Rahmetli için ben “marifetli, mahir, tuttuğu işi altın eden, becerikli biridir” diye yazmıştım. Adı Ankara’da “Becerikli Abdullah...” diye anılmaya başlamıştı. Rahmetli beni mahkemeye vermişti.
Davalardan aklandım.
Mahkemeler yazdıklarımda yalan, hakaret ve suç bulamadılar. Önceki gün cenazesi, yaptırdığı Marmara İlahiyat Camisi’nden kaldırıldı. Cenazesine son 17 yılın en önemli iktidar isimleri cumhurbaşkanı, meclis başkanı, başbakan ve bakanlardan oluşan seçkin bir siyasi topluluk katıldı. Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Binali Yıldırım, İsmail Kahraman, Numan Kurtulmuş, Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç, Fuat Oktay ön safta cenaze namazını kılıp, “mekanı cennet olsun” diye niyaz ettiler.
Allah kabul etsin.
Rahmetli simgeydi.
Son 17 yılın zenginiydi.

★★★

Babadan kalma aile şirketini büyütmüş enerji, gıda, konut sektöründe büyük yatırımlar yapmıştı. Fakat rahmetlinin adı Ankara’da Arap petrol sermayesinin (yaklaşık 5 trilyon dolar) Türkiye’ye akabilmesi ve bunun için faizsiz banka sisteminin ülkemize de gelmesi konusunda başlattığı çalışmalar, arabuluculuklar, iş bitiricilikler üzerine çıktı. Devlet şirketleri TÜPRAŞ, PETKİM, TÜRK TELEKOM’un özelleştirilmesi için dosyalar ve ekipler hazırlattığını kendisi de söylüyordu. İşte rahmetli ile benim yazılarımın mahkemelik olması TÜRK TELEKOM’un özelleştirilmesi günlerine rast gelmişti.
Ankara çalkalanıyordu.
Bir devlet adamı var.
Gizli hisse sahibi.
İşadamı Abdullah Tivnikli o gizli hisseyi emaneten taşıyor. Zaten TELEKOM’un Lübnanlı Hariri Ailesi’ne geçmesine de “Abdullah Bey...” aracılık etmişti.  Yazılarımda; “kim bu devlet adamı” diye sormuştum. Çok sayıda muhalefet milletvekilleri “soru önergeleri” vermiş, gerçeği halk da öğrensin istemişti.
Yıllar geçti.
Gerçeği öğrenemedik.

★★★

TÜRK TELEKOM’un çoğunluk hisseleri için Türkiye’ye 2005 yılının değeriyle 6.5 milyar dolar döviz getireceği sözü veren Harriri Ailesi, para getirmek yerine Türk bankalarından 4.7 milyar dolar döviz kredisi alıp hisselerin sahibi oldu. Rahmetlinin bulup getirdiği Lübnanlı, Türk’ün parasıyla Türk’ün şirketini elinden aldı. Lübnanlı, TELEKOM’un arsaları, binaları, stokları ne var ne yok sattı, 9 yılda 6 milyar dolardan fazla kârı dışarı transfer etti, şirketin içini boşalttı, sonunda hisseleri bankalara bırakarak çekip gitti. Rahmetli bütün bunlar olurken TÜRK TELEKOM’un yönetim kurulu üyesiydi. Rahmetli, bize içi boşaltılmış TELEKOM bıraktı!

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

Eroin Baronunu kim kaçırttı?


Geçen hafta ünlü bir gazeteci ‘araştırıp, soruşturup yazdım’ demişti. Yazdığı şuydu: En büyük eroin kaçakçısı ve seri cinayetlerin azmettiricisi Naci Zindaşti, hapishanede iken bir AKP eski milletvekili, İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimi’ne sürekli telefon etti, baskı ve telkin yaparak “devlet böyle istiyor onu serbest bırak” dedi. Hakim, eroin baronunu gece vakti 23.30’da serbest bıraktı. Baron gece karanlığında Türkiye’den kaçtı. Bu haber yayınlandıktan sonra Meclis Başkanı Binali Yıldırım, yanına bir grup gazeteciyi aldı Güney Amerika’ya Buenos Aires’e gezi yaptı. Ünlü gazeteci de bu heyetin içindeydi, Meclis Başkanı, ünlü gazeteciye “kim bu AKP’li milletvekili” diye sordu mu? Bu yazılıp bırakılacak, unutturup uyutulacak bir haber mi?