Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Saygı Öztürk’e teşekkür etti.


Mezhep kışkırtmaları sonucu çıkan toplumsal olaylar için hep cuma günü seçilir. 26 yıl önce Sivas’ta çıkan olaylar cuma günü çıkarılmış, toplum galeyana getirilmiş, sonuçta 33 kişi yakılmıştı. Çorum’da meydana gelen olaylar da yine cuma günü Ulu Cami’de namaz sırasında bir kişinin camiye gelip “Aleviler Alaattin Camii’ni yaktı” diye bağırmasıyla başlamıştı. Sonuçta orada da 57 kişi hayatını kaybetti, evler, iş yerleri yakıldı. Ama caminin yakıldığı koca bir yalandı.
Olayların çıktığı an Çorum’daydım. Geçen çarşamba günü bu köşede bir gazetecinin alnına tabanca dayanıp nasıl kaçırıldığını, hastanenin bodrum katında götürülüp hakkında verilecek kararı beklediğini yazmıştım. O gazetecinin kim olduğunu merak edenler çoktu. Evet, ölümden dönen, rahmetli Bilal’in kurtardığı gazeteci bendim.

39 YIL SONRA

Çorum’da o günler geride kaldı. Kışkırtmalar, provokasyonlar sonucu çıkan olaylardan herkes dersini almış. Çorumlu, kentini terk etmedi, yatırımcı yatırımını Çorum’a yaptı. Bugün Türkiye çapındaki en ünlü sanayici ve iş adamlarının Çorum’dan çıkması da sizi şaşırtmasın. Örneğin Ahmet Ahlatçı, Türkiye’nin en çok ciro yapan 20 şirketi arasına iki şirketiyle katıldı.
“Acıyı bal eyleyen” Çorum’da, 39 yıl önce yaşanan olaylarla ilgili olarak CHP İl Başkanı Hasan Eray Tüfekçi ve arkadaşları tarafından düzenlenen panelde, 19. Dönem DYP Milletvekili Adnan Türkoğlu ve avukat Sadık Eral’la birlikte olayları anlattık. Adnan Türkoğlu, Çorum’un tam anlamıyla barış kenti olması, hayatını kaybedenlerin unutulmaması için bir anıt yapılmasını önerdi. Sözleri büyük destek buldu. Kimisi bayrak direğini yapmaya, kimisi bayrak almaya talip oldu.
Halk kaynaşmış durumda. Panele AKP’li Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Yağbat, Baro Başkanı Kenan Yaşar da katılmıştı. CHP düzenlemiş olsa da her görüşten ve inançtan katılımcılar vardı. O gün Çorum Umut Radyo’da Meltem ve Uğur Çınar “barış türküleri”ni seslendiriyordu. Böyle bir günde, ben de Çorum’dan ses verdim.

KADEŞ MEYDANI

Çorum’un en etkili gazetelerinden Çorum Haber de barış ve kardeşlik çizgisindeki yoluna kurulduğu günden bu yana devam ediyor. Gazetenin kurucusu ve başyazarı Mehmet Yolyapar, Çorum’da açılan yeni meydana “Kadeş Meydanı” adı verilmesinin öncülüğünü yapıyor. Neden Kadeş? Çünkü, tarihte ilk yazılı antlaşma Hititler ile Mısırlılar arasında bu topraklarda imzalandı. O antlaşmada, Hitit Kraliçesi Pudu Hepa’nın da imzası var. Bu da kadına gösterilen saygıyı, kadın-erkek eşitliğini ifade ediyor. Eğer yolunuz Hattuşa-Boğazkale’ye düşerse, müzesini de mutlaka görün, müze görevlileri Özgür ve Baki’den eserlerle ilgili bilgi alın.
Çorum’da bir dönem alabildiğine keskin çizgilerle Sünni-Alevi bölgeleri ayrılmıştı. Bugün o ayrım önemli ölçüde kalkmış durumda. Bunun pekiştirilmesi için belediyeye de önemli görev düştüğünü AKP’li Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın da vurguluyor. “Oy aldık, alamadık” ayrımını asla yapmayacağını belirtiyor. Başkan’ın bu tutumundan CHP’li üyelerin de memnun olduğunu öğreniyorum. CHP İl Başkanı Hasan Eray Tüfekçi ile birlikte Başkan’a gittiğimizde, ilişkilerinin sıcak olduğuna tanık oldum.
Çorum’un yeni meydanı için önerilen “Kadeş” adına da Başkan Aşgın soğuk değil. Ancak, isim verme konusunda yetkinin belediye meclisinde olduğunu hatırlatıyor, “Neden Kadeş Meydanı olmasın. Olabilir” dedi.

BAŞKAN’DAN SÖZCÜ’YE TEŞEKKÜR

Seçimden önce Halil İbrahim Aşgın’ın yargılandığına ilişkin bir belge ulaşmıştı. Bu belgeyi yazmadan önce, Aşgın’ı aramış ve onun da görüşünü sormuştum. Avukatı anlatmış ve onları da bu köşenin okurlarına duyurmuştum. Aşgın, yazının yayımlandığı gün arayıp teşekkür etmişti.
Başkan’ın daveti üzerine makamına gittiğimde, seçim öncesi olayı anımsattı, “Ben SÖZCÜ Gazetesi okumazdım. Belki ilk kez, beni aradığınızda hakkımda yazıp yazmadığınızı öğrenmek için gazete almıştım. SÖZCÜ Gazetesi’nin bir yazarı olarak o gün beni aramanız, söylediklerimizin yazılması gerçekten benim SÖZCÜ’ye olan bakışımı da değiştirdi. Yani olması, yapılması gerekeni yaptınız. Teşekkür ederim” dedi. Günün bir anısı olarak makamında bana Çorum’la özdeşleşen Hitit Güneş Kursu sembolünü armağan etti.
Çorum’da her kesim geçmişten dersler çıkarmış. O yüzden sıkça “Sen-ben yok, biz varız” diyorlar. İşte Çorum olaylarında hayatını kaybeden “Biz”lerin anılarını da “Kadeş Meydanı”nda yaşatmak istiyorlar. Bu isim, Çorum’a çok yakışacak, çok şey katacak...