Dün sabah uyanıp cep telefonumu açtığımda bana “Yoksa hâlâ uykuda mıyım ve gördüklerim rüya mı?” dedirten şu mesajı aldım:

Değerli Uğur Bey,.

Görme engelli kayınvalidem sıkı bir takipçinizdir. Ona her sabah yazılarınızı okurum. Dikkatle dinleyip değerlendirir. Bugünkü yazınızdan çok etkilendi ve okyanusda bir damla olsa da Ümran Baradan Güzel Sanatlar Lisesi’ne bağışta bulunmsk istiyor. Benden ricası üzerine size yazıyorum; bir hesap numarası mümkünse alsam.

Sizler hep var olun.

Sevgi ve saygılarımla,

Mukadder.”

★★★

Sonra asgari ücretli bir velinin yazdıklarını okudum. O da zar zor geçindikleri için maddi yardımda bulunmasının mümkün olmadığını, ancak Müdür Mete Karapınar’ın vereceği her görevi (temizlik dahil) özveriyle yapmaya hazır olduğunu belirtiyordu.

★★★

Bu arada İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışkan ve başarılı Genel Sekreteri Buğra Gökçe’nin okula ekip göndererek acil ihtiyaçların karşılanması için talimat verdiğini öğrendim.

Bunlar sevindirici gelişmeler.

Hele görme engelli takipçimin ilettikleri gözlerimi yaşarttı...

★★★

Ancak asıl ilgi göstermesi gerekenlerden, yani Milli Eğitim yetkililerinden hiç ses seda çıkmadı!

Anladım ki onlar için, bir güzel sanatlar lisesi müdúrünün müzik enstrümanı ya da resim fırçası tutması gereken elleriyle tuvaletleri temizliyor olması, kayda değer bir durum olarak görülmemiş!

Öyle ya, bu okul, kamu kaynaklarıyla beslenen bir tarikat yapılanmasının değil, Büyük Önder Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur” deyişine yürekten inanan bir kadın sanatçının anasının ak sütü gibi helâl paralarla yaptırıp Milli Eğitim’e bağışladığı bir okul...

★★★

Müdüre yardımcı vermeyen, memur kadrosunu doldurmayan, temizlik gorevlisini çok gören, ödenek yollamayan, zorunlu ihtiyaçları bile karşılamayan ‘israf ekonomisi’ yetkililerinin mesajı çok açık, çok net:

Bu türden okullar istenmiyor!

O halde ona sahip çıkıp yaşatmak, sanata gönül veren herkese kaçınılmaz sorumluluk yüklüyor!..

Zira sanatçı yetiştiren bir okulun içler acısı hale düşürülmesiyle milletin hayat damarlarından birinin kopacak olması kimin umurunda?..

O zihniyet için varsa yoksa rant ve yandaş kayırmacılığı!..

Gerisi önemli değil ki!..