CHP, İmamoğlu ile yakaladığı müthiş rüzgârı iyi kullanabilecek mi?
Cumhuriyet sevdalısı yurttaşlar olarak biz bunu arzuluyoruz ama...
Daha başlangıçta hava bulanmaya başladı.
Başkan adayı iken seçim öncesinde vaat yağdıranların şimdi verdikleri sözlerden yan çizdiklerini gördükçe umutlarımız sarsılıyor.
Verilen sözleri tutmamak, eş, dost, akraba kayırmak, tipik bir siyaset hastalığıdır ve bu hastalığın belirtileri yine ortaya çıkmaya başladı!
CHP’li bazı başkanların yaptıkları icraattan birkaç örnek:
“Oğlunu genel müdür yardımcısı yapmak, damadını, kuzenini, amcaoğlunun eşini ballı maaşlarla işe almak, eniştesini kıyak ücretli göreve tayin etmek, vs.”
Bunlar AKP’nin mustarip olduğu hastalıklardı, şimdi CHP’ye de bulaşmış!
Kılıçdaroğlu ne demişti?
“Babamın oğlu olsa işe almayın!”
Emri olur! Onlar da Kılıçdaroğlu’nunkileri değil ama kendi “akrabayı talûkat”larını belediyelere dolduruyorlar!



CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun CHP’li belediyelere verdiği emirler şöyle:
- İnsanları inançları, kimlikleri, yaşam tarzları nedeniyle ötekileştirmeyin. Tüm vatandaşlara kucak açın.
- Hizmeti belli kişiler için değil, halk için üretin. Çünkü sizi oraya halk getirdi.
- Yoksul ailelere ve mahallelere yardımcı olun, pozitif ayrımcılık yapın.
- Fakirlere yardım yaparken, insan onurunu koruyun.
- Yaptığınız harcamaları, yatırımları mutlaka mali disiplin içinde planlayın.
- Yönetici atamalarında liyakat esasına mutlaka uyun. İşini yapmayanı genel başkanın akrabası dahi olsa kovun.
- Belediyeyi adaletle yönetin. Adaletinizle her kuruma örnek olun.

★★★

Bu emirler gerçekten güzel... Fakat, uygulanabilirse tabii ki...
Ülke çapında 242 CHP’li belediye var. Bunlar vatandaşa adil davrandığı, kayırmacılık yapmadığı ve hizmette başarılı olduğu takdirde CHP’ye iktidarın yolu açılacaktır.
Tüm CHP’li belediyeler bunun bilincinde olmalıdır. Aksi halde genel seçimlerde yine eskisi gibi nal toplarlar ve iktidar kendilerine rüyalarında bile görünmez!

★★★

Ben kendi adıma tüm belediye başkanlarının takipçisi olacağım. İyiyi, güzeli tabii ki takdir edeceğiz. Ancak...
Vatandaşlardan bana gelecek şikâyetleri, haksız davranışları ve (belgeleri olduğu takdirde) muhtemel yolsuzluk iddialarını dile getirip, verilen sözlerin tutulup tutulmadığını takip edeceğim.
Şimdiden uyarıyorum, sonradan gücenmek olmasın!

Hastane mikrobu!


Pazar günü Dedeman Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Murat Dedeman’ın ölümünden bahsederken “İyiler erken ölüyor” demiştim.
Bazı ahmaklar bana Murat Dedeman’ın yaşını sordular. Akılları sıra bu ifadenin yanlış olduğunu ileri sürüp bana yüklenecekler!
Murat Dedeman 68 yaşındaydı. Günümüzün şartlarında bu yaş erkendir. Ayrıca ben o yazımda “Genç” demedim “Erken” dedim. Hangi yaşta olursa olsun her ölüm bence erkendir. Murat Dedeman’a bir kez daha rahmet diliyorum.

★★★

Merkez İlaç A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Mehmet Şapçı’dan bir mektup aldım. Şapçı, Murat Dedeman’ın “Ölümcül hastane mikrobundan” öldüğünü söylüyor ve şöyle diyor:
“Hastane mikrobuna bağlı ölümler konusunu 10 yıldan beri ısrarlı bir şekilde gündeme getiriyorum. ‘Kral çıplak’ diyor ve ilgililere yalvarıyorum. ‘Bu pimi çekilmiş sağlık bombaları’ ile ilgilenin. Sorun, ‘merdiven altı’ tabir edilen sahte dezenfektanlardadır.
Ülkemizin hastanelerinde ‘sahte dezenfektan’ların sebep olduğu ‘ölümcül hastane mikrobu’ maalesef var!
Ben sağlık bürokrasisinden umudumu kestim ve tüm umudumu Cumhurbaşkanlığı makamına ulaşmaya bağladım. Hastane mikrobunu önleme konusundaki projelerimi yüce makama bildirmek istiyorum.”

TEBESSÜM

Ahretlik adam!


Adam günün birinde ölmüş ve öbür dünyada sorgu başlamış:
“Hiç içki içtin mi?”
“Aman efendim...”
“At yarışı, toto-loto gibi şans oyunları oynadın mı?”
“Aman efendim...”
“Gezip - coşup gönlünce eğlendin mi?”
“Ne gezer efendim...”
“Peki, kadınlarla aran nasıldı?”
“Çapkınlık kim, biz kim efendim?”
Cebrail dönüp seslenmiş:
“Oradan bir çift kanat getirin.”
Adam sevinmiş:
“Melek oluyorum, değil mi?”
Cebrail başını sallamış:
“Hayır, kaz oluyorsun!”

GÜNÜN SÖZÜ

İster kadın ol ister erkek, cesarete sahip olmadan hiç bir şey başaramazsın!