Önce birinci soru:
Dini cemaat sadece ona inananlarının desteğiyle yaşayıp ayakta durabilir mi?
Cevabı kim bilir?
Cemaat hoca efendileri bilir!
Başbakanlar bilir.
Bir de gazeteciler bilir.
Ancak her gazeteci bilmez.
Söz gelimi benim tür gazeteciler bilmez. Ne başbakanlar, bakanlar, cumhurbaşkanları ile ilişkim, tanışıklığım vardır. Ne tarikat şeyhleri ve cemaat hoca efendileri ile yakınlığım. Bu sorunun cevabını en iyi cemaat gazeteciliği yapanlar bilir.
Gazeteci  görünümlü cemaatçi.
Haber yazarmış gibi yapar.
Cemaatin çıkarını kollar.
Yorum yazarmış gibi yapar.
İktidarı yıkar, yağlar.
Cemaatin hocası ile başbakan ya da cumhurbaşkanı arasında “bir çatlama-kırılma-iktidar kavgası olursa”  üşenmez, ar etmez  getir-götür postacılığına da soyunur. Cemaatin hoşuna gitmeyen, işini tarafsızca yapan biri çıkarsa; o zaman da “fitne ve iftiraya” soyunur.

*  *  *

Yalım Eralp,(tanımam, hiç karşılaşmadım) uzun yıllar Türk Dışişleri’nde elçilik, büyükelçilik yapmış. ABD’de, Yunanistan’da, İtalya’da, Belçika’da, Hindistan’da ve Avusturya’da görevler üstlenmiş. Emekli oldu,  diplomatik hayatının hikayesini “Bir ‘monşer’in  hatıratı” adlı kitabında topladı. Kitabın 179’uncu sayfasında şunlar yazılı: “Bakan Mümtaz Soysal, “Araplar seni vuracak” diyordu.  Çiller arkamda durdu. Metin  (dönemin başbakanı Çiller’in konuşma metni), Dışişlerinin de onayından geçmişti. Geçmemiş gibi davrandılar. Fehmi Koru TV yayınları yaptı hakkımda... Yazılar yazdı: “İstanbul’un tanınmış dönme ailelerindendir” diye...  İma belli. Daha sonra iş Meclis’e geldi... O sıralarda Çiller’e bir soru önergesi yöneltilmiş. Babamın doğum yeri soruluyor. Selanik. Amaç beni İsrail ile ilişkilendirmek... Ne olmuş babam Selanik doğumluysa?”
Bu alıntıyı niçin yazıyorum?
Bizim gazetenin iki genç yazı emekçisi Mediha Olgun ile Gökmen Ulu,   19 gün oldu hapisteler. Bu iki genç gazeteciyi  hapse götüren iddianameyi yazan Savcı ile kararı veren hakim, Fehmi Koru’nun “iftira ve fitne makinesi” gibi çalıştığının belgesini  görsünler  diye yazıyorum.
Diplomatın kitabında var.
İftiracılığı meslek edinmiş!

*  *  *

Şimdi ikinci soru:
Dini cemaat ile ona destek veren siyasi iktidar arasında çatlama başlar da kavga büyürse  kim galip gelir?
Cevabı önceden kim bilir?
İki taraftan da haber alan bilir.
Fuat Uğur adlı bir yazar, başlangıçta AKP iktidarı ile Fetullah Cemaati birlikte iç içe- kucak kucağa olduklarında ikisine de yakın duran bir gazeteciydi.  Fuat Uğur,  “cemaatin yitireceğini, iktidarın kazanacağını” çok önceden gördü. Fuat Uğur, Fitneci Fehmi gibi ikili oynamayıp  15 Temmuz darbe girişiminden aylarca önce; “... Tekrar cemaatçi kripto askerleri uyarıyorum. Devlet ve komuta kademesi  her şeyi biliyor ve suç işlemeye teşebbüs etmenizi bekliyor” diye yazdı.
Ey Hakim!
Ey Savcı!
Ey Adalet?
Darbe girişimi olacağı aylar önceden, biliniyor, yazılıyor. Siz 2 genç gazeteci; Mediha Olgun ile Gökmen Ulu’yu   “Fitneci Fehmi” nin iftirasıyla”
19 gündür hapiste tutmaktasınız!