Hafta sonunu Mardin’de geçirdik. Bu benim Mardin’e ilk gidişimdi. Pek tabii Mardin ve Süryaniler hakkında kulağım doluydu. Ama şunu söylemeliyim ki; eski Mardin’i ve özellikle yeni Mardin’i beklediğimden çok daha zengin buldum. Mardin denince akla hemen Süryaniler geliyor. Bu yöredeki sayıları şimdilerde 4 binin altına inmiş olan Hıristiyan Süryaniler bölgenin en kıdemli yerleşik toplumuymuş. Bu cümlede “miş” ekini kullanmamın nedeni, çoğunluktaki Kürtlerin veya hangi diğer etnik halkın daha kıdemli olduğu konusunda tartışmaya girmeye yetkim olmamasıdır. Ben, bana anlatılanı naklettim; o kadar. Ancak şurası kesin ki, yörenin görünür “medeniyetine” Süryaniler damgasını vurmuş. Mardin gezisi, Midyat’ı, hatta Dargeçit’i de içine alıyor. Bu gezisinin olmazsa olmazı “Süryani manastırları” ve “yörenin kesme taş binaları”. Ziyaret ettiğimiz 3 Süryani manastırının hepsi bakımlıydı. Bakım onarım işlerinin de yakın zamanda tamamlandığı, kullanılan malzeme ve inşaat tekniklerinden anlaşılıyordu. Hava soğuk ve yağışlı olmasına rağmen epey “yerli turist” vardı. Eski Mardin ve Süryanilik, Türkiye’nin titizlikle koruması gereken çok değerli iki “kültür varlığı”dır.

EKONOMİNİN TERMODİNAMİĞİ

Termodinamik, “Nerede hareket varsa, orada ısı; nerde ısı varsa, orada hareket olur” (Where there is movement, there is heat; where there is heat, there is movement) diyen bir bilim dalıdır. ODTÜ’de kısa bir süre de olsa kendisinden ders alma mazhariyetine eriştiğimiz Jan Tinbergen (Tarihte verilen ilk Nobel ödülünü 1969’da Ragnar Frisch ile birlikte almıştır) önce fizik okumuş, daha sonra iktisada geçmiştir. Tinbergen, “Milli gelirin (yani katma değerin) üçte biri ulaşımdan doğar. Ulaşım, ticari taşımacılıktır. Mazot ise, ticari taşıt araçlarının yakıtıdır. Dolayısıyla milli gelir değişimlerini mazot tüketiminden izleyin, daha doğrusu tahkik edin” derdi. Vehbi Koç’un yakın çalışma arkadaşı Bernar Nahum da piyasayı, “Ankara asfaltından geçen kamyonları sayarak”  izlediğini söylerdi. “Her taş yerinde ağır” yani “Her ürün en yüksek fiyatı bulduğu yere gider” ve “Nerede hareket, orada bereket /katma değer” özdeyişleri de bunu anlatmaktadır. Her sözün yanlışını bulmaya meraklı sivri zekalılar “Yangında da ısı açığa çıkar ama hiçbir katma değer yaratılmaz” diye itiraz edebilir. Onlara da selam olsun.

MARDİN DİYARBAKIR KARAYOLU

Muş’u görmedim. Onun için “Burası Muş’tur, yolu yokuştur” türküsünün ne kadar gerçeği yansıttığını bilmiyorum. Ama Mardin, hayatta gördüğüm yokuşu en bol şehir. Kaldığımız Hilton oteli, dört şeritli Mardin-Diyarbakır bölünmüş karayolunun Mardin varyantına tepeden bakan bir konumdaydı. Sabahın erken saatlerinden gece yarılarına kadar trafik hiç durmadı. Belki bu trafiğin bir kısmı askeri amaçlıydı. Ama ortada büyük bir “hareket” vardı.

Son söz: İster soğuk, ister sıcak olsun; para enerjidir.