Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ve Akçakale ilçelerinde vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devran değişti, her şey çok daha güzel olacak” dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle;

İnşallah önümüzde çok daha güzel günler olacak. Menderes kardeşimizle birlikte Ceylanpınar'da yeni bir dönem başladı. Altayıpısıyla üst yapısıyla Ceylanpınar bir başka güzel. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşımda inşallah Ceylanpınar bugüne kadar görmediklerini görecek. Gıda ve tarım da aynı şekilde. Az önce buraya gelirken asfaltlanan yolları gördük. Geçmişte böyle şeyler var mıydı? Şu granit yollar bile var mıydı? Yoktu. Biz her zaman yanınızdayız, yanınızda olmaya devam edeceğiz.

"HEDEF MART 2019-KASIM 2019 SEÇİMLERİDİR"

Hanımlar kapı kapı dolaşarak gönülleri kazanacağız. Gençler sizler de kapı kapı dolaşacak, genç gönülleri bu çatının altına davet edeceksiniz. Durmayacağız, çok çalışacağız. Zira Rabbim çalışana veriyor. Yan gelip yatana geliyor. Yeni anayasa oylandı. Yüzde 50'nin üzerinde evet dendi, Ceylanpınar 50'nin üzerinde evet dedi, ama yeterli değil. Biz Ceylanpınar'dan daha çoğunu bekliyoruz. Ceylanpınar bu kararı verirse daha fazlası olur. Şimdi hedef Mart 2019, Kasım 2019. İki önemli seçim var. Buna şimdiden hazırlanacağız.

"RABİAMIZI BİLMEZLER"

Siz Suriye'den gelen kardeşlerinize Ensar oldunuz. Oralardan kovulanlara, topraklarını terk edenlere siz Mekke Medine arasındakiler gibi Ensar oldunuz. Sizler inşallah bundan sonra da Ensar olma görevini biz Müslümanlara yakışır şekilde yapacaksınız. Rabiamızı Kılıçdaroğlu gibiler bilmiyor, anlamaz. Kandil atıkları da bilmez.

"MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"


Cumhurbaşkanı Erdoğan Akçakale ilçesinde yaptığı konuşmada ise "Suriye'nin kuzeyinde PYD, YPG bunlar bir gayretin içerisindeler. Yanınızda, arkanızda kim olursa olsun, bilesiniz ki Türkiye Cumhuriyeti devleti, silahlı kuvvetleriyle bütün imkanlarıyla kuzey Suriye'de bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyecektir" dedi.

"ABD'YE SÖYLEDİK"

Erdoğan, "Bunu biz Amerikaya da söyledik, diğer ülkelere de söyledik. Asla böyle bir şeye lütfen fırsat vermeyin, verirseniz oradaki mücadele farklı olur ve sizler terör devletleriyle anılırsınız. Bu konuyla ilgili mücadelemizi de sürdüreceğiz" diye konuştu.

Erdoğan referandumdaki destek için tekrar teşekkür ettiği vatandaşlardan 2019 yılında yapılacak seçimlerde daha yüksek oranda destek istedikten sonra Harran’a gitti.

HARRAN'DA SURİYELİLERLE İFTAR YAPTI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa'nın Harran İlçesi'nde düzenlenen 'kardeşlik iftarı' programına katıldı. Burada Türk ve Suriyeliler ile birlikte orucunu açan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra meydanda kurulan sofralardaki yüzlerce kişiye hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın alana kurulan platformdan yaptığı konuşma, bir Suriyeli tarafından da Arapçaya tercüme edildi.

Erdoğan, devlet olarak Suriyeliler için 30 milyar dolar harcadıklarını anlattı.  Batının birkaç bin insanın hesabını yaparken Türkiye'nin 2 milyon kişiye ev sahipliği yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, batılı ülkelerin verdiği sözlerini tutmadığını ifade etti.

'SURİYE'NİN KAYBEDENİ İSLAM DÜNYASI OLMUŞTUR'

Erdoğan şöyle konuştu: "Suriye krizi tarihe kara leke olarak yazılıyor. On yıllardır diğer ülkelere demokrasi, hukuk dersi veren batılı devletler Suriye'nin demokrasi, hak taleplerine sırtlarını döndüler. Kendi vatandaşları için en temel hak olan demokrasiyi Suriyeli kardeşlerimize lüks gördüler. Uluslararası toplum Suriye'de bir milyon insanın terör örgütleri ve kendi halkına zulüm uygulayan devletle onları destekleyenler tarafından katledilmesine seyirci kaldı. Bu süreçte Suriye'de yıkılan şehirlerin enkazı altında masum bedenlerle beraber insanlığın itibarı da kalmıştır. Suriye'nin asıl kaybedeni bunca Müslümanın alçakça katledilmesine yeterli tepkiyi veremeyen İslam dünyası olmuştur. Batının bir damla petrolü bir insanın canından daha değerli gören çarpık anlayışına alet olmak, hiçbir Müslümana yakışmaz. Biz bu çarpıklığa karşı sesimizin çıktığı, gücümüzün yettiği, elimizin ulaştığı kadar mücadele ettik, ediyoruz. Bölgedeki istikrarsızlıktan nemalananlar bizim hak, adaletten bahsetmemizden rahatsız oluyor.

