Malezya Sivil Havacılık Kurumu Başkanı Azharuddin Abdul Rahman yetkililerin uçağın kaçırılmış olabileceği ihtimalini de değerlendirdiklerini vurguladı.Rahman Vietnam'ın güneyinde deniz üzerinde enkaz parçaları görüldüğü haberlerinin doğrulanmadığını da söyledi.
Malezya Havayollarına MH370 sefer sayılı uçak Kuala Lumpur'dan Pekin'e doğru uçarken kaybolmuştu. Yetkililer kayıp yolcuların yakınlarına kendilerini en kötü ihtimale hazırlanmalarını söyledi.

Bir tanesi İranlı
Kuala Lumpur'da basın toplantısı düzenleyen Malezya Emniyet Müdürü, uçağa çalıntı pasaportla girdiği ortaya çıkan iki kişiden birinin 19 yaşındaki bir İranlı olduğunu söyledi.
Uçağa çalıntı pasaportla binen iki yolcunun Kuala Lumpur Uluslararası Havaalanı'nda çekilen görüntüleriEmniyet Müdürü Halid Ebu Bekir, Kuala Lumpur-Pekin uçuşunu yaparken kaybolan uçaktaki diğer şüphelinin kimliğinin ise halen araştırıldığını ifade etti. Yetkililerin İranlı gencin Almanya'nın Frankfurt kentinde yaşayan annesi ile temas kurduklarını belirten Ebu Bekir, "Kimliği tespit edilen şüphelinin Almanya'ya gitmeye çalıştığını tahmin ediyoruz" dedi.
Uzmanlar, uçağa sahte pasaportlu bir yolcunun binmesinin bir güvenlik ihlali olduğunu ancak kaçak göçün çok yaygın olduğu bölgede bu duruma sıkça rastlandığını belirtiyor.

Interpol'ün açıklaması
Uluslararası polis teşkilatı Interpol, sahte pasaport taşıyan iki kişinin terörist oldukları yönünde bir şüphe bulunmadığını açıkladı. Interpol yetkilileri, olayda insan kaçakçılığının söz konusu olduğunu bildirdi.
Uydular devrede
Çin Halk Kurtuluş Ordusu gazetesi, Malezya uçağının bulunabilmesi için uyduların devreye sokulduğuna yer verdi. Haberde, Çin'in navigasyon, haberleşme ve hava durumu verilerini alabilmek için on uyduyu konumlandırdığı belirtildi.

Vietnam ve Malezya açıklarında 50 gemi ve 34 uçak arama çalışmalarına katılıyor.
Dün akşam Vietnamlı yetkililer biri uçak kapısına benzeyen iki parça görüldüğünü söylemişti. Ancak bu bilgi yalanlandı. Yetkililer terör olasılığını da değerlendiriyor ve uçaktaki bazı kişilerin kimlikleri kontrol ediliyor.

Yolcuların telefonları halen çalıyor
Kayıp uçakla ilgili yürekleri ürperten bazı bilgiler de gelmeye başladı. Çin medyasında çıkan haberlerde, uçaktaki yolculardan bazılarının telefonlarının, akrabaları tarafından arandığında çaldığı ancak cevap veren olmadığı öne sürüldü.
İngiliz Mirror gazetesinin haberine göre, Çin devlet televizyonu, yolculardan birinin kız kardeşinin, canlı yayında ağabeyinin telefonunu ararken çekilen görüntülerini yayınladı.

"ARADIK AMA ÇALMADI"
Bian Liangwei isimli kadın, "Bu sabah ağabeyimin telefonunu iki kez aradım ve çaldı. Öğlen bir daha aradığımda, yine çalıyordu" iddiasında bulundu. "Ben ulaşabiliyorsam, polis de onun yerini bulabilmeli. Hâlâ hayatta olduğuna dair bir ihtimal var" diyen Bian, ağabeyinin numarasını havayolu şirketine ve Çin polisine verdi.
AİLELER HAVAYOLU ŞİRKETİNE İNANMIYOR
Washington Post, bazı yolcuların ailelerinin Çin’in online iletişim servisi QQ’da aktif halde gördükleri iddiasına yer verirken China.org.cn sitesi de en az 19 ailenin uçaktaki yakınlarını aradığı ve telefonların çaldığı iddiasında bulunduğunu belirtti. Aileler bu iddiaların ardından Malezya Havayolları’nı doğruyu söylememekle suçluyor.
Dünya şimdi bu soruyu soruyor!

"TELEFONLAR ÇALIYOR" İDDİASINI YALANLADI
Malezya Havayolları sözcüsü Ignatius Ong ise düzenlenen basın toplantısında, kendilerine verilen numaraları aradıklarını ancak telefonların çalmadığı açıklamasında bulundu.

