Okurlar, e-mektuplar gönderir. Mektuplar genelde ikiye ayrılır. Çatık edalı mektuplar: Yazarı, yazdığından ötürü kınar, eleştirir, kızar, suçlar, küfürler savururlar. Kalbe dokunan mektuplar: Yazarın yazdıklarına destek verir, över, katkı yapar, eksiği varsa tamamlar, yanlışı varsa düzeltir, yüreklendirirler.
Yazarlar da ikiye ayrılır.
Cevap verenler.
Yanıtsız bırakanlar.
Ben “her gelen mektuba kısa da olsa cevap veren” yazarlardanım. Mektuplar genelde okurla aramda kalır.
Kimseyle paylaşmam.
Dün de okur yazdı.
Ben cevap verdim.
Baktım, gelen mektupla giden mektup sadece okurla beni ilgilendiren bir konu değil. Yazılanların “herkesin bilmesinde” gazetecilik açısından hem haber değeri var. Hem de “yeni bir umudun yeşerip kökleşmesine” olan isteğin dile getirilmesi...
Paylaşmaya karar verdim.

★★★

Dün okurum şöyle yazdı:
“Sayın Doğru,
Her zaman zevkle izlenen ders niteliğindeki yazılarınızdan birisini daha okuma fırsatına atfen yazma ihtiyacı hissettim: Tam bir afyonlama olan ‘Çalıyorlar ama çalışıyorlar’ söylemine karşılık, yeni dönem CHP belediyeleri için, ‘ÇALIŞIYORLAR AMA HİÇ ÇALMIYORLAR’ sloganı geliştirilebilir mi?
Saygılarımla.
Muammer ÜNLÜ.”

★★★

Ben de şu cevabı yazdım:
“Merhaba,
Nezaketiniz, desteğiniz, duyarlılığınız ve öneriniz için teşekkür ederim.
Çalmıyorlar.
Çalışıyorlar.
Diyebilmek ve yazabilmek istiyoruz. Bugünleri görmek istiyoruz.
Altı ay- bir yıl geçsin.
Çalmadan çalışsınlar.
Görelim.
Sadece onlara oy verenlerde değil oy vermeyenlerde de; ‘Çalmıyorlar. Çalışıyorlar’ algısı oluştursunlar. O zaman önerinizi memnuniyetle yazacağım.
Selamlar.
Saygılar.
Necati Doğru.”

★★★

Okurum yeniden yazdı:
“Sayın Doğru,
Haklısınız, her cemiyetin içinden ‘hatalı imalatlar’ çıkabilir. Bunca yıl yaşadıktan sonra, Cumhuriyet’in hata yapma lüksü yok. CHP’nin bir Etik Kurulu oluşturarak tüm partili belediyeler adına iç denetim mekanizması oluşturması gerekiyor ki, karşı taarruza maruz kalmasın. Bu denetimin otomatik ve tek düzen olması için özel bir yazılım dahi geliştirilebilir. Ülke genelindeki CHP belediyelerinin gelir gider hesapları merkezi olarak teftiş edilerek arıza görüldüğünde hızla müdahale edilebilir.
Saygılarımla.
Muammer ÜNLÜ.”

★★★

Mektuplaşmayı sizinle de şunun için paylaştım: Türkiye’de yeni bir devir açıldı. Din tüccarı, İslamcı particilik ve siyasetçilik parantezi kapandı. Çünkü bu parantezin içinde “çalıyorlar ama çalışıyorlar” kaderciliği vardı. Bu tür afyonlamadan güç alan partilerin son örnekleri de bitecek ve yenileri kurulsa bile bundan böyle halktan karşılık bulamayacaklar. Solcu, laik ve Atatürkçüyüm diyen partiler ve lider kadroları ise; siyaseti maaş artırma, yandaş kayırma, kendi zenginini yaratıp onların şirketleri üzerinden politikaya finansman bulma yolunu denemeye kalkamayacaklar. Deneyenler anında çok şiddetli halk tepkisi ile sarsılacaklar.
Nereden mi biliyorum?
Okur mektubunda görmek istediğini anlatıyor:
Çalmıyorlar.
Çalışıyorlar.