Murat Karayalçın, CHP Altıeylül İlçe Başkanlığı'nın düzenlediği 'Anayasa, dış politika ve sosyal belediyecilik' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Anayasa değişikliği konusundaki gelişmeleri meclis platformundan izlediğini, 2'nci tur oylamada da kabul göreceğini, ardından referanduma gidileceğini kaydeden Karayalçın, CHP'nin 'hayır' yönünde oy kullanacağını vurgulayıp, "Anayasa değişikliği girişiminin Türkiye'nin çoğulcu yapısına ters düştüğünü, Türkiye'yi çok büyük tıkanıklıklara götüreceğini ifade etmek istiyorum. Yanlış bir iş yapılmaktadır. Bedeli çok ağır olan, halkımız için, yurdumuz için çok ciddi sakıncalar yaratacak olan bir sistem değişikliği gündeme getirilmiş bulunmaktadır" dedi. Karayalçın, şöyle devam etti:

"Çeşitli anketlerden, halkımızın bu konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi olmadığını görüyoruz. İnsanlarımızın yüzde 72'si bu değişikliği, değişik düzeylerde bilmediklerini ifade etmektedirler. Yüzde 40'a yakın bir bölüm 'hiçbir bilgim yok' ifadesini kullanırken, daha farklı düzeyde bilgisi olanlarla birlikte; 'biraz biliyorum', 'az biliyorum' diyenlerle birlikte halkımızın yüzde 72'si ne olacağını, değişiklik metninin ne olduğunu bilmediğini ifade etmiştir. Türkiye'nin yurt içinde ve yurt dışında çok ciddi saldırılara maruz kaldığı bir dönemdeyiz. Sayın Cumhurbaşkanı 'milli seferberlik' ilan ettiğini söyleyecek ölçüde içinde bulunduğumuz sürecin vahametini ortaya koymaktadır. Ama bir yandan da gerçekten ulusal bütünlüğe çok ciddi olarak gereksinme duyduğumuz bir dönemde, toplum parçalara ayrılmaktadır. Toplumun çoğulcu yapısı dışlanmaktadır. Türkiye tek adam yönetimine doğru sürüklenmektedir. 2017 Nisan başında bir referandum yapılacak. 2019 yılı Kasım'ında da eğer bu referandum 'evet' diye sonuçlanırsa, referandumun gereği olan seçimler gerçekleştirilecek. O zaman ben soruyorum; yani 2 yıl sonra bu değişiklik uygulamaya taşınacaksa hangi nedenle apar topar, hem de bu ortamda halkımıza yeterince bilgi sunulmadan bir referandum yapılmasını öngörüyorsunuz Biz buna karşıyız. Ancak bizim gerekçelerimizin bu süreç içinde halkımıza ayrıntılı bir biçimde anlatmamızın olanakları da, araçları da ortadan kaldırılmaktadır. Başkentimizde 1 ay boyunca gösterilerin yapılması, toplu basın açıklamalarının yapılması yasaklanmıştır. CHP'nin kitle iletişim araçlarına ulaşma konusunda karşı karşıya olduğu engelleri dikkate aldığınızda, TRT'nin işleyişini, yapısını, yaklaşımını göz önünde bulundurduğunuzda, Cumhuriyet Halk Partisi'nin görüşlerini, gerekçelerini yeterince açıklamaktan yoksun bırakılacağını açıkça görebilirsiniz."

MHP'NİN TUTUMUNU ELEŞTİRDİ

Anayasa değişikliği sürecinde MHP'nin takındığı tavrı nasıl değerlendirdiği konusundaki soruyu yanıtlayan Karayalçın, şunları söyledi:

"MHP'nin tutumuyla ilgili gerçekten çok şey söylemek isterim. Siyasi partiler, siyasetçiler Türkiye'nin daha iyi yönetilmesi için bir anayasa değişikliğini gerekli görebilirler ve bunu toplumla paylaşarak, gerekçelendirerek savunabilirler. Niye anayasa değişikliği geliyor gündeme Hangi gerekçeyle böyle bir değişiklik tasarlanmıştır ve gündeme getirilmiştir AKP'nin gerekçelerinin ne olduğunu biliyorum. Ama bu gerekçeleri doğru bulmuyorum. Milliyetçi Hareket Partisi'nin neden destek verdiğini de anlayabilmiş değilim. Sayın Devlet Bahçeli yaptığı açıklamada, Türkiye'de anayasal düzenle, fiili durum arasında çok büyük bir kopuş yaşandığını bu duruma son vermek gerektiğini bu gerekçeyle bu süreçte, AKP'yi desteklediklerini söyledi. Tespitinde, değerlendirmenin birinci bölümüne katılıyorum. Türkiye'de anayasanın öngördüğü yapı ve sistemle Türkiye'nin fiili yönetimi arasında çok büyük farklılıklar bulunmaktadır. Bunun daha basit anlatımı, yönetimin anayasa dışında bir uygulama sergilediğidir. Eğer anayasayla fiili durum arasında böyle bir farklılık varsa, bunun anlamı anayasanın ihlal edilmiş olduğudur. Çok açık olarak Milliyetçi Hareket Partisi anayasanın ihlal edilmiş olduğunu dile getirmektedir. Anayasa ihlal ediliyorsa, yapılması gereken, anayasayı ihlal edenlere karşı durmaktır. Onlarla birlikte anayasayı değiştirmeğe kalkmak değildir. Bu nedenle ben Sayın Bahçeli'nin ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin değerli yöneticilerinin böyle bir uygulama içinde olmalarını, böyle bir gerekçeyi seslendirmiş olmalarını doğrusu anlayamıyorum. Ben referandumda anayasa değişikliğine halkımızın hayır oyu vereceğini düşünüyorum. Yapılmış anketlerden daha şimdiye kadar yüzde 44'ten daha fazla 'evet' diyen bir anket sonucuna rastlamadım. Yalnızca yüzde 40-44 bandında bir 'evet' çıkacağı görülüyor. Referandumdan 'evet' de çıksa 'hayır' da çıksa bir erken seçim öngörüyorum. Bu yükün, bu sürecin taşınamayacağını, sürdürülemeyeceğini düşünüyorum."

DHA