Malezya Uçağındaki 239 Kişi İçin Tören
Cumartesi günü Kuala Lumpur-Pekin seferi sırasında radardan kurtulduktan sonra haber alınamayan uçağın 239 yolcusu için dua ediliyor. Çin’in Zuji kentinde öğrenciler yolcular için mum yaktı, ‘Onlar için dua edin‘ yazılı pankartlar taşıdı.
SAHTE PASAPORTLAR
Interpol iki yolcunun kendi veri tabanlarında çalınmış olarak görülen iki pasaportla uçağa bindiklerini doğruladı. Tayland'da yıllar önce kaybolan bir İtalyan ve bir Avusturya pasaportuyla uçağa binen yolcuların biletlerini aynı anda aldıkları saptandı.
Bu yolcuların bilet numaralarının da birbirini takip ettiği ve her iki yolcunun da Pekin'den Avrupa'ya giden bir uçakta yer ayırttıkları belirtildi.
Beş yolcunun da bilet aldıkları halde uçağa binmedikleri anlaşıldı. Malezya Havayolları bölgenin en büyüklerinden biri ve her gün 80 farklı noktaya yaklaşık 37 bin yolcu taşıyor.
İNSAN KAÇAKÇILIĞI YAYGIN
Güneydoğu Asya, insan kaçakçılığı ve uyuşturucu şebekelerinin yoğun faaliyet gösterdiği bölgelerin başında geliyor. İnterpol’e göre, dünya üzerinde 40 milyon kayıp pasaport bu açıdan büyük tehlike arz ediyor. Çalıntı pasaportlu yolcuların Pekin üzerinden Amsterdam'a transit biletleri bulunması, şüpheli yolcuların kaçak göçmen olabileceği ihtimalini destekler nitelikte.
ABD UYDU GÖRÜNTÜLERİNİ TARADI
ABD'nin Malezya uçağının radardan kaybolduğu sırada bölgeyi kapsayan tüm uydu kayıtlarını incelediği, ancak herhangi bir patlama belirtisine rastlamadığı kaydedildi. Amerikalı kaynaklara dayandırılan söz konusu bilgiye göre, uydular o sırada bölgenin tümünü kapsayan görüntüler alabiliyordu.
EN GÜVENLİ SAFHADAYDI
Cuma gününü cumartesiye bağlayan gece Malezya'dan havalanan Boeing 777, iki saat sonra, 10 bin metrenin üzerindeki irtifada, uçuşunun belki de en güvenli olması gereken safhasında seyrediyordu. Pilotlardan herhangi bir acil durum sinyali alınamadı. Hava koşulları normaldi ve çevresinde çarpışma ihtimali doğuracak herhangi bir hava aracı yoktu. Ancak, iki dev motoru sayesinde 16 saate varan mesafelere uçma kabiliyeti bulunan, havayollarının gözde modelleri arasında yer alan dev uçak aniden radardan kayboldu. Havacılık uzmanları, Boeing 777 gibi bir uçağın söz konusu şartlar altında düşmesinin son derece olağan dışı olduğuna işaret ediyor.

DÜŞTÜĞÜNE KESİN GÖZÜYLE BAKILIYOR
Yolcu uçaklarının en güvenlilerinden biri olarak kabul edilen Boeing 777’nin Vietnam ve Malezya arasında denize düştüğüne kesin gözüyle bakılıyor. Toplam 10 ülkenin düzinelerce hava ve deniz aracıyla yürüttüğü arama çalışmalarında ise hiçbir enkaz parçasına erişilemedi.
KABİN PATLAMASI OLABİLİR Mİ
Uçağın havada gövde bütünlüğünün birden bozulması ihtimali bulunuyor. Havacılıkta 'kabin patlaması' olarak tabir edilen olay, kabin içi basıncın yarım saniye gibi bir sürede süratle düşmesi neticesinde meydana geliyor. Uçaktaki patlamayı ani büzülme ve parçalanma takip edebiliyor. Metal yorgunluğunun yanı sıra, ciddi bakım ihmal ve hataları söz konusu duruma yol açabiliyor.
Ancak bazı uzmanlar, Boeing 777 gibi modern bir uçağın gövdesinde ancak patlayıcı bir maddenin çözülme yaratabileceğini öne sürüyor.
KARA KUTU TARTIŞMALARIUçağın nasıl düştüğü gizemini korurken, aradan geçen dört günde enkaza ulaşılamamış olması kara kutu tartışmalarını alevlendireceğe benziyor. Olağan şartlarda sinyal göndermesi gereken kara kutunun bu fonksiyonunu her zaman yerine getirememesi nedeniyle, havacılıkta eşzamanlı uydu takip sistemlerinin kullanılması bir süredir gündemde.
AMERİKALI ŞİRKETİN 20 ÇALIŞANI VARDI
Kaybolan uçakta Freescale Semiconductor isimli bir Amerikan şirketinin 20 çalışanın bulunması, şirketlerin bu kadar çok sayıda personeli aynı taşıtla seyahate göndermesinin doğru olup olmadığını da gündeme getirdi. Hong Kong basınında yer alan haberlere göre, Teksas merkezli firma, Malezya ve Çin'deki projeleri nedeniyle kilit mühendis ve teknik elemanlarını Uzakdoğu'ya gönderdi.
Küresel iş dünyasında çok sayıda büyük ölçekli şirket, genel müdür, finans direktörü ve diğer üst düzey bazı pozisyonlardaki personelin aynı uçakla seyahat etmesine izin vermiyor. Ancak, iş hayatının genel akışı içerisinde ilgili kural görmezden gelinebiliyor.
AİR FRANCE KAZASIYLA PARALELLİK
Malezya Havayolları'na ait uçağın aniden kaybolmasıyla Air France uçağının 2009'da Atlantik'e düşmesi arasında bir takım benzerlik ve farklılıklar dikkat çekiyor.

