Araştırma, altı Bavyera mezarlığında bulunan eski Hun gelinlere ait 1.600 yıllık uzun kafataslarıyla ilgili yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıktı. Araştırmacılar, Hun gelinlerinin Bavyera'daki yerel köylere yerleşmek ve beşinci yüzyılda stratejik evlilikler kurmak için Bavyera'nın sakin köylerine geldiğine inanıyorlar.

Gelinler kahverengi gözleri, koyu saçları ve dramatik şekilde uzun kafatasları ile yerlilerden çarpıcı biçimde farklı gözüküyorlardı. Hun geleneğine göre, kız çocuklarını "güzelleştirmek" için, kafatasları çocukluğundan beri bandaj veya tahta bloklarla sıkıştırılıyordu.

[old_news_related_template title="Kırım'da bulunan 'uzaylı çocuk kafatası'nın sırrı çözüldü" desc="Kırım'da deforme bir halde bulunan ve 'uzaylı' olarak adlandırılan kafatası yaklaşık 2000 yıl önce, Sarmat geleneklerine uygun çocuk savaşçıları yaratmak için yetiştirilen henüz yeni yürümeye başlayan çocuğa ait olduğu ortaya çıktı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/07/kemik-3.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/teknoloji/kirimda-bulunan-uzayli-cocuk-kafatasinin-sirri-cozuldu-1952375/"]

Dailymail'de yer alan habere göre araştırmacılar, keşfin, farklı grupların Orta Çağ Avrupa'sında nasıl birbirine karıştığını yeniden düşünmemiz gerektiği anlamına geldiğini söylüyor.

harita-1

Uzun mesafeleri sadece erkekler katetmiyormuş
Uluslararası araştırmacılar, Alman Bavyera eyaletinde bulunan orta çağ mezar bölgelerinden günümüze ulaşan yaklaşık 40 insanın DNA'sını analiz ettiler. DNA analizlerinde, kadınların uzun kafataslarının yanı sıra, Bavyera köylerinin erkek sakinlerinin çoğunda göze çarpan sarışın ve açık tenli özellikler bulunuyordu.

[old_news_related_template title="DNA analizi sonucu : Avrupa'nın ilk gelişmiş uygarlıklarının kökenleri Türkiye'den çıktı" desc="Yeni yapılan DNA analizi, Yunanistan'da yer alan ve medeniyetin beşiği olarak adlandırılan iki antik uygarlığın ortak atalarının Türkiye'den göç ettiğini ortaya çıkardı. Bilim insanları, Minioan ve Miken uygarlıklarını oluşturan halkın atalarının Anadolu'dan Yunanistan ve Girit'e göç eden erken Neolitik çiftçiler olduğunu belirtiyorlar. Çalışma ayrıca, modern Yunanlıların da büyük ölçüde Mikenlerin torunları olduğunu ortaya koydu." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/08/dna-analizi.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/teknoloji/dna-analizi-sonucu-avrupanin-ilk-gelismis-uygarliklarinin-kokenleri-turkiyede-cikti-1959099/"]

Daha önce, Orta Çağ Avrupası'ndaki uzun göçlerin, savaşa giden veya keşif görevlerine girişen erkekler tarafından yapıldığı düşünülüyordu.

Kadınlar, Roma İmparatorluğu'nun çöküşü ile kıtanın yeniden şekillendirildiği bir dönemde, şimdiki Romanya, Bulgaristan ve Kuzey Yunanistan bölgelerini gezdiler. Hunlar da dahil olmak üzere 'Barbar' kabileleri, dördüncü yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun çöküşünün yarattığı Avrupa'daki güç boşluğuna hızla yerleşti.

hun-kafatasiUzun kafatasları yüksek sınıfı temsil ediyor
İncelenen dokuz kadının kafatasları, estetik nedenlerle bandajlanma veya ahşap tahta bloklar kullanılarak bebeklikten itibaren sıkıştırılmıştı.

Araştırmacılar, kadınların uzamış kafataslarının, yüksek sınıfa ait bireyler olabileceğini düşündüklerini söylüyor. Almanya'daki Mainz Üniversitesi'nde bir genetikçi olan Profesör Joachim Burger, “Bu kadınlar yerel kadınlardan son derece farklı görünüyorlar, ve çok egzotik!” diyor. Bulgular, 5. ve 6. yüzyıllarda altı Bavyera mezarlığında gömülü 36 iskeletin analizine dayanıyor.

Ekip, bölgede asırlarca Roma varlığının işaretlerini bulmayı bekliyordu - Akdeniz'den gelen askerler yerel nüfusa genetik izler bırakıyorlardı. Profesör Burger, bunun yerine, -günümüz İskandinavyaları gibi- sarışın ya da açık tenli kuzey Avrupalılarla benzerliklere ulaştı. İstisna ise deforme kafatasları olan bir gruba aitti.

