Ben izne giderken Ortadoğu’da bir Suriye, bir tek de Esad vardı. İki hafta bitti. İzinden döndüm, birikmiş gazetelere baktım, Ortadoğu’da yine harita üstünde bir tek Suriye var. Fakat Esad ya da “Esed” ikiye çıkmış. Suriye, Türkiye’ye taşınmış.
Rejim güçleri.
Silahlı muhalifler.
Aynı Suriye!
Devlet ve ordusu.
Karşısında isyancı.
İki başkent oluşmuş.
İki ordu kurulmuş.
İki bayrak sallanıyor.
İki vatan olmuş.
Ve İkinci Esad!
***
Gazeteler birinci sayfalarına renkli büyük boy fotoğraf koymuşlar. Sanırsın Suriye manzaraları.
Kazılmış hendekler.
Roket yemiş evler.
Bombalı tuzaklar.
Uyuyan mayınlar.
Kurşunlanan polisler.
Her saat başı şehitler.
Barikatlar arkasında ellerinde kanas, snaypır,  zırhlı delici roket atar, uzun namlulu keleş silahı taşıyan insanlar. Bir büyük kentin 120 bin nüfuslu ilçesinde  yol enkazında tüplere bağlı patlamaya hazır bombalar. Kapıları Kalaşnikofla delik deşik edilmiş evler. Mermi dumanı tüten sokaklar.  Battaniyeler ile ölüsünü taşıyan insanlar. Duvarları bomba ile delinmiş devlet binaları.  Kaçırılmış 10 gümrükçüden 15 gündür gelmeyen haberler.
Yol kesenler.
Yol yasaklayanlar.
Evini, kasabasını, köyünü bırakıp, omuzunda iki çul eşyası ile çocuklarını elinden tutmuş göç eden anneler babalar. Onların terk ettiği kentlerin içinde kayalar ve kum torbalarından yapılmış barikatların arkasında “öz yönetim” ilan ettik diyen Varto, Silvan, Lice, Cizre, Yüksekova isimleri sayılan tam 17 ilçenin Kandil ile bağlantı kurmuş isyancıları... Özerklik ilan edenler soluğu Kandil’de alıyorlar. Kandil ise bombalanıyor; bunlar soluğu nerede alıyorlar? Suriye’de Esad’ın isyancılarına Türkiye kucak açmıştı, Türkiye’nin isyancılarına kim kucak açıyor?
***
Cizre’de Nur Mahallesi’nde TSK’nın keşif taburunun 150 metre uzağında emniyet müdürlüğü binasının yakınında örgüt karargah kurmuş. Lice’den sadece 22 kilometre uzaklıkta bir tepede örgüt karargahındaki direğe de Öcalan’ın posteri asılmış. Bir tepede Türk Ordusu’nun askeri diğer tepede PKK’lı terörist. İlçelerde terör örgütü kışla evler kurmuş, takviyeli beton sığınaklar ve mevziler inşa etmiş. Kışla evleri birbirine bağlayan yer altı tünelleri örülmüş.  5 bin teröristi donatacak ağır silah yığınağı Türkiye’ye sokulmuş. Bütün bunları barış süreci sırasında ve bakanların silahlı isyana kalkışanlara şirinlik olsun diye “ben de olsam dağa çıkardım” dedikleri yıllarda yapmışlar. Terör örgütünün elinde Suriye iç savaşında kullanılan MİLAN tanksavarları, helikopter ve uçakları vurabilen SA 7 füzeleri,  alçak irtifa hava savunma Amerikan Stinger füzeleri var.
Kalkışma hızlanıyor.
Kardeş kavgası.
Bölünme.
Parçalanma.
Emperyalist planlama.
Aynı Suriye!
İkinci Esad!

Kıvırtma Müftü efendi!

CHP’den büyük destek, övgü, alkışlarla  milletvekili olmuş eski müftü İhsan Özkes, döndü. CHP’ye ağır saldırı yaptı. İstifa etti, Saray’a koştu, el etek öpercesine övgüler yükseltti. Allah sesiyle konuşup “Peygamber Efendimiz yaşasaydı bu Saray’a gelirdi” diyerek AKP’ye yanaştı. Siyaset ahlakına tüy dikti. Kıvırtma Müftü efendi. Ne aldın onu söyle.