Her seçim öncesi Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na “Memur Kemal Efendi, sen SSK’yı batırmış adamsın” diye başlayıp “Türkiye’nin  en büyük bütçeli kurumu onun döneminde hep zarar etmiştir” diye devam eder. Klasiktir...
Oysa Kılıçdaroğlu’na, “SSK’yı batırdın” deyip duranlar, kendi yarattıkları tabloya baksalar, hiç konuyu açmazlar. AKP iktidarı boyunca karlı tek bir dönem var mı? Yok!
Bakın, AKP devraldığında bütçeden kuruma aktarılan para 15 milyar liraydı... Son durum ne? 2016 yılında sosyal güvenliğe aktarılan 108 milyar lira... Yine de yetmiyor!
Bu yıl? Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) yaklaşık 21 milyar lira açık vermesi bekleniyor ve bütçeden muhtemelen 117 milyar lira transfer yapılacak.
Tam olarak şudur, durum budur, diyemiyoruz. Neden? SGK mali bilgileri de içeren faaliyet raporunu zamanında yazamadığı için Sayıştay da denetim yapamıyor. Hangi kurumda denetim yapılabiliyor ki?
Aslında SGK batakları, merkezi bütçenin batağı olarak ortada duruyor. “Toplayabildiğim kadarını toplayayım” mantığı ile çıkartılan aflar, sonrasında aflara da çıkan yeni aflarla kamufle edilmeye çalışılıyor.
Elde olan verilerle hesaplanırsa karşılaştığımız tablo bir felaket!

TÜRKİYE’Yİ DİBE ÇEKİYOR

Bakın, 2003-2016 yılları AKP döneminde verilen toplam açık 278 milyar lira... Bu rakamları o yılların dolar kuru ile hesaplayıp liraya dönüştürür ve gerçek rakama ulaşma çabasını gösterirsek ortaya bambaşka bir rezalet çıkıyor; 634 milyar lira net açık!
Nasıl kapanacak bu açık? Kapanamaz! Rakamlar fena... Kayıtlı 21 milyon 130 bin çalışana karşılık, 11 milyon 750 bin kişi emekli maaşı alıyor.
Eldeki rakamlara göre bir emeklinin maaşı, 1.8 kişinin aldığı maaşın içinden ödeniyor.
Ters çevirelim... Türkiye’de bir aktif sigortalı 0.9 kişinin bakımını üstlenirken, bu oran Almanya’da  2.2, ABD’de  2.3, Kore’de 2.5, Finlandiya’da 2.6, Fransa’da 2.8 seviyelerinde. Türkiye’de çalışan kendini karşılamaktan aciz...
Sonuç? Türkiye’de SGK’nin prim gelirleri emekli maaşlarına ve sağlık harcamalarına birden yetmiyor. Sistemin iflas etmemesi için para aktarmak gerekiyor. Para da gelmiyor!
2016’da ekonomi büyüyemeyince iç tüketim, ithalat azalınca vergi gelirleri de düştü, Hâlihazırda sahip olduğumuz cari açık kamburuna SGK açıkları bütçeyi kurutunca verilen bütçe açığı da eklendi. Bir ekonomi için en tehlikeli açmaz çifte açıktır. Bir süre sonra el avuç açtırır.
Bu kadar açıkla nereye kadar gideriz bilemiyorum ama maaş yerine yemek çeki, antibiyotik yerine aspirin vermeye başladıklarında suçlunun yine Kılıçdaroğlu olacağı aşikâr!