İnsan insanın kurdudur denir ya... Gazeteci de gazetecinin kurdudur.

Üçüncü sınıf gazeteciler, günlerden beri bana saldırıyor, aç kurtlar gibi ısırıp parçalamak istiyorlar.

Bunların arasına ne yazık ki Ertuğrul Özkök de girdi. Hiç yakıştıramadım! Ertuğrul Özkök’ü başka bir yazıda daha ayrıntılı anlatırım.

Her insan gibi gazeteci de hata yapabilir. Önemli olan hatayı anladıktan sonra özür dilemesini bilmektir. İnsanlık ve gazetecilik budur.

Ben de olayda adı geçen siyasetçilerden ve tüm okurlarımdan özür diledim. Yanlışta ısrar edip, yanlışı yanlışla düzeltmeye çalışmak daha kötüdür.

Hakkımda “Sakallı bebek haberi yaptı” diye iftira atanlar, bu yanlışları nedeniyle özür dilerler mi? Onlardan böyle ahlâklı bir davranış beklenmez!

Bugün iç sayfadaki TOKMAK-2 sütunumda “Sakallı bebek” olayının belgesini yayınlıyorum. Baksınlar, eğer kendilerini gazeteci kabul ediyorlarsa, utansınlar!



Başta Hürriyet Gazetesi’nin sakallı yönetmeni Ahmet Hakan denilen iftiracı olmak üzere;

Aydın Engin, Hadi Özışık, Mehmet Metiner, Emin Pazarcı gibi üçüncü sınıf gazeteciler, sırf bana olan kin ve haset duygularını tatmin etmek için utanmadan “Sakallı bebek” yalanına sarıldılar.

Ben bugüne kadar Türkiye çapında 6 büyük gazete çıkarttım. Yayın hayatına soktuğum 3 magazin gazetesini de sayarsak çıkarttığım gazetelerin sayısı 9’u bulur.

Bana saldıranlar ise hayatlarında hiçbir başarıları olmayan zavallılar!

TAN Gazetesi, sakallı bebek haberini manşet yapmıştı.


Arkadaşlarım Beyazıt Kütüphanesi’ne gidip “Sakallı bebek” haberinin yayınlandığı 1 Ağustos 1987 Cumartesi günlü Tan Gazetesi’ni bulup, haberin (yukarıda) ve gazete künyesinin (aşağıda) fotoğrafını çektiler. Bunları açıkça görüyorsunuz.

Künyede Genel Yayın Müdürü olarak Tevfik Yener, Yazı İşleri ve Haber müdürleri olarak Yalman Aknar ve Cengiz Yarbağ’ın isimleri var.

Benim uzaktan-yakından hiçbir ilgim yok.

Şimdi, “Sakallı Bebek” haberini bana fatura etmeye çalışan müfteriler, medeni cesaret gösterip özür dilerler mi?





★★★

Ahmet Hakan denilen kişi:

“Senin gazetecilik sicilini açarsak...” diyor. Hay hay, açalım.

Benim sicilim çıkardığım gazetelerle ve aldığım sayısız ödülle dolu.

Ahmet efendiyi zahmete sokmayıp yarım asırlık onurlu sicilimi kendim açıklayayım:

1) Günaydın Gazetesi: 1968 yılında çıkarttım, Tirajı bir milyonu aştı.

2) Tan Gazetesi: 1983’te çıkartım. Tirajının 1,5 milyona dayandı.

3) Sabah Gazetesi: 1985’te çıkarttım. Bir yıl yönettikten sonra ayrıldığım vakit tirajı 650 bin idi.

4) Bugün Gazetesi: 1989’da çıkarttım. Tirajı 600 bine kadar yükseldi.

5) Hürriyet Gazetesi: 1990 yılında Genel Yayın Yönetmenliği’ni yaptım, 400 binlerde aldığım Hürriyet’in tirajını kısa zamanda 539 bine yükselttim.

6) Meydan Gazetesi: 1991’de çıkarttım, tirajı 850 bine kadar yükseldi.

7) Gözcü Gazetesi: 1997’de çıkarttım. Muhalif gazeteydi. İşveren, iktidarın baskısıyla 2007 yılında kapattı.

8) Kapatılan GÖZCÜ’nün genç kadrosu 2007’de SÖZCÜ Gazetesi’ni kurdu. SÖZCÜ bugün Türkiye’nin bir numaralı gazetesidir.

Ya sen ne yaptın Ahmet Hakan efendi? Döneklikten ve Nişantaşı barlarında dolaşmaktan başka bir şey yaptın mı?

GÜNÜN SÖZÜ


Sırça köşkte oturanlar komşusuna taş atmamalı!