ASUMAN ARANCA / ANKARA

Ankara Başsavcılığı, eski Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun terör örgütü PKK ile yapılan “çözüm süreci” görüşmelerine ilişkin, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile HDP’liler hakkında “terör örgütü ile görüşme yapmak ve terörü meşrulaştırmak” iddiasından yaptığı suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Kararda, çözüm sürecinin sürdürülmesi için hükümete hem kanuni yetki verildiği, hem de Anayasaya göre, ülkede güvenlik ve asayişi sağlamak görevinin hükümete ait olduğu belirtilerek, “Dolayısıyla bu sürecin yasal bir çerçevede devam ettiği tespit edilmiştir” denildi.

"Yürütme organı TBMM'ye karşı sorumlu"

Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlara bakmakla görevli Başsavcı Vekili Hüseyin Şahin tarafından verilen takipsizlik kararında, çözüm süreciyle ilgili şikayetleri üzerine daha önce de soruşturmalar başlatıldığı ve yine takipsizlik kararları verildiği hatırlatıldı. Kararda, Anayasa'da belirtilen üç erkten özellikle yürütme organının “ülkenin iç ve dış güvenliğinden dolayı TBMM’ye karşı sorumlu” olduğu ifade edilerek, "Terör, uzun yıllardır ülke gündeminde olan, 30-40 bin insanın öldüğü, binlerce kişinin şehit olduğu, ülke ekonomisine milyarlarca dolar zarar verdiği, ülkemizin iç güvenliğini tehdit eden, vatandaşların temel hak ve hürriyetlerinin kullanılmasına engel olan, bu hakların kullanılmasını tehdit eden bir gerçektir” denildi.

"Süreç yasal"

Anayasadaki kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği", ülkenin iç güvenliğinin sağlanması, vatandaşın can ve mal güvenliğinin korunması, vatandaşları temel hak ve hürriyetlerinin teminatı altına alınması görevinin" hükümete ait olduğu vurgulanan kararda, şu ifadeler yer aldı:

“Anayasal bir güç (erk) olan yürütmenin (hükümetin) asayişi ve güvenliği sağlaması en temel göreve ve yetkisidir. 6551 sayılı Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun ve gerekçesi incelendiğinde temel amacın toplumsal bütünleşmeyi sağlamak ve terörü sonlandırmak olduğu vurgulanmış, TBMM tarafından da kanunun bu amaçla çıkarıldığı ve hükümete de çözüm sürecinin sürdürmesi için kanuni yetki-görev verdiği görülmüştür. Dolayısıyla bu sürecin yasal bir çerçevede devam ettiği tespit edilmiştir.”