"MİT TIR'LARININ DURDURULMASI AYNI KİRLİ PLANIN ESERİDİR"

Ülkemize karşı yürütülen karalama ve iftira kampanyalarının sebebi işte budur. DEAŞ terörüne karşı en büyük mücadeleyi veren ve bu örgüte en büyük kaybı yaşatan Türkiye'yi teröre destek vermekle itham etmenin nedeni, Suriye'deki oyunu bozuyor olmamızdır. Sadece bu iftiralarla kalmadılar, Suriye'deki ateşi ülkemize taşımaya kalktılar. Reyhanlı olayı, DEAŞ'ın intihar saldırıları, PKK eylemleri, FETÖ ihanet şebekesinin darbe girişimi, Suriyeliler ile Türkleri karşı karşıya getirme çabaları hep bu planın parçalarıdır. Türkmenlere yardım götüren MİT TIR'larının durdurulması, yine aynı kirli planın eseridir. Türkiye'ye yönelik bu aşağılık senaryoda figüranlık yapanlar şimdi hukuk önünde hesap veriyor. İnşallah Suriye'deki, Irak'taki oynanan oyunları hep birlikte, bunları tezgahlayanların başına geçireceğiz."

'EN UFAK TEHDİTTE GEREĞİNİ YAPARIZ'

Erdoğan, Suriye'nin kuzeyinde PYD-YPG terör örgütünün olası tehdidi halinde de gereğini yapacaklarının mesajını verdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: "Fırat Kalkanı Harekatı ile ilk adımı attık. Bölgede 2 bin kilometre karenin üzerinde alanı teröristlerden temizleyerek Suriyeli kardeşlerimize emniyet içinde yaşayabilecekleri güvenli bölgeler kurduk. Cerablus, El Rai, Dabık, Bab'ta bu imkanı hazırladık. Bu sayede yüz binden fazla Suriyeli evlerine, yurtlarına, yıllardır hasret çektiği ana vatanlarına döndüler. Bu sayı her geçen gün biraz daha da artıyor. İnşallah bundan sonra da Suriye'de barış ve huzur gelmesi için, ülkenin toprak bütünlüğünün muhafazası için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz. Suriye'de devam eden bu olumsuz gelişmelerin, yarın bir gün eğer sınırlarımıza bir tehdit oluşturması, böyle bir vakayla karşı karşıya kalırsak, bütün dünya şunu bilsin, bizler Fırat Kalkanı ile ne yaptıysak, aynını orada yapacağız.

"STRATEJİK ORTAKLARIMIZ TERÖR ÖRGÜTÜYLE BERABER HAREKET EDİYOR"

Ne yazık ki stratejik ortaklarımız terör örgütleriyle beraber hareket ediyorlar. Biz kendilerine; 'gelin DEAŞ terör örgütüne karşı bu işi beraber yapalım' dedik. 9 koalisyon ülkesiyle beraber, biz DEAŞ denilen bu terör örgütünü halledemez miyiz? Bu PYD, YPG bunlar terör örgütüdür. Ne yazık ki burada ısrarlı oldular. Biz de kendilerine şunu söyledik; yarın bir gün ülkemiz için en ufak tehdit oluşturmaları halinde biz kimseye danışmaz, gereğini yaparız. Bugüne kadar her şeyde uluslararası hukuka dikkat ettik; Gaziantep'te 53 kardeşimizi şehit ettiler, artık sabredemeyiz dedik ve Cerablus'a girdik. Arkadan Rai´ye girdik, arkadan Dabık'a girdik, arkadan El Bab'a girdik. Şu anda 2 bin kilometre kareyi aşkın alan kontrolümüzdedir. Şimdi oraya gerçek sahipleri döndü, dönüyorlar. Gelin Münbiç'te de bunu yapalım dedik. Oyalama yapıyorlar. Rakka'da beraber yapalım dedik, terör örgütü YPG ile hareket etmeye karar verdiler. Siz bilirsiniz dedik. Şimdi yürüyorlar, bakalım ne yapacaklar."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK ile mücadelenin de aralıksız süreceğini belirterek, "Bu vatanı böldürmeyiz. Tendürek, Cudi, Gabar, Bestler Deresi neresi olursa olsun, nerede çukurcular varsa çukura gömülürler. Nerede hendekçiler varsa, hendeğe gömülürler. Harran, Akçakale, Ceylanpınar böyle ayakta durdukça, Türkiye böyle ayakta durdukça önümüze kimse geçemeyecektir."

"YOLLAR YÜRÜMEKLE AŞILMAZ"

Erdoğan konuşmasının son bölümünde ise isim vermeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Türkiye Cumhuriyeti'nden başka asla bir devletimiz olamaz. Devlet içinde devlet olamaz. Birileri ülkemizi bölmek isteyenlerle beraber yollarda yürümek isteyebilirler. Varsın yürüsünler, yollar yürümekle aşılmıyor. Biz de diyoruz ki; ülkenin birlik beraberliğini bozmayın, dayanışmamıza gölge düşürmeyin. Yürümekle bir yere varamayacaksınız, aslolan bu milletin gönlüne yürümektir. Biz bu milleti seviyoruz" şeklinde konuştu.