Geçen hafta “Damga Vergisi İstisnasına Noter Engeli’’ başlıklı köşe yazım ile ilgili olarak; Türkiye Noterler Birliği’nden cevabi nitelikte bir mail aldım ve konuyla ilgili telefon görüşmesi gerçekleştirdim.

Yazımda, gayrimenkul satış vaadi ve ön ödemeli konut satış sözleşmeleri ile ilgili olarak; damga vergisi istisnası getirilmiş olmasına rağmen, noterler tarafından bu istisnanın uygulanamadığına dikkat çekerek, konuyu gündeme taşımıştım.

YASAL DÜZENLEME ŞART

Noterler Birliği, bu iki sözleşme ile ilgili olarak damga vergisi oranının 0 (sıfır) olduğu konusunda hemfikir olduklarını, ancak uygulama yaparken Damga Vergisi Kanunu’ndaki diğer düzenlemeleri de dikkate almak zorunda olduklarını ifade etmişlerdir.

Noterler Birliği, daha önce kira mukavelenameleri ile ilgili olarak da kefalet, teminat, depozito gibi hukuki işlemler nedeniyle; istisna uygulamasında da sorunlar yaşandığını, bunun üzerine Maliye Bakanlığı’nın 6728 sayılı Kanun ile “Kira mukavelenameleri üzerine konulacak kefalet şerhleri ve teminatlar yönünden de’’ istisna düzenlemesi yaparak sorunu çözdüğünü hatırlatmışlardır.

Noterler Birliği’nin konumuz ile ilgili açıklamasının bir bölümü, aynen aşağıda yer almaktadır: “Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ve ön ödemeli konut satış sözleşmelerinde noterler Damga Vergisi Kanunu, Bakanlar Kurulu Kararı ve bu konuda Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan genel tebliğler ile diğer mevzuat hükümlerine göre uygulama  yapmaktadırlar.

Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ve ön ödemeli konut satış sözleşmelerinde bulunabilecek kefalet, teminat garanti gibi diğer hukuksal işlemler damga vergisinden istisna edilmemiş iken, bu hukuksal işlemlere noterlerce damga vergisi istinası uygulanması  söz konusu olamayacağı gibi; gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ve ön ödemeli konut satış sözleşmelerinde yer alacak kefalet, teminat, garanti gibi işlemlerin de damga vergisinden istisna edilmesine yönelik kanuni düzenleme yapılması halinde bu sözleşmelerde yer alacak kefalet, teminat, garanti gibi diğer işlemlere de noterlerce damga vergisi istisnası uygulanacağı tabiidir.

Gayrimenkul satış vaadi ve ön ödemeli konut satış sözleşmeleri ve bu sözleşmelerde yer alan kefalet, teminat, garanti gibi diğer hukuksal işlemlerde meslektaşlarımızca yapılan ve yazınıza konu olan damga vergisi uygulamasının kanuna uygundur; bu sözleşmeler yönünden getirilmiş bulunan damga vergisi istisnasının bu sözleşmelerde yer alan kefalet, teminat garanti gibi işlemlere de uygulanabilmesi için bu işlemleri de kapsayacak şekilde kanuni değişiklik yapılması gerekmektedir.”

ACİLEN ÇÖZÜM GEREKTİRİYOR

Geçen hafta bu konuyu gündeme getirmemin nedeni; Bakanlar Kurulu tarafından damga vergisi oranı 0 (sıfır) olarak belirlenmiş olmasına rağmen, Damga Vergisi Kanunu’nun 4’üncü ve  6’ncı maddelerindeki hükümler ile  27’nci maddesindeki noterlere getirilen sorumluluk maddesi nedeniyle, gayrimenkul satış sözleşmeleri ve ön ödemeli konut satış sözleşmelerine ilişkin istisnanın kağıt üstünde kaldığı ve fiilen uygulanamadığını gündeme taşıyarak, Maliye Bakanlığı’nın konuyu çözmesine vesile olmaktı.

Konut satışını artırmak için yüzlerce kampanyanın yapıldığı, hatta taksitle konut alana bile vatandaşlık yolunun açıldığı bir dönemde; bütün bu süreçlerin başlangıcı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve  ön ödemeli konut satış sözleşmesidir. Damga vergisi istisnasının ev satın alanlar ile noterler arasında ciddi tartışmalara yol açtığı ve Maliye Bakanlığı tarafından sorunun tıpkı kira mukavelenamelerinde olduğu gibi çözülmesi gerektiği aşikardır.

Hepsi hukukçu olan noterlerin, kanunları uygularken bir bütünlük içinde değerlendirme yapmaları doğal ve zorunludur. Aksi halde, damga vergisinin eksik alınmasından sorumlu tutulacaklardır.

Noterler, damga vergisi ve harçların Maliye’ye intikalinde, bir aracı görevi görmektedirler. Konunun asıl sahibi olan Maliye Bakanlığı’nın çözümü bulması gerekmektedir.