ACAİP YAZILAR

Açın kapıları Afganlar geçsin gitsin


Ne kadar farkındayız bilemiyorum ama ülkemiz yeni bir “tehdidin” altında.
Afganistan, Pakistan ve Bangladeş’ten yola çıkan yüz binlerce kişi Türkiye’ye doğru geliyor.
Bizlere ulaşan bilgilere göre İran sınırında biriken mülteci sayısının bir buçuk milyonu aştığı söyleniyor.
Şu ana kadar 100 binin üzerinde Afgan göçmenin Türkiye sınırından girdiği ve Batı’ya doğru yürüdüğü biliniyor.
Bu mülteciler herhangi bir araç da kullanmıyorlar. Yanlarında taşıdıkları küçük poşetlerden oluşan eşyalarıyla birlikte yürüyorlar.
Evet, yürüyorlar. Öylece yürüyorlar. Soğuğa, yağmura, güneşe aldırmadan yürüyorlar.
Hedefleri Türkiye mi yoksa Avrupa ülkeleri mi?
Bana göre fark etmez. Çünkü AfganistanBangladeşPakistan’dan yollara düşenler Türkiye’deki en ağır ve zor şartlarda bile kendi ülkelerinden daha iyi konumlarda olacaklardır.
Bu nedenle pek çoğunun bizde kalma isteği duymaları şaşırtıcı olmaz.
Ancak sorun şu ki, Türkiye zaten 3.5 milyon Suriyeliye hiç gereği yokken yıllardır bakıyor.
Buna bir o kadar da Suriyelilerden bile daha geri olan AfganistanPakistan ve Bangladeşli eklenirse ne olacaktır?
İktidar bu kez de bu yeni göçmenlerle mi Avrupa’ya el açacak ve “parasını ver yoksa bunları salarım”  diyecektir?
Türkiye’nin artık daha fazlasına tahammülü yoktur.
Kendi sınır çevremizdeki savaşın bitirilmiş olmasına rağmen Suriyeliler ülkelerine dönmek istemiyorlar. Burnumuzun dibinde oturanları bile geri gönderemezken taa Orta Asya’dan gelenleri nasıl göndereceğiz?
O halde aklın yolu bir.
Nasıl İran sınırını açıp mültecilerin geçmesine izin veriyorsa biz de aynısını yapmalıyız.
Türkiye’den geçip gitsinler. Avrupa’ya mı gidecekler başka yere mi, ama bizim sorunumuz olmasınlar.
Kimse “Biz gönlü yüce bir milletiz, bize yakışan ensar olmaktır” edebiyatı yapmasın.
En azından şunu düşünelim lütfen;
Bugün dünyada kimler kendilerini göçe zorlanmış hissediyor?
Bu insanlara bakın, yüzde 95’inin Müslüman olduğunu göreceksiniz.
Peki bu Müslümanlar neden ve kimden kaçıyor?
Yine kendilerine zulüm uygulayan Müslümanlardan kaçıyorlar.
O halde bunun ceremesini niye biz çekelim?
Müslümanlık ne yazık ki dünyada “terörle, vahşetle” anılıyor. Üstelik Müslümanlar bunu yine kendi dinlerinden olanlara yapıyor.
Dikkat ediyor musunuz Myanmar ve Doğu Türkistan gibi küçük yerler hariç Müslüman olmayanların Müslümanlara eziyet yaptığı hiçbir yer yok.
Kendi kendine bu kadar zarar verenlere dünyada yardım yapacak bir biz mi kaldık?
Bunun yanı sıra şunu da anlamıyorum; Onca çok zengin Müslüman ülke var. Ama bu zavallı insanlar buralara değil Hristiyan Avrupa’ya doğru gitmek istiyor.
Biz de önlerini kesip bizde konaklamalarına olanak sağlıyoruz.
Yeter artık.
Açın kapıları geçsinler.

YENİ ÖĞRENDİM

Türkiye’de kaç ülkeden futbolcu oynuyor biliyor musunuz?


Maçları seyrederken dikkatimi çekiyor sadece. Spikerler hiç Türkçe isim söylemeyince anlıyorum ki takımlarımızda çok sayıda yabancı oyuncu var.
Takımlarda bu kadar çok yabancı oyuncu iyi bir şey mi?
Bilemiyorum.
Yıllar önce üç yabancı kuralı vardı galiba. Şimdi takımlar 11 oyuncusu da yabancı olsa bile sahaya çıkabiliyor galiba.
Diyorlar ki “Avrupa sahalarında başka türlü rekabet edemeyiz.”
İyi de sanki takımlarımızın neredeyse tamamı yabancı olduğu için üst üste Avrupa şampiyonlukları kazanıyor. Tesadüfen gruptan çıkmamıza seviniyoruz o kadar.
Galatasaray UEFA Kupası’nı kazandığında kaç yabancı ile oynuyordu ki?
Ayrıca futbolcuların çoğu yabancı olunca bu kez de Milli Takım’da sıkıntı çekiyoruz o da ayrı konu. Kaç dünya kupası kaç Avrupa kupası geçti bir türlü gidemiyoruz.
Peki, Türkiye’de toplam kaç yabancı futbolcu olduğunu ve bunların hangi ülkelerden geldiğini biliyor musunuz?
Ben bilmiyordum. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’a verdiği soru önergesi sayesinde öğrendim.
Şu anda Türkiye profesyonel liglerinde oynayan yabancı futbolcu sayısı 339. Bunların 248’i Süper Lig’de 91’i ise 1. Lig’de top koşturuyor.

