Bayrampaşa veya Esenler adıyla da anılan Büyük İstanbul Otogarı, Turgut Özal döneminin fırtına belediye başkanı Bedrettin Dalan zamanında inşa edilmiş ve 1994’de işletmeye alınmıştır. İstanbul’dan Anadolu’ya sefer yapan şehirlerarası otobüslerin çoğu, eskiden Kadıköy Vapur İskelesi civarından kalkardı.
Şehirlerarası otobüslerin Rumeli yakasındaki varış-kalkış noktası ise esas olarak Sirkeci İstasyonu çevresiydi. Ancak lüks otobüslerin özellikle Ankara’ya gidenlerin bir kısmı Taksim Meydanı’ndan hareket ederdi. İstanbul’un iki yakası arasındaki şehirlerarası otobüs bağlantısı da Sirkeci-Kadıköy ile Kabataş-Üsküdar arasında çalışan araba vapurlarıyla sağlanırdı.
Birinci köprü açıldıktan sonra, çevreyoluna doğrudan bağlantılı Topkapı ve Harem semtlerinde otobüs terminalleri kuruldu. Türkiye her geçen gün büyüyor ve İstanbul başta olmak üzere tüm kentlerimizdeki mevcut otobüs otogarları yetersiz kalıyordu. Daha büyüklerini inşa etmek gerekiyordu. İşte tam bu noktada uygun arsa yok denerek ulaştırma ekonomisi bakımından son derece hatalı bir yol seçildi. Otogarlar “şehir dışına” çıkarılacaktı.

BÜYÜK İSTANBUL OTOGARINA KARŞI ÇIKIYORUM

Esenler Otogarı planlanırken Hürriyet’te yazıyordum. Aynen “üçüncü” diye lanse edilen ve “ikinci” olan dünyanın en gayri iktisadi havalimanı İGA’nın (İstanbul Grand Airport) inşasına karşı yürüttüğüm başarısız kampanya gibi Büyük İstanbul Otogarı’nın yapımına karşı da yazılar yazdım. Pek tabii rant avcılarına karşı başarısız oldum.
Hatırlayacağınız üzere, İGA’nın inşasına gerek yoktur. Atatürk ve özellikle Sabiha Havalimanları büyütülebildiği kadar büyütülmeli, yetmezse Silivri-Çorlu dolayına “gerçekten üçüncü” yeni bir havalimanı inşa edilmeli tezini savunmuştum.
Büyük İstanbul Otogarı’na karşı oluşumun gerekçesi, İstanbul’un yerleşim dağılımına uymayan, kentin uç bir noktasına devasa bir otogar yapılmasının gayri iktisadiliğiydi. Bunun yerine, öncelikle Topkapı ve Harem otogarları ıslah edilsin, ilave olarak iki yakada, yerleşim yoğunluğu da hesaba katılarak seçilecek mevkilerde en az dört yeni otogar yapılması çok daha rasyoneldir diyordum.

OTOBÜS EMSALSİZ BİR TOPLU TAŞIMA ARACIDIR

Üzülerek okuyorum ki, Esenler Otogarı sanki yeteri kadar şehir dışında değilmiş ve sanki “yolcular” şehir dışında oturuyormuş gibi, daha da uzağa “şehir dışına” taşınacakmış.
Bu karar, her bakımdan bir felakettir. Otobüs, gerek şehirlerarası, gerek şehir içi yolcu taşımacılığında aynı verimlilikle kullanılabilen yegâne “toplu ulaşım aracıdır”. Şehirlerarası otobüsler, şehirlerarası yolcularının şehir içi ulaşım ihtiyacını kısmen karşılayabilir.
Bırakın otobüsleri, Avrupa’da trenler bile birden fazla istasyonda durarak şehir merkezine girer. Bizde de Osmanlı döneminde inşa edilen ve Sirkeci ile Haydarpaşa’da son durakları bulunan “anayol ve banliyö” trenleri, kent içi ve dışı ulaşıma bütünsel çözüm getiren süper iktisadi sistemlerdi.

Son söz: Ekonominin tanrısı verimliliktir.