Kılıçdaroğlu erken seçim istemiyor ama AKP kulislerinde “Baskın seçim” konuşuluyor. İktidarın âkil kişileri “Türkiye’yi yönetemez hale geldiklerinin” farkındalar.

Damat Bey’in “Bakın burası çok önemli” diyerek peş peşe açıkladığı “Ekonomik paketler” bir işe yaramadı. İşsizlik sosyal tahribata dönüştü, suç oranı yükseldi, kriz ülkenin bünyesini virüs gibi kemirmeye başladı.

Her üç gençten birinin işsiz olduğu bir ülkeyi sağlıklı yönetmenin imkânı yoktur!

Bir de 4 milyon Suriyeli sığınmacı sorunu var. Bunlar, Türkiye’nin bünyesini tahrip edip hayat şartlarının daha da ağırlaşmasına sebep oldu.

İktidarın ülkeyi artık sağlıklı yönetmesi pek mümkün görünmüyor!

Ee, ne olacak? Henüz vakit varken ve AKP’nin oylarını bölecek yeni partiler henüz kurulmamışken “Baskın seçim”le muhalefeti avlamak bazı AKP’lilere mantıklı görünüyor.

Varsın Kılıçdaroğlu erken seçim istemesin... Elin oğlu öyle demiyor! Önümüzdeki dönem sürprizlere gebe!



Önceki gün merhum Başbakan Adnan Menderes’in idam edilişinin 58’inci yıldönümüydü...

Menderes’le birlikte aynı dönemde asılan Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan, Topkapı’daki Anıt Mezar’da düzenlenen törenle anıldılar.

Törene katılan Meral Akşener “Bu idamlar demokrasi tarihimizin ağır yarasıdır” dedi.

★★★

Büyük bir yurtsever olan arkadaşım Uçal Dalgıç, Viyana’dan arayarak
dedi ki:

“Siyasilerin çevresini hep bir takım çıkarcılar sarıyor, peygamber muamelesi yapıp onları yanıltıyorlar. Bu tür kişilere Menderes’in dramı sanıyorum ders olur, lütfen yaz bunu!”

Uçal Dalgıç hatırlatmasa o adam aklıma gelmeyecekti. Çünkü aradan tam 60 yıl geçti!

Ayakları yerden kesilmiş makam ve mevki sahiplerine ithaf olunacak, büyük bir hayat dersidir bu... Gerçek bir yaşam öyküsü! Aklı olan her makam sahibi ibret alır!

★★★

“Tarih 17 Şubat 1959...

Dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in uçağı Londra’da, tam inişe geçtiği sırada düşer...

Vikers Viscount tipi uçak, o devrin en modern hava aracıdır ama pilotaj hatası uçağı düşürmüştür.

Uçaktaki 21 kişiden 14’ü ölür.

Korkunç kazadan kurtulan 7 kişiden biri Başbakan Adnan Menderes’tir.

Türkiye’ye trenle dönen Menderes, Sirkeci garında devlet töreni ile karşılanır.

Gar ana-baba günüdür. Karşılayanlar asında Menderes’in en büyük muhalifi olan CHP Genel Başkanı İsmet Paşa bile vardır.

★★★

Asıl ilginç olay bundan sonra yaşanır. Adnan Menderes perona ayak bastığında, insanlar dalgalar halinde ona doğru ilerler. O sırada elinde bıçakla kalabalığı yaran bir adam, ensesinden tuttuğu 6 yaşlarındaki bir erkek çocuğunu birdenbire Başbakan Menderes’in önüne yatırır.

Herkes dehşet içinde bu korkunç sahneyi izler.

Bıçaklı adam, Menderes’e:

“Seni bize Allah bağışladı Başbakanım. İzin ver, oğlumu senin için şimdi, burada kurban edeyim!” diye haykırır.

Adamla Başbakan Menderes’in bakışmaları sırasında, adam bir an duraklayınca, bunu fırsat bilen güvenlik görevlileri atılıp çocuğu adamın elinden kurtarırlar!

★★★

Sirkeci garında yaşanan bu acayip olaydan 18 ay sonra, takvimler 17 Eylül 1961’i gösterirken Adnan Menderes idam sehpasına çıkarılır, bitkin adımlarla yürüyordur.

Uçak kazasından bir yıl sonra 27 Mayıs İhtilali olmuş, yargılanan Menderes idama mahkûm edilmiştir.

Başbakan Menderes titreyerek idam sehpasına çıkar. Cellat gelip, Menderes’in ayaklarının altındaki sandalyeyi çeker. Türkiye’yi 10 yıl yöneten adam şimdi ipin ucunda sallanmaktadır.

Peki, Başbakan’ın ayaklarının altındaki iskemleyi çelen adam kimdi biliyor musunuz?

Sirkeci garında, çocuğunu Başbakan Menderes için kurban etmek isteyen adamdı!

Yani Üsküdarlı gece bekçisi Kara Kemal, Menderes’in celladı oldu!

İnsanoğlu ne yazık ki budur işte!

Makam, mevki, her şey boş!

İşte ders alınacak ve tüm makam sahiplerine ibret olacak bir öykü!

TEBESSÜM

Yahudi’nin hesabı...


Mahallenin kurnaz Yahudisi bir mağaza açar. “Hayırlı olsun” demeye giden bir arkadaşı ona sorar:

“Ticarette hesabının çok iyi olması lâzımdır. Senin iyi midir?”

“Tabii ki, iyidir...”

“Öyleyse söyle bakayım, iki kere iki kaç eder?”

Kurnaz Yahudi, arkadaşını tepeden tırnağa süzerek şöyle der:

“Tamam, söyleyeceğim amma önce sen söyle bakayım: Alıyor muyuz, satıyor muyuz?”

GÜNÜN SÖZÜ


İnsanın hayatını yalnız akıl değil talih de yönetir!