Bursa merkezdeki Nilüfer İlçesi’nin CHP’li yeni Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Müjdat Gezen Kültür Evi”nin adının değiştirilerek, Bursa Barosu ile ortaklaşa kullanılacağını açıklamış.
Haberi okurken içim cız etti!..
Çünkü o kültür evi, harikulade bir sanat rüyasının, kabusa dönüşünün öyküsüdür!..

★★★

Anlatayım:
Tiyatromuzun duayenlerinden, büyük mizah ustası Müjdat Gezen, kendisine gelen yoğun talepleri karşılıksız bırakmamak için, Kadıköy-Ziverbey’deki Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin (MSM) bir benzerini Bursa’da kurmaya karar verdi.
Bu amaçla Nilüfer’i kültür, sanat, spor ve eğitim kenti haline getirmek için uğraşan dönemin Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile görüştü. Bozbey’in projeye ilgiyle yaklaşıp arsa vermesi üzerine kolları sıvadı. İstanbul’daki tiyatrosunun bulunduğu binadaki bir taşınmazı yok pahasına sattı, yetmedi bankalardan kredi çekti ve yaklaşık 5 milyon lira harcayarak muhteşem bir bina inşa etti.
Muhteşem diyorum, çünkü hem inşaat sürecinin yakından tanığıyım, hem de 2011 yılındaki açılışında bulunup, televizyon bölümü öğrencilerine dersler verdim.

★★★

Ama, ne yazık ki ama!..
İçinde tiyatro, sinema ve konferans salonları, müzesi, kafeteryası, işyerleri, Yıldız Kenter, Türkan Şoray ve Şevket Çoruh gibi İstanbul’dan gelecek değerli hocaların konaklayabilecekleri lojmanı bulunan görkemli tesise, dönemin AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanlığı ruhsat vermedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın isteğiyle görev süresi dolmadan istifa etmek zorunda kalan Başkan Recep Altepe yönetiminin gerekçesi, yangın merdivenin olmamasıydı! Oysa yangın merdiveni vardı, hem de amaca en uygun şekilde!..

★★★

Bu yetmedi, kumpaslar, iftiralar başladı! Örneğin, iş yaptırdığı taşeronlardan birine parasını ödediği halde o kişi, malzeme aldığı firmaya “Müjdat Gezen paramı vermedi. O nedenle borcumu kapatamıyorum” dedi. Bunun üzerine malzeme satıcısı firma da icraya başvurdu. Müjdat’ın dolandırıldığı yetmemiş, bir de yargıda uğraşmayı gerektirecek haksız bir suçlamayla karşı karşıya kalmıştı.
Düş kırıklığı içindeki koca çınar soranlara; “Bursa’da sanat merkezi açtığım için çok pişmanım. Bu duyguyu hayatımda ilk kez yaşıyorum” diyordu.

★★★

Nilüfer’i her faninin ölmeden önce mutlaka görmesi gereken örnek bir kent haline getiren başarılı Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yapılanları önlemek ve Sanat Merkezi’nin faaliyetine devamını sağlayabilmek için çok uğraştı. Ama tüm gayretlerine karşın Büyükşehir Belediyesi’nin sanata koyduğu engelleri aşamadı!..

★★★

Haciz süreci devam ederken o canım tesis, sanat eğitimi alan öğrenciler yerine tinercilerin mekanına dönüştü! Camları kırıldı, içeride alemler yapıldı, Müjdat’ın özenle seçtiği eşyalar ve duvarları süsleyen değerli sanatçıların fotoğrafları parçalandı!..
Sonuçta Müjdat, büyük umutlarla başladığı işi, maddi manevi büyük zararla sonlandırmak zorunda kaldı!..
Oysa devam edebilseydi, Bursa’da tiyatro oyuncusu ya da televizyoncu olmak isteyen gençlerin çok iyi eğitim alabilecekleri bir sanat merkezi daha bulunacaktı.

★★★

Nereden nereye?..
Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nden, Müjdat Gezen Kültür Evi’ne ve Bursa Barosu ile müştereken kullanılacağından, bu ismin de değiştirilmesine evrilen bir süreç...
Buna da şükür!.. Çünkü orada bundan böyle sanat eğitimi yapılamayacak ama hepimizin düşü olan “hukukun üstünlüğünü” hayata geçirici çok değerli çabalar, etkinlikler sürdürülecek.
Peki ya “30 Ağustos herkesin bayramı değil” dediği öne sürülen yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın eline geçmiş olsaydı...
Sizce taş üstüne taş bırakır mıydı?..