TÜRKIYE otomotiv sektörü aralık ayı ile yılın son virajına girdi. Ekim ayında yaşanan ve toplamda yüzde 76,88 düşen iç pazar için, kasım ayı başında 1600 cc motor hacmi ve 120 bin liraya kadar ÖTV matrahına sahip otomobillerdeki yüzde 45 ve 50’lik orana sahip ilk iki diliminin ÖTV oranları 15 puan düşürüldü. Ticari araçlarda ise yüzde 18 olan KDV yüzde 1’e çekildi. İndirimlere rağmen kasım ayı toplam pazarı 58 bin 204 adet oldu. Geçen yıl bu rakam 100 bin 859 adetti. Ayrıca bu satış adetleri, yıllık ortalama kaybı da yüzde 32,55’den, 33,75’e çekerken, aylık bazda da yüzde 42’lik düşüş olarak kaydedildi.
‘Bıçağın kemiğe dayandığı’ böyle bir ortamda, sektörün yansıtıldığı bazı sahnelerde, indirim ile gerçekleşen 58 bin araçlık satışın enflasyonu düşürdüğü, büyümeyi etkilediği ve vergi gelirlerini artırdığı yönünde haberler sergilendi. Hal böyle olunca da, ‘kasım sezonu’ kulislerinde konuşulanlar ile bazı ‘sonuçlara’ madde madde ‘sebep’ göstermekte yarar var...

tablo

ENFLASYONA MANİPÜLASYON


VERGI indirimlerinin, vatandaşın yararlanması adına yapılıyormuş algısı... Buradaki asıl hedefin, enflasyon sepetindeki bu ürünlerin fiyatlarını bir önceki ayın altına çekerek, ortalamayı düşürmek ve ekonomide iyileşme havası yaratmak olduğu konuşuluyor... Sonuçta istenen oldu ve kasım ayı enflasyonu bir önceki aya göre 1,44 puan düştü. Üstelik bu eksilmenin 0,66’sı, indirilen ÖTV ve KDV oranlarının yansıdığı otomotiv fiyatlarından geldi... Düşen(!) enflasyondan en çok fayda sağlayacak olanın da, yılbaşındaki ‘maaş zamlarını’ bu rakamlar üzerinden yapan hükümet olacağı kaçınılmaz gerçeği ile..

ARAÇLARI KİM ALDI?


BU araçların ne kadarının perakende müşteriye, kaçı filoya ya da ‘kimlere’ satıldığı...… 1 ay boyunca bayilerde 3-4 kat artan müşteri trafiğinin aslında ‘alıcı’ değil ‘bakıcı’ çıktığı konuşuluyor... Kasımda 46 bin 204 otomobil ve ne hikmetse tamı tamına 12 bin ticari araç satıldı. 11 bin 999 veya 12 bin 1 değil. Bu durumu değerlendirmesini istediğimiz yetkililer ‘Yorum yok’ açıklaması yaptı...

FİLO SATIŞLARI...


15 puanlık indirimin, oldukça sıkıntıda olduğu bilinen filo ve operasyonel kiralama şirketlerine ne kadar yaradığı da konuşuluyor...46 bin otomobilin kaçı filoya gitti açıklanmalı ki, ‘perakende satışla’ vatandaşın ne kadar faydalandığı ortaya çıksın.Filo rakamlarında da ‘tık’ yok.

PAZAR PAYI SAVAŞI


BIR diğer konuşulan konu ise, markalara verdiği zararın bilindiği ve aslında hepsinin ‘muhalif’ olduğunu haykırdığı ama istemeden(!) ‘yandaş’ kalınan ‘açığa’ satışlar... Bunun da iki ayağı var. İlki, tek bir aracın bile etkilediği ‘Marka satış adedi’ veya ‘Pazar payı’ sıralaması adına gerçekleştirilen ve araçları satılmış gibi gösterilen plakalandırma yöntemi. ÖTV indirimi ile matrahı 100 bin liralık bir otomobilde, sadece indirimin geri gelmesiyle, araç başına 15 bin lira gibi vergi avantajı da sağlarken... Ticariye değinmiyorum bile.…

BAYİ HEDEFLERİ...


İKINCISI ise bayilerin yıllık hedefleri... Temsil ettikleri markadan yıl sonunda prim alabilmek adına yapılan satışlar. Yöntem yeni aynı... Bayi kendi araçlarını yine kendi bünyelerinde satılmış gibi gösteriyor. Bu satışlardan bir şekilde zarar etseler dahi, hedef tutturarak alacakları primin, kayıplarını telafinin de ötesine taşıma olasılığının yüksekliği...

FAİZ - MALİYET GERÇEĞİ


ASLINDA, ÖTV ve KDV indiriminden, iki katına yükselen araç fiyatları ve erimiş satın alma gücüne rağmen vatandaş lehine daha başarılı bir satış grafiği ile çıkılabilirdi. Burada en büyük sorun, banka kredilerinden kaynaklanan ve satın alma maliyetini yükselten faiz oranları oldu. Sonuçta vatandaş, seçim arifesine de denk gelen ve ‘önünü göremediği’ bir ekonomik ortamda, oranlardan kaynaklı bu yüksek maliyet sorununu, faiz düşmediği sürece 2019’da da çözemeyecek gibi duruyor...

SIFIR KM. ‘İKİNCİ EL’LER


BU çerçevede indirimin, daha çok kime/kimlere yaradığı/yarayacağının üstündeki bulutlar dağılırken, perde arkasında konuşulanları da üst üste koyduğunuzda, 2019’da plakalanmış ama sıfır kilometre ‘ikinci el’ araç enflasyonu yaşanacağı anlamı çıkıyor ki, bunu da önümüzdeki yılın ilk çeyreği veya ilk yarıda hep birlikte göreceğiz. Ayrıca gelinen noktada, büyümeye olan etkisi ve vergi gelirlerinde artış sağladığını söylemenin de ‘göz boyamaktan’ başka tarifi de olamaz sanırım...… Bitimine 15 gün kala, ne bu ay ne de 2019 yılı ile ilgili ortak öngörü bile paylaşılamayan sektörde, kasım kadar aralık ayının da, arka planda farklı uygulamalara ‘aralık’ bıraktığı ortada. Bunların da bilinmesi ve söylenmesi gerekiyordu... Özetle; Otomotivde ‘Kral çıplak’…