında tutuklama kararı da verebilir.
AYM, barajla ilgili tarihi bir karar alabilirdi
SABİH Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin yüzde 10 olan seçim barajını “yetkisizlik” nedeniyle ele almamasıyla “tarihi bir fırsatın kaçırıldığını” söyledi. Kanadoğlu, “Karar şeklen doğrudur. Ancak demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere, temsilde adalete örnek olacak tarihi bir karar da alınabilirdi. Kanunda, yasa maddesinin hak ihlali konusu yapılamayacağı belirtiliyor. Baraj, yasadan doğmaktadır. Anayasa Mahkemesi kanununda böyle diyorsa da, 45. maddeyi Anayasa’ya aykırı bulup iptal eder, bir takım aşamalardan sonra barajla ilgili kararını verebilirdi. Böyle bir kararla demokrasiye büyük hizmet olurdu.”