08krk05a

ÇOK GÜLDÜM

Haftanın fıkraları


Bu hafta Yıldırım Tuna dört fıkra göndermiş pazar keyfimiz için. Birlikte okuyalım isterseniz;

LSD hapları ve dede

Delikanlı dedesine “Dedeciğim, dolabımda özel haplarım vardı gördün mü? Üzerinde LSD yazıyordu” diye sormuş.

Dedesi “Başlatma senin hapına mapına lan!” demiş beyaz saçları dimdik, gözleri belermiş bir şekilde heyecandan titreyerek, “Salonda bir yığın ejderha dolaşıyor şunun sorduğu şeye bak!”

Kıymetli eşya

Evin hanımı işe yeni başlayan hizmetçiye evdeki eşyaların değerini anlatıp onlara dikkatli davranmasını sağlamak için “Bak şu yemek masası ve sandalyeleri var ya. Fazla oraya buraya çekiştirip durma. Taa evlendiğimiz günden beri gözüm gibi koruyorum. Aman dikkat et” demiş.

Hizmetçi “Merak etme hanımım” diye cevap vermiş, “Bizim evdeki köstük eşyalar her ay muntazaman taa icra dairesine gider gider ve geri gelir, onlara bile hiçbir şeycikler de olmuyor valla!”

Kazazedeler ve gazeteler

Gemi bir deniz kazasında batmış, kurtulabilen bir grup insan ıssız bir adaya düşmüş. Kazazedeler yıllarca o adada yaşamış. Bir sabah kazazedelerin yaktığı ateşi gören bir gemi gelmiş, bir sandal indirilmiş ve içindeki denizci kazazedelerin bulunduğu sahile yanaşmış, koltuğunun altında bir tomar gazete olan denizci sahile indikten sonra “Kaptanımız bunları size gönderdi” demiş. Sonra da eklemiş: “Tamamını okumanızı, memleketin durumunu öğrenmenizi, daha sonra hâlâ bu adadan kurtarılmak isteyip istemediğinizi bildirmenizi bekliyor!”

Bu herif hep böyle

Yolcu gemisi okyanusta ıssız bir adanın yanından geçerken yolcular uzun sakallı üstü başı yırtık sıska bir adamı fark etmişler. Adamcağız sahilde oradan oraya koşuyor, çılgın gibi ellerini sallıyor, zıplıyor, bağırıp çağırıyormuş.
Yolculardan biri “Kim bu kaptan?” diye sormuş.

“Bilmem” demiş Kaptan “ Her iki senede bir buradan geçeriz, her seferinde de bu manyak bizi görünce böyle sağa sola zıplar, kafayı üşütür.”

KOMİK

Aforizmalardan bir demet


Mizah yazarı İbrahim Ormancı’dan gelen duvar yazılarıyla keyifli bir pazar günü dilerim...

Faturasını ödeyemediği için doğalgazı kapalı olan vatandaş Akkuyu Nükleer Santralinin temeli atıldı diye pek bir mutlu. Vatandaş 2071 hedefine kilitlendi. Vallahi helal olsun.

* * *

Bir kadının yemek yemeyen oğlunu  “Bak yemezsen seni Canan Karatay’a veririm ha” dediğini de gördüm ya. Başka bir ülkede yaşayamam yeminle.

* * *

Tembel olmak zeka belirtisiymiş. Sırf yatağını toplamamak için hanımla aramıza dalan benim oğlan zeka küpü demek!

* * *

İnsanlar birbirine hal hatır sormayı bırakın, adres bile sormuyor artık.

* * *

Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça’nın, 3 yıldır hem rektörlük yaptığı hem de toplam 6 fakülteden 5’inin dekanlığını vekaleten yürüttüğü ortaya çıkmış. Bulunmaz Hint kumaşı deyiminin yeni karşılığı Ahmet Ağırakça sanırım.

* * *

Kimi diyor bardağın yarısı boş. Kimisi de diyor bardağın yarısı dolu. Naçizane bende diyorum ki; önemli olan bardağın içindeki su. Çeşme suyu mu yoksa memba suyu mu?

* * *

Bazen sosyal medyada, “Trol kardeş, limon sat ama onurlu yaşa” diyesim geliyor.

* * *

Tarihe MAL olacak bir insanım ama ileride çocuklara tarih sınavında beni sorarlar diye kendimi geri çekiyorum.

* * *

Bazı insanlar; özründe iyi insan ama özünde o kadar da değil.

* * *

Kaz gelecek yerden tavuk esirgemeyenler aman dikkat. Sonra kaz gibi yolunup karşımıza çıkmayın ha.

* * *

Bak bir yıldız kayıyor sevgilim. Yoksa bir belediye başkanı daha partisi tarafından istifa mı ettiriliyor?

* * *

Suriyelilerden sonra Afganlar da kaçak olarak yurdumuza geliyor. Birisi bütün ışıkları kapatsın. Çünkü  fıkradaki gibi, ışığı gören geliyor.

* * *

Eskiden hayat beni bozuk para gibi harcıyordu. Şimdi kredi kartı gibi harcıyor hamdolsun.

* * *

Terzi kendi söküğünü dikebiliyor artık. Çünkü dükkanı kapattı, asgari ücretle iş buldu.

* * *

Parayı Lidyalılar bulmuş ama benim cebimdeki bütün paraları hanım buluyor vallahi.

* * *

Herkes bu ülkede birilerini vatan hainliğiyle suçluyor. Ülkemizin nüfusu 80 milyonu ama vatan hainlerinin sayısı çoktan 100 milyonu geçti sanırsam.

sozcu-banner-1