Profesör Burger, uzun kafataslarını "Dünya çapında çeşitli kültürlerden bilinen yapay olarak uzatılmış kafatasları, bir çocuğun kafasını sarmak için gereken zaman ve çaba nedeniyle, bir güzellik biçimi veya yüksek statü olarak düşünülebilir." diyor.

[old_news_related_template title="İskit-Türk Aynılığı kitabının yazarı Dr. Emine Sonnur Özcan: Beşiktaş’taki kurganların Türk-İskit kurganları olmasına şaşırmamak lazım!" desc="Dünyanın en çok bilinen ve en çok ziyaret edilen müzelerinden British Museum’da, Eylül 2017 – Ocak 2018 tarihleri arasında Rusya’daki Hermitage Museum tarafından organize edilen 'Sibirya’nın antik savaşçıları: İskitler' sergisi gerçekleşti. Ancak bu sergiye ne Türk medyası ilgi gösterdi ne de müzeyi ziyaret edenler İskit-Türk kültürü benzerliği hakkında bilgilendiler. ‘Kültür ve Tarih Açısından İSKİT-TÜRK AYNILIĞI’ kitabının yazarı Dr. Emine Sonnur Özcan ile en azından Türk okurların bu konuda daha fazla bilgilenmesi ve kültür tarihine sahip çıkması için İskitlerin Türklüğü üzerine konuştuk." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/02/iskit.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/iskit-turk-ayniligi-kitabinin-yazari-dr-emine-sonnur-ozcan-besiktastaki-kurganlarin-turk-iskit-kurganlari-olmasina-sasirmamak-lazim/"]

Uygulama, genellikle, 5. yüzyılda Doğu'dan Avrupa'ya doğru sürüklenen Hunlarla ilişkilendirilirken, Bavyera'da bulunan kadınların genetik yapısı, Asya soylarını ortaya çıkardı. Bu da, araştırmacılara göre,
ya Güneydoğu Avrupa’da yaşayan insanlar tarafından baş bağının kabul edildiğini ya da orada bağımsız olarak ortaya çıktığını gösteriyor. .

Leipzig'deki Evrimsel Antropoloji Enstitüsü'nden Profesör Jean-Jacques Hublin, “Bu oldukça ilginç sonuçlarla yapılan bir çalışma” diyor: “Genellikle büyük mesafe katetmek daha çok keşif, askerlik ve politik nedenleriyle erkeklerde, kısa menzilli hareketler ise kadınlarda daha yaygındır (eşlerin ailesine taşınan gelinler).

Kadınların - erkeklerin olmadığı halde - bu kadar uzun bir mesafe katetmesinin nedeni açık olmasa da, araştırmanın yazarları, Avrupa çapında uzak ülkeler arasında stratejik ittifaklar oluşturduklarını iddia ediyorlar.

Araştırmacılara göre yabancı kökenlerine rağmen kadınlar Bavyera toplumuna entegre oldular. Yerlilerle aynı kıyafetleri giyiyorlardı ve aynı şekilde gömülmüşlerdi.

Profesör Burger, kadınların yerel nüfusla iç içe olup olmadığını görmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.

Çeviri: Reha BAŞOĞUL


[old_news_related_template title="İnsan kafatasının şeklini neden değiştirmek ister?" desc="İnsanoğlunun bundan 2 bin sene önce bebeklerinin kafataslarının şeklini değiştirdiğini biliyor muydunuz?" image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2015/11/30/670kafatasi-son.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2015/gunun-icinden/insan-kafatasinin-seklini-neden-degistirmek-ister-998416/?_szc_galeri=1"]

[old_news_related_template title="Sumer Matematiği kitabının yazarı Okur: Sumer uygarlığının kökenleri geleneksel Türk yurtlarına işaret ediyor." desc="İTÜ mezunu Makine Yüksek Mühendisi olan İbrahim Okur geniş yelpazeye yayılan konulardan oluşan kitaplarıyla oldukça üretken bir araştırmacı yazar. Aynı zamanda Türkiye’de Cumhuriyet devrimleri sonrasında ihmal edilen Sumeroloji konusunda ise Sumer matematiğine konu alan neredeyse tek Türkçe kitabın yazarı. Sumerolog Muazzez İlmiye Çığ ile de yakın dostluğu bulunan İbrahim Okur ile Sumerlilerin matematiğe kazandırdıklarını ve Sumerlilerin Türk kökenleri üzerine konuştuk." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/10/rehaspot.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/sumer-matematigi-kitabinin-yazari-okur-sumer-uygarliginin-kokenleri-geleneksel-turk-yurtlarina-isaret-ediyor/"]

[old_news_related_template title="Kadının çilesi" desc="" image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/12/sinan-meydan.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/sinan-meydan/kadinin-cilesi-2164067/"]