O sabah farklı uyanacağız...
Hani henüz gözlerimizi açtığımızda, 3-5 saniyelik yaşama intikal süresinde “Güzel bir şey olmuştu, neydi o?” diye o “Güzel bir şeyi” bulmaya çalışırız ya...
İşte öyle “Güzel bir şey olmuştu” diyeceğiz...

*

Henüz açılmamış gözlerimiz gülümseyecek...
“Güzel bir şey” olmuştu...
“Güzel bir şey” olmuştu...
Eminim çoğumuzun göz pınarlarından damlalar, gülümseyen yanaklarımıza doğru süzülecek...
“Güzel bir şey” olmuştu...

*

Anneleri hapishanedeki bebeklere daha çok sarılmışlardır o sabah... Hücrelerdeki gazeteciler, aydınlar, gençler, ifadesi bile alınmadan kapatılmış masum insanlar, demirlere yanaklarını dayayıp birbirlerine herkesin duyduğu “güzel bir şeyi” tekrar tekrar anlatacaklardır...
Hapishane önlerinde sevgililere sarılmanın hayalleri yeniden kurulacaktır...
Koşarak babasının kucağına atlayan bir çocuk...
“Güzel bir şey” olmuştur...

*

Sokaklardan sevinç çığlıkları gelir...
Tanısın tanımasan insanlar ağlaşarak birbirlerine sarılır... Komşu “Herkes meydana gidiyor” diye diye merdivenlerden aşağı koşmaktadır...
Güneş o gün farklıdır...
Hava farklıdır...

*

17 senedir cumhuriyetimizi yok etmeye çalışanların gidişlerini görmek için insanlar evlerde, kahvehanelerde televizyonların başına üşüşmektedir... Çocuklarının başına bir şey gelmeden eve dönmelerini camda bekleyen anneler... Emirle zulme ortak olmaktan vicdan sancıları çeken yargıçlar, savcılar, memurlar, askerler, polisler...
Ormanlardaki kuşların yuvaları kurtulmuştur...
Suyunu geri isteyen dereler...
Kısacası zalimin mülkü olmaktan kurtulmuş bir memleket...
Mustafa Kemal’in portresi duvarda gülümsüyordur...

*

25 Haziran sabahı böyle olacaktır...
Yanaklarını sil artık...
Güzel bir şey olmuştur...
Güzel bir şey olmuştur...

sozcu-banner-1