İlk yarının 40 dakikası al gülüm ver gülüm...…Ne Galatasaray gidiyor Trabzon’un üstüne ne Trabzonspor geliyor Galatasaray’ın.… Ama Trabzon daha katı oynuyor. Hiçbir şekilde pres yapmıyorlar. Sarı-kırmızılılar gelince karşılıyorlar. ‘Pozisyon yok gibi’ diyebiliriz. Son beş dakika hareketleniyor, karşılıklı pozisyonlar var.

Trabzonspor’un yedekleri oynatması çok doğal, çünkü kupa finali oynayacak. Eskiden kupa finalisti Avrupa’ya gidebiliyordu. Şimdi o değişti. Yani Trabzon’un Avrupa’ya gitmesi için kupayı kazanması lazım. Öyle olunca bütün gücüyle o maça hazırlanıyor. Fenerbahçe’nin de söz söyleyeme hakkı yok. Galatasaray geldi seni sahanda iki kez yendi.

İkinci yarı Galatasaray biraz kıpırdandı, kıpırdayınca pozisyonları buldu. Üst üste o kadar korner yersen sonunda pozisyon hatası yaparsın, Abdülkerim de golünü atar. Trabzon son 20 dakikada birkaç oyuncu değiştirdi ama sonucu değiştiremedi. Galatasaray ‘tek tek basaraktan’ şampiyonluğa gidiyor.

Galatasaray’ın rakibi üstüne gelirse onların arkasına giderek pozisyon yakalıyorlar ama daraldı mı kıpırdamıyorlar. Nitekim ilk 40 dakika öyle geçti. İkinci yarıda Trabzon geldi, olan oldu.

Sarı-kırmızılar için zor maç olmadı. Zaten Trabzon’da Galatasaray’ı severler. Trabzon’un bir parçası olan İdman Ocağı’nın rengi de sarı-kırmızılıdır.

Hakem için de zor maç olmadı. Muslera’nın bir pozisyonu var. Zaten oradaki olay, ofsayt çıktı. Rakibine kasıtlı faul yaptığı için hakem sarı kartı geri almadı.

Galatasaray fazla zorlanmadan İstanbul’a dönüyor ve Gaziantep’teki finale de moralli çıkacak. Yalnız anlamadığım bir şey daha var: Bu Trabzonspor-Galatasaray maçı neden evvelsi gün oynanmadı? Yani cuma akşamı… Bir gün daha fazla dinlenirlerdi. Fenerbahçe dün gece oynayabilirdi. İki takımının çarşamba maçı var. Şu gözüküyor: Galatasaray, şampiyonluk kupasını evinde alacak.