Sosyolog ve düşünür Ziya Gökalp, unutulan adamlardan biridir. Ziya Gökalp’i hatırlayalım. Kenetlenelim. El ele verelim. Kafalar arasında açılan o uzak mesafeyi kapatalım. Ziya Gökalp, “Türkleri sevmeyen bir Kürt, Kürt değildir. Kürtleri sevmeyen bir Türk de, Türk değildir” demişti. Kafalar arasındaki mesafeyi kaldırmayı önermişti. Ziya Gökalp, Diyarbakırlı bir Kürt’tü. PKK ve ona dış ve iç destek verenler Ziya Gökalp’in Diyarbakır’daki müzesini, içindeki kitaplarını yaktılar.
Cizre’yi de yakıyorlar.
Cizre Kobani’dir.
Dediler.
Kanton ilan ettiler.
Cizre’yi Türkiye’den kopmuş, kendi özerk yönetimini kurumuş stratejik bir üs haline getirmek için savaşa girişen PKK’ya sivil destek sunmak için yürüyüş yapıyorlar. Yürüyenlerin içinde hükümetin 2 bakanı da var,

* * *

Bakanlar ve kafalar.
Kafalar arasında!
En uzak mesafeler.
En uzak mesafe ne Afrika’dır. Ne Çin. Ne Hindistan. Ne seyyareler. Ne yıldızlar geceleri ışıldayan. En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir, birbirini anlamayan...(Can Yücel’in şiiri)
3’ü de hükümetin bakanı.
2 Bakan Cizre’ye yürüyor.
1 Bakan karşı çıkıyor.
Cizre’yi Kobani yapmak isteyen PKK’ya destek olsun diye arkasına sivil insanları da takmış yürüyen Kalkınma Bakanı ile Avrupa Birliği Bakanı’na hükümetin İçişleri Bakanı, izin vermiyor.
Binlerce kilo patlayıcı.
Kurulmuş barikatlar.
Roketatarlar.
Tuzaklı bombalar.
Hepsi Cizre’ye yerleşmiş.
Binlerce kilo patlayıcı, kurulmuş barikatlar, roketatarlar, tuzaklı bombalar Cizre’de “bir alan hakimiyeti” kurmak ve orayı Türk Ordusu’nun koruma gücünden koparıp “kurtarılmış bölge yaparak” kanton sistemi yerleştirmek içindir.
3 Bakan.
3 kafa.
Arada en uzak mesafe.
Mesafeyi kaldırsalar görecekler: Binlerce kilo patlayıcıyı, roketatarı, tuzaklı bombayı Cizre’ye CIA’nın TIR’ları, MOSAD’ın TIR’ları, belki de İran’ın SAVAMA TIR’ları, belki de Almanya’nın BND TIR’ları getirip PKK militanlarının eline tutuşturdular.

* * *

Ve Kürt ayrılıkçıların kafasına sizi “Ortadoğu’nun petrollerine pay sahibi yapacağız” taşeronculuğunu soktular.
Gören gözler görüyor.
Bilenler biliyor.
Bir ABD-İsrail planı var. Kuzey Irak’tan Kuzey Suriye’ye uzanacak petrol boru hattı için alan yaratmayı planladılar. Bunun için Arapları ve Türkmenleri bölgeden sürmek istiyorlar. Suriye ve Kuzey Irak’taki Kürtleri “petrol taşeronluğuna” soyundurdular. Bu oyunu bozmaya çalışan Türkiye’ye karşı PKK’yı kullanıyorlar. ABD, İsrail, Almanya, Fransa, İngiltere bu oyunu yönetiyor. Oyunda önemli olan Akdeniz’e İsrail üzerinden petrol terminali kurmak. Petrolü büyük güçlerin (ABD-AB) kontrolünde Akdeniz’e akıtmak. Türkiye’yi dışarda bırakmak için de PKK bölücülüğünü destekleyerek Kürt ile Türk’ü birbirine düşürmek. Bu planı göremediği için 13 yıllık iktidar, 3 yıldır PKK’nın silahlanmasını seyretti, orduyu kışlasında, polisi karakolunda kalmaya mecbur etti.
Bakanlar ve kafalar.
Kafalar arasında.
En uzak mesafeler.

Eyvah...(!) Eyvah...(!)

Dünyanın en yüksek tüccar, sanayici, esnaf, özel girişimci üyesine sahip ticaret odalarından biri olan İstanbul Ticaret Odası’nın başkanı İbrahim Çağlar, feryat-figan bağırmaya başladı. Diyor ki; biz hesaplarımızı dolar yıl sonunda 2.50 olacak diye yaptık. Oysa şimdiden 3 TL’yi aştı. Biz özel sektör girişimcilerinin 35 milyar dolar dış borcumuz var. Dolar beklenmedik şekilde artınca aradaki kur farkı yüzünden borcumuz da 17.5 milyar dolar birden arttı. Devlet bize yardım etsin. Borcu olana 2.70’ten dolar satsın. Devlet bankaları da bize yüzde 50 faiz indirimli kredi versin. Eyvah...(!) Eyvah...(!)