BUNU YAZMAK GEREK

Milli Piyango halkı kandırıyor


Her yılbaşının en çok konuşulan konularının başında Milli Piyango’nun yılbaşı çekilişi gelir. Çünkü Milli Piyango her ay içinde yaptığı üç çekilişin ötesinde yılbaşında ikramiye miktarını “astronomik” hale getirir. Bu da milyonlarca yurttaşın “Belki de sıra bende” umudunu olabildiğince tahrik eder. Ancak iki yıldır yılbaşı çekilişlerinde “tam olarak hile olmasa bile derin bir haksızlık” yapıldığını yazmaya çalışıyorum. Çünkü Milli Piyango idaresi tüm biletleri satabilmek için tam ve yarım biletlere ayrılan numaraları çok azaltarak bütün yükü çeyrek biletlere veriyor. Böylelikle tam bilet alanların genel kazanma oranları düşmüş oluyor. Zaten bu nedenle son 11 yıldır büyük ikramiye hep çeyrek bilete çıkıyor. Bu olasılık hesaplarını alt üst eden bir durum ki Milli Piyango’nun yılbaşında tam, yarım ve çeyrek biletleri farklı bastığını da bu şekilde ortaya çıkarmıştım. Geçtiğimiz yıl bu hesabı yaptığımda mühendis okurlarımdan Abdullah Cenkçiler “Sonuçta her numaraya büyük ikramiye çıkma ihtimali 10 milyonda bir, sizin hesabınız yanlış” mesajı göndermişti. Ancak Cenkçiler bir süre sonra “Bir kere daha düşündüm ve hesapladım siz haklısınız, Milli Piyango ciddi bir haksızlık yapıyor” demişti. Abdullah Cenkçiler bu yıl da Milli Piyango’nun dağıtacağı ikramiyeyi nasıl abarttığını ve böylelikle halkı yanılttığını aritmetik hesaplamalarla kanıtlıyor. Cenkçilerin yazısı şöyle;  Piyango idaresi yılbaşı çekilişi için 7 haneli 10 milyon numarayı içeren toplam 600 milyon liralık bilet basıldığını bunun 349 milyon lirasının (yüzde 58) ikramiye olarak dağıtılacağını beyan ediyor.  Bu beyan gerçeği yansıtmaktan oldukça uzak. Gerçekte dağıtılan toplam ikramiye tutarı 172 milyon TL yani belirtilen miktarın yarısından bile az.
Piyango idaresi, 10 milyon bilet içerisinden 2.950.269 bilete irili ufaklı ikramiye çıkacağını biletlerin arkasında belirtmiş. Oysa ikramiye isabet edecek 2.950.000 biletin her birinin içerisinde 60 TL’lik bilet fiyatları da var. Yani toplamda 2.950. X 60 = 177 milyon lira ikramiye isabet eden biletler için bilet sahiplerince ödenen para. Örnek: Amorti olarak verilecek  2 milyon biletin  tutarı 120 milyon ikramiye değil ki! Bu hem piyango idaresi ve hem de amorti tutturanlar için ne kâr-ne zarardır. Kumar ve şans oyunları ile matematiksel beklenti (mathematical expectation) hesaplarında bu böyledir. Diğer ikramiyelerden de örnekleme yapalım. 7 adet son iki rakama ikramiye çıkan biletlerin 120 TL ikramiye kazanacağı belirtiliyor. (Toplamda 700.000 X 120 = 84 milyon TL) Esasen,120 liranın 60 lirası yani yarısı bilet parası olduğundan  ikramiye tutarı 84 milyon yerine 42 milyon lira. Uç bir örnek verirsek 60 TL’lik tam bilete en büyük ikramiye olan 61 milyon lira isabet ettiğinde ikramiye 61 milyon – 60 = 60 milyon 999 bin 940 TL olmaktadır. (Kuşkusuz bilet parası büyük ikramiyeler yanında son derece küçük kaldığından dikkate alınmaması normal. Ama küçük ikramiyelerde ihmal edilemez)
Buna göre: Dağıtılacak gerçek ikramiye miktarını tespit etmek için ikramiye çıkan 2.950.000 biletin bilet paraları toplamı 177 milyon liranın, biletlerin tamamının tutarı 600 milyon lira ile sözde ikramiye tutarı 349 milyon liradan çıkarılarak hesap yapılmalıdır.
Bu takdirde:
600 – 177 = 423,
349 – 177 = 172 milyon
lira (dağıtılacak gerçek ikramiye toplamı) olacaktır. Oransal olarak hesaplarsak 172 : 423 = yüzde 40.7 bulunur. Sonuçta Piyango idaresi, çekilişe katılanların kazanç miktarlarını abartmakta,  iki misli fazla göstermektedir.

