ABD ve Batı emperyalist güçlerin Güneydoğu’da bir bağımsız Kürt devleti amaçladığını sağır sultan biliyor.
ABD bu sinsi plana, AKP de menfur amaçlarına ulaşmada engel gördükleri Türk Ordusu’nu güçsüz bırakmak, Atatürkçülük ve devrimlerini zaafa uğratmak için her türlü melanete baş vuruluyor.
İşgal kuvvetlerinin bile yapamadığı bir cüretle ülke, içten çökertilip, böldürülüyor. Vahdettin, tahtı uğruna ülkesini İngiliz oyunu “Sevr’e” feda ediyor. Bunlar da “bir başkanlık uğruna”, ülkelerini ABD oyunu Kürdistan’a feda ediyorlar.
2002’den önce “Türk yok Türkiyelik var”. Ya da Türk kelimesi anayasadan çıkacak denseydi Türkiye’de kıyamet koparılırdı.
2002’de terörü sıfırlayan albay ve generallerin tümünün zindana attırılıp terörün tekrar hortlatılacağı, 40 bin kişinin katili terörist başının Türk Devleti’ni parmağında oynatacağı kimin aklına gelirdi?
Atatürk büyük bir basiretle iktidardakilerin gaflet ve dalalet içinde olacaklarını çok iyi görüyor. Bu nedenle vatanı Türk gençliğine emanet ediyor. Ama şimdi Türk gençliğinin üstüne ölü toprağı seriliyor.
Atatürk ekseninden saptıkça kendileri de sapıklaşıyorlar.
Ata anıtlarına çelenk koymayı yasaklıyor. İsmini ve zaferlerini tarih kitaplarından sildiriyorlar.
Anafartalar, Alman Van Sanders Paşa’nın zaferidir dediler. Van Sanders yazdığı kitapta “Çanakkale Atatürk’ün dehasıyla kazanılmış mucize bir
zaferidir” deyince şimdi de Anafartalar’ı melekler kazandı diyorlar. Peki, o melekler I. Dünya ya da Balkan Savaşları’nda neredeydiler?
Bir yanda tarihte İnönü ya da İstiklal Savaşı denen savaşlar olmamıştır diyor. Diğer yanda Atatürk İstiklal Savaşı’nda İzmir’de Yunanlıları denize dökerek soy kırım yaptı diyorlar.
Yenik Yunan Başbakanı Venizelos ise “Atatürk Tanrı’nın Türk milletine lütfettiği bir dehadır” diyor.
Çörçil, “İngilizleri İstanbul’dan püskürten Atatürk’e asrın lideri, müstesna bir devrimci, müstesna bir teşkilatçı” diye övgüler yağdırıyor.

Kimse “Yahu siz ne yapıyorsunuz aklınızı mı kaçırdınız?” diyemiyor

Atatürk, “Milli bütünlük ve birlik” diyor. Bunlar “Türkiye 33 ayrı etnik A.Ş’ce parsellenen arazi parçasıdır” diye fetva buyuruyor.
Atatürk, “en hakiki mürşit ilimdir”, bunlar “en hakiki mürşit hoca efendidir” diyor.
Atatürk, soyumuzla gururlandırıyor. Bunlar, soyumuzu, sopumuzu inkar ediyor.
Atatürk, “çağdaş uygarlık düzeyi”, bunlar “molla-bedevi” düzen diyor.
Dinimiz, vatan için cihat (savaş) emrediyor. Bunlar analar ağlamasın numarasıyla acz içinde vatanı peşkeş çekiyor.
Atatürk vatanın varlığını şehit ve gazilerimize borçluyuz diyor.
Bunlar “şehitlere kelle” diyor. Gazileri “haddinizi bilin” diye azarlıyor.
Atatürk, “milli şuur ve çağdaş eğitimle donatılmış bir gençlik”, bunlar “molla eğitim, kindar-dindar gençlik” amaçlıyor.
Atatürk, “Köylü milletin efendisidir” diyor. Bunlar anamızı ağlattınız diye feryat eden köylüyü “Al ananı çek git” diye fırçalıyor.
Atatürk’ün manevi huzurunda krallar gözyaşları döküyor. Bunlar 10 Kasım’da Anıtkabir’de sap gibi saygı duruşunda bulunmak bizim için en büyük azaptır diyor.
Atatürk döneminde devlet katında bir tek hırsızlık ya da yolsuzluk olayına tanık olunmuyor.
Bunlar ise “devletin malı deniz yemeyen domuz”u ilke ediniyor.
Tüm bunların yüzde biri başka bir ülkede yaşansa yer yerinden oynardı.
Ama Türkiye’de yaprak kımıldamıyor.
Bir savcı ve mahkeme, akıl almaz bir sorumsuzlulukla “lehteki tüm delil ve tanıkları reddedip bir hukuk katliamıyla devlet ve orduyu çökertmekten” çekinmiyor. Kimse “yahu siz ne yapıyorsunuz, aklınızı mı kaçırdınız” diyemiyor.
Teröristbaşı daha önce basına sızan taleplerini inkar etmiyor. Sinsi taleplerini bu kez cilalayıp, yağlayarak ilan ediyor. Herkes keriz yerine konuyor. Mitingde ne bir Türk Bayrağı ne de Türkçe bir pankart bulunuyor.
Dünyada kendi vatanını bu denli bir gafletle kefenleyen başka bir medya, aydın kimlikli hokkabazlara tanık olunuyor.
90 yıllık Cumhuriyet’in yerine yeni bir model devlet oluşturacağız diye kükrüyor. Bağımsızlık mücadelesini silahla değil, siyasetle yapacağız yutturmacasıyla tüm PKK katillerinin yurt dışı affını sağlıyor. Bunun da Meclis’çe onanması talimatını veriyor. Meclis onarsa BM’ce terör örgütü sayılmıyorlar.
Ya silahsız mücadelede sonuç alamazlarsa uslu uslu oturacaklar mı? Kimse bunu sormuyor.
Bu rezaletlere medya, üniversiteler, sendikalar, aydın, bilim adamları en ufak bir tepki göstermiyor. Aksine Türklüğe musallat bölücü virüslerin piyonları olma zilletine düşüyorlar. Sonuç:
ABD’nin yarattığı AKP’nin semizlediği ejder “orduyu, yargıyı, devleti çökerttikten sonra şimdi de ülkeyi yutmaya kalkıyor”.
ABD’nin senaristliği, terörist başının reji ve baş aktörlüğünde “terörle her yere varılır” isimli Dümbüllü oyunu milyonların önünde sahneleniyor.