BENZERLİKLER
- Aramalar sonuç vermedi. Malezya uçağının dört gündür hiçbir parçası bulunamadı. Air France uçağının gövdesine kayboluşundan iki yıl sonra ulaşıldı, bazı kuyruk parçaları ise bir hafta sonra bulunmuştu.
- Her iki uçak da rotalarındaki planlı irtifada ve sabit seyir hızıyla ilerliyordu.
- Her iki havayolu şirketinin uçakları çarpıcı güvenlik siciline sahip. Malezya uçağı Boeing 777’yle Air France uçağı Airbus A330, sivil havacılık tarihinin en emniyetli uçakları arasında gösteriliyor.
- Acil durum sinyali her iki uçaktan da gelmedi. Havacılık uzmanları, sıkı kurallar ve eğitimlere rağmen, pilotların hayati önem taşıyan anlarda teknik sorunları çözmeye öncelik verebildiğine dikkat çekiyor.
- Her iki uçak da hasarlı. B777 ve A330 daha evvel apron kazalarında son derece küçük çaplı hasarlar almış ve bu hasarlar onarılmıştı. A330 kazasına ait raporda, uçağın düşüşüyle onarım arasında bağlantı bulunmadığı belirtilmişti.
FARKLILIKLAR
- Air France uçağı, ACARS olarak adlandırılan veri bağlantı sistemi aracılığıyla kaza öncesindeki dört dakikada uydulara 24 mesaj aktarmıştı. Oysa, aynı sistemin kurulu olduğu Malezya uçağından tek bir mesaj bile alınamadı.
- Uçaklar seyirlerinin farklı aşamalarındaydı. Malezya uçağı, henüz seyir irtifası ve yüksekliğine oturalı kısa süre olmuştu ve kontrol muhtemelen pilottaydı. Air France uçağı ise seyrinin ileri aşamalarındaydı ve kaptan pilot sorun çıktığında istirahatteydi.
- Hava koşulları Malezya uçağının rotasında iyiydi. Fakat, Air France uçağı düştüğünde şiddetli türbülansa girmişti ve rotasındaki hava koşulları kötüydü.
- MH370 sefer sayılı Malezya uçağı hava trafiğinin oldukça yoğun olduğu bir bölgede kayboldu, muhtemelen üç dört ülkenin radar görüş alanındaydı. AF447 sefer sayılı Air France uçağıysa okyanus orasında, radarların göremediği bir noktada seyrediyordu.
- Air France uçağı okyanus sularının derinliklerinde bulundu ve bu faktör arama çalışmalarını karmaşıklaştırdı. Oysa, Malezya uçağının kaybolduğu bölgede deniz derinliği en fazla 50-60 metre.
- AF447 uluslararası sularda düştü, dolayısıyla soruşturma Fransa'nın önderliğinde yürütüldü. MH370'in Malezya ve Vietnam arasında nereye düştüğü belirsizliğini koruyor. Malezya ve Vietnam kendi karasularında birbirlerinden büyük oranda bağımsız olarak arama yürütüyor. Uçağın iki ülke karasularının dışındaki uluslararası alanda düşmüş olması halinde, uçağın sahibi olan Malezya soruşturma yetkisini tekeline geçirecek.

Havacılık tarihinin en büyük gizemlerinden biri
Malezya yolcu uçağının Cuma akşamı 239 kişiyle kayıplara karışması, uçakta bulunanların yakınlarının yaşadığı dram bir yana sivil havacılık tarihinin de en büyük gizemlerinden biri olarak gösterilmeye başlandı. Yaşanan bu olay, bir uçağın nasıl kayıplara karışabileceği sorularını ve geçmişteki sivil havacılık 'sırlarını' akıllara getirdi.
Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'dan Çin'in başkenti Pekin'de gitmek üzere havalanan Malezya Havayolları'na ait 370 sefer sayılı uçağın, kalkıştan iki saat sonra radarla bağlantısı kesildi. Uçakla iletişimin kesilmesinin üzerinden 60 saatten fazla bir süre geçti ancak ne enkaza dair bir bilgi var ne de başka bir ipucu.
Yetkililerden yapılan son açıklamada, Güney Çin Denizi üzerinde saptanan büyük yağ tabakalarının kaybolan Malezya uçağına ait olmadığı belirtildi. Hâlâ 'kayıp' statüsünde olan uçak, böyle giderse sivil havacılık tarihinin gizemleri arasına girebilir. Uçağın içindeki 239 kişinin yakınları, hem havadan hem de denizden devam eden arama çalışmalarından şimdiye kadar hiçbir sonuç alınmaması karşısında deliye dönmüş durumda.