ŞAŞIRDIM

Milli Piyango, bilet dağılımını “güvenlik” nedeniyle açıklamıyor


Siz bu yazıları okurken Milli Piyango çekilişinin sonucunu biliyor olacaksınız. Acaba bu yıl büyük ikramiye yine çeyrek bilete mi çıktı yoksa müthiş bir şans sonucu yarım ya da tam bilete mi denk geldi bu satırları yazarken bilmiyordum. Milli Piyango’nun haksız uygulaması nedeniyle bu yıl da çeyrek bilete çıkmış olma ihtimali büyük tabii. Milli Piyango idaresi bilet sayıları ile bir haksızlık yaratırken bilgi edinme kanunu gereği hangi biletlere hangi seri numaralarının verildiğini de asla açıklamıyor. Benimle birlikte Milli Piyango haksızlığına karşı çabalayan Abdullah Cenkçiler konuyu Milli Piyango’ya sormuş. Cenkçiler bilgi edinme kanunu kapsamında şu soruyu sormuş; 2016 yılbaşı çekişinde 500.000 adet tam ve 700.000 adet yarım bilet (2x700.000) basıldı. Bu biletler hangi numaralara (seriye) tahsis edildi? Bildirilmesini rica ederim. Abdullah Cenkçiler. Elektrik Yüksek Mühendisi. Milli Piyango’dan gelen ise şöyle;  Sayın Abdullah CENKÇİLER; İdaremiz tarafından tertiplenen Milli Piyango çekilişlerine ait bastırılan biletlerin numaraları ile ilgili talebiniz, ikramiye zaman aşımı süresi dolmadığından güvenlik nedeniyle uygun görülmemiştir. Bilgilerinize sunulur. Şimdi gelin de Milli Piyango’nun düzenlediği tüm talih oyunlarından şüphe etmeyin. Nedir buradaki güvenlik konusu acaba?

DEDİKODU

Varlık Fonu Başkanı neden gitti?


Büyük umutlarla kurulan Varlık Fonu sessiz sedasız yol alıyor. Türkiye’nin en değerli şirketlerini barındıran Varlık Fonu artık tamamen saraya bağlı halde. İçindeki kuruluşlar denetlenemiyor artık. Bu kuruluşun yönetim kurulu AKP Genel Başkanı’na çok yakın isimlerden oluşuyor. Bunlardan biri Mehmet Bostan’dı. Ancak Bostan bir anda görevden alındı. Kimse neden alındığını bilmiyor. Ankara’da iktidara yakın bir haber kaynağımdan aldığım bilgiye göre, ki dedikodu olma olasılığını saklı tutarak anlattığını söyledi bana, Bostan’ın gidişinde Çin’den kredi alımı sırasında yaşananlar rol oynamış. Çin’den yüklü miktarda “borç” istemişiz. Varlık Fonu aracılığı ile yapılacak bu kredi sözleşmesi için uluslararası bir denetim firması ile de anlaşma yapılması gerekiyormuş. Bostan’a “Şu İngiliz şirketiyle 30 yıllık sözleşme imzala” denmiş. Bostan da “Böyle bir kredi için 30 yıllık sözleşme olmaz ki, yarım sorumlu duruma düşeriz” diyerek karşı çıkmış. Birkaç gün sonra da Bostan’ın görevden alındığı haberi gelmiş. Bunu bana anlatan kaynağıma “Peki Çin’den ne kadar kredi alındı?” diye sordum. “İşin kötüsü de bu ya” dedikten sonra devam etti; “Çin düşünmüş ve Türkiye’ye yeterince güvenilemeyeceğine karar vererek  Varlık Fonu üzerinden yatırım yaparak borç vermeye yanaşmamış. O iş de yatmış bu arada.”

YENİ ÖĞRENDİM

Devlet 1 yılda 13 bin 558 araç kiralamış


İnsan “saltanata bak” demeden edemiyor. Devletimiz 2017 yılı içinde 13 bin 558 araç kiralamış. Bu bilgiyi CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in Maliye Bakanı Naci Ağbal’a yönelttiği soru önergesinden öğrendim. Gürer Ağbal’a şunları sormuş; “Kamu kurum ve kuruluşlarında toplamda ne kadar makam aracı ve ne kadar hizmet aracı bulunmaktadır? Bunlar hangi marka araçlardır? Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığa tahsis edilen araç sayısı kaçtır? Son beş yılda hangi marka araçlardan kaç adet satın alınmıştır? Toplam ödenen tutar nedir? 2018 yılında yeni araç alımı yapılacak mıdır? Kamu kurum ve kuruluşlarında kiralık olarak kullanılan araç sayısı nedir? Toplamda ne kadar kiralama ücreti ödenmektedir? Kamu kurum ve kuruluşlarında makam şoförü olarak görev yapan kadrolu personel sayısı kaçtır?” Maliye Bakanı cevabında 13.558 adet taşıt kiralaması yapıldığını bu taşıtların 9.552 adeti genel bütçe, 3.877 adedi özel bütçe ve 129 adedi de düzenleyici ve denetleyici kurumlar tarafından kiralandığını açıklamış. Bakan Ağbal cevabında diğer bilgilerin ise 2018 bütçesinde yer aldığını belirtiyor ve herhangi bir açıklama yapmamış. CHP Milletvekili Gürer Türkiye’deki makam aracı sayısının da azımsanmayacak kadar çok olduğuna vurgu yaparak “Neredeyse her makama bir araç ve şoför düşüyor. Bunların yıllık yakıt ve diğer masrafları hesaplandığında, ülke bütçesinin önemli  bir kısmı makam araçlarına aktarılıyor” dedi.