Ceyhan Demir, lisede okumak için elinde tahta bavulla tek başına Ulukışla İlçesi’nden 1957 yılında trenle Niğde yolculuğuna çıktı. Okulunu bitirdi. Kaymakamlık, İçişleri Bakanlığı’nda şube müdürlüğü, genel müdür yardımcılığı, İzmir vali yardımcılığı, İzmir belediye başkanlığı görevlerinde bulundu. Yani devleti, bürokrasiyi yakından tanıyan bir isim.

Memleketine 2000 yılında gittiğinde, Ulukışla Meslek Yüksek Okulu’nda derslerin geçici olarak kullanılan ilkokul binasında olduğunu gördü. Bahçecilik bölümü öğrencilerinin uygulama bahçeleri olmadığını öğrendi. Üzüldü ve onlara katkıda bulunmak için ne yapacağına o gün karar verdi.

ŞARTLI  BAĞIŞ

“Tarım, uygulamasız ve sadece kitaptan görerek öğrenilemez” düşüncesiyle kendine durumdan görev çıkardı. Babadan miras kalan tek taşınmazı olan 6499 metrekare tarlayı, Niğde Üniversitesi’yle anlaşarak, “Bahçe Ziraat Bölümü Uygulama Bahçesi” olarak kullanılması koşuluyla bağışladı. Tarlanın etrafının çitle çevrilmesi, ağaçlandırılması giderlerini de kendisi karşıladı. Yaklaşık 10 yıl bu bahçede öğrenciler uygulamalı eğitim yaptı. Bölge çiftçileri de damlama sulamayı ve anaç fidan yetiştirmeyi öğrendi. Bu arada Ulukışla Meslek Yüksek Okulu inşaatı tamamlandı, kendi binasına taşındı. Okulun yanında yeni uygulama bahçesi kuruldu. Eski bahçe ihmal edildi.

Yalnız Ceyhan Demir değil, kardeşi rahmetli Ali Demir de akıl ve bilime dayalı laik eğitime gönül verenlerdendi. Ankara Zafer Koleji de onun eseri. Ulukışla Meslek Yüksek Okulu yeni binasına taşınınca Ali Demir de bu okulun ihtiyacı olan 24 adet bilgisayarı aldı ve yönetime teslim etti. Ali Demir’in sağlığında alınan o bilgisayarlar, bugün de kullanılıyor.

Ceyhan Demir, 2016 yılında memleketi Ulukışla’ya gittiğinde, meslek yüksek okulunun bahçecilik bölümünün yeterli başvuru olmadığı için kapatıldığını öğrendi. Demir, üniversite ile yaptığı protokole uyularak tapunun iadesini istedi.

MAHKEME KARARIYLA

Üniversite yönetimi, “Hayır, artık tapuyu size iade edemeyiz” dedi. Ceyhan Demir, Ulukışla Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme, şartlı bağışla yüksek okula verilen tarlanın kullanılmaması nedeniyle Demir’e iadesine karar verdi. Üniversite kararı temyiz etti.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi, Ulukışla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararını yerinde buldu ve tarlanın arsa sahibi Ceyhan Demir’e iadesinin gerektiğine hükmetti. Ancak, üniversite direndi, tapuyu iade etmemek için tüm yasal haklarını kullanmayı sürdürdü. Dosya bu kez Yargıtay’a geldi. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi de tapusunu isteyen Ceyhan Demir’i haklı buldu.

Üniversite yönetimi verebilecekken, Demir’i 3 yıl mahkemelerle uğraştırdı. Ceyhan Demir, dava aşamasını anlattıktan sonra, “Toplumumuzu diri tutan yardım ve bağış yapma duygusunu körletmekten başka bir işe yaramayan bu uygulamayla, 76 yaşındaki bir insana bunları yaşatan üniversite yönetimine ne demeli bilmiyorum” demekle yetindi.

TÜGVA OLUNCA FARKLI

Ceyhan Demir’e bunlar yaşatılırken, Niğde’de mülkiyeti Hazine’ye ait olan Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsisli bina, Cumhurbaşkanı’nın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu Türkiye Gençlik Vakfı’na (TÜGVA) pekala hemen verilebiliniyor. CHP Niğde İl Başkanı Erhan Adem’in sorusuna Niğde Valiliği şu cevabı verdi:

“Türkiye Gençlik Vakfı, valiliğimizden yazılı olarak taşınmaz talebinde bulunmuştur. Söz konusu talep, kamu yararına çalışan ve vergi muafiyeti tanınan vakıflar arasına alınan TÜGVA’nın ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine yönelik çeşitli etkinlikler düzenleyerek eğitimde aktif rol aldığı değerlendirildiğinden talepleri olumlu karşılanarak bina bedelsiz olarak tahsis edilmiştir.”

NEDEN ONLARA DEĞİL?

CHP İl Başkanı Erhan Adem, “Madem kamu yararı var, yıllardır öğrencilere burs veren Çağdaş Yaşamı Destekleme, Atatürkçü Düşünce Derneği’ne neden bir yer tahsisi yapılmamıştır? Harp Malulü, Gazi, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği’nin uygun bir yer talep etmelerine karşın bu istek niçin yerine getirilmemiştir? Devlet büyüklerinin yakınlarının kurucusu ya da üyesi oldukları dernek ve vakıfların her istedikleri yapılacak mı? Madem, TÜGVA bu kadar etkinlik yapıyormuş, soruyorum, Niğde’de öğrencilere yönelik hangi etkinliği yapmış, öğrencilerin aktif olmasına ne gibi katkısı olmuş? Bunu da Niğde kamuoyunun takdirine bırakıyorum” diyor.

Bir tarafta yaptığı şartlı bağış koşulunun ortadan kalkması nedeniyle tapusunu almak için mahkemelerde uğraşan emekli bürokrat, bir yanda dilekçe üzerine TÜGVA’ya tahsis edilen devlete ait bina. Bu durumu Niğdeliler de duysun, bilsin istedim.