İKTİDAR HASTA OLDUĞUNU KABUL ETMİYOR
Son dönemdeki ekonomik gelişmeleri de değerlendiren Karaduman, "Ortada bir hastalık var. Eğer tedavinin sonuç vermesi isteniyorsa ortada hastalığın varlığının kabul edilmesinde muhakkak surette bir gereklilik var. Eğer bir hasta, hasta olduğunu kabul etmiyorsa dolayısıyla tedaviyi kabul etmeyecektir. Tedaviyi kabul etse bile zihinsel olarak hasta olduğunu kabul etmediği için tedavi müsbet anlamda sonuç vermeyecektir. Türkiye'de hastalıklı olan bir süreç var, o da ekonomi. Ateş gibi yanıyor Anadolu insanının cebinde köz gibi yanıyor" dedi.
"CUMHURBAŞKANLIĞININ BİR BARDAK MEYVE SUYUNA 130 TL HARCAMASI BU ÜLKENİN HAKİKATİDİR"
İktidarın, bir dermana ihtiyaç duymasından öte bir derde ihtiyaç duyması gerektiğini belirten Karaduman, "İktidar evvela bir dert sahibi olmalı, çünkü ortadaki problemin çözülmesine duyulan gereklilik problemi kabul etmektir. Siz bu ülkede kriz var mıdır yok mudur sorusuna yok diyorsanız, böyle gelmiş böyle gidecektir dersiniz. Evladına elbise alamadığı için intihar eden bir baba bu ülkenin hakikatidir, bunu haber yapan bir basın mensubunun gözaltına alınması bu ülkenin bir hakikatidir. Cumhurbaşkanlığı resepsiyonunda bir bardak meyve suyuna 130 TL harcanması yine bu ülkenin bir hakikatidir. Bu ülkenin düzlüğe çıkması için bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç vardır. Tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine muhakkak surette dönülmesi gerekmektedir. Aksi halde suni müdahalelerle ertelenebilir, bir iki yıl sonra daha büyük şeylerle karşılanabilir ama bu sorunların bu kafayla çözülebilmesi mümkün değildir" diye konuştu.
"DEVLET YÖNETMEK ALGILARI YÖNETMEYE BENZEMEZ"
Basın camiasının zor şartlar altında hayatta kalma mücadelesi verdiğini dile getiren Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdülkadir Karaduman, "Medyanın yüzde 95'i iktidarın kontrolünde, yüzde 5'i de zorlanıyor, ambargolara maruz kalıyor ve ayakta durmaya çalışan bir kitle var. Böylesi bir süreçte, algıları yönetmek mümkündür devleti yönetmek mümkün değildir. Devlet yönetmek algıları yönetmeye benzemez. Bu kafayla devlet yürütülür ama yönetilemez. Gelinen nokta bunu ortaya koyuyor" dedi.