Gamze Taşcıer... CHP Ankara Milletvekili... Aynı zamanda eczacı... Kadına yönelik şiddet davalarının hemen hepsinde onu görürsünüz. CHP’li Taşcıer, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi ve iki kız çocuğu annesi... Gamze Taşcıer sözlerine şu cümlelerle başladı:

“Onlarca kadına şiddet, cinsel istismar ve kadın cinayeti davasını takip ettim. Bunlar arasında 20. kattan atılarak öldürülen Şule Çet; vahşice katledilen akademisyen Ceren Damar; çocuğunun gözleri önünde ve sokak ortasında öldürülen Emine Bulut; 23 kez şikayette bulunmasına rağmen dikkate alınmayan ve öldürülen Ayşe Tuba Arslan; doğum yaptığı hastanenin yatağında defalarca bıçaklanan Güldane Yırtıcı davaları var.”

Gamze Taşcıer, iki kız çocuğu annesi. Bahar 7, Nehir ise 2 yaşında. Milletvekili seçildiğinde Nehir’e hamileydi ve karnı burnunda yemin etti.


SAVUNMALAR HEP AYNI

Peki bu davaları izlerken ne yaşadı, ne düşündü: “Tüm katiller ya da şiddet uygulayan erkekler, toplumsal yerleşik kodlar üzerinden savunma geliştirip, ‘kadının o saatte orada ne işi vardı, zaten başkalarıyla görüşüyormuş, giyimi açıktı, alkol almıştı, erkekliğime ve namusuma laf söyledi, cinsel istekleri vardı’ gibi kalıplaşmış ifadeler kullanıyorlar. Bunu yapmalarının nedeni de çok sayıda davada olduğu gibi, kendilerine de indirim alabilmek.”

YARGISAL SÜREÇLER...

Taşcıer’in “İndirim alabilmek” cümlesi önemli: “Yargıdaki eril (erkek) zihniyet, bu katillere indirim vermekten çekinmiyor. Bugünlerde bizzat Cumhurbaşkanı ve kurmayları tarafından tartışmaya açılan ve çıkılacağı söylenen İstanbul Sözleşmesi bu meseleyle doğrudan ilintili. Sözleşme, koruyucu önlemler içerdiği kadar, yargısal süreçlerle ilgili de içeriğe sahip. 42. Madde şöyle: ‘Taraflar bu Sözleşme kapsamında kalan şiddet eylemlerinin gerçekleştirilmesinden sonra başlatılan ceza davalarında kültür, töre, din, gelenek veya sözde namusun gerekçe olarak öne sürülmesinin önlenmesini temin etmek üzere gerekli tedbirleri alacaklardır.’ Ancak ne kolluk güçleri, ne de yargıda, buna uyulmuyor.”

Eskişehir’de Ayşe Tuba Arslan (45), 2019’da boşandığı eşi tarafından öldürüldü.

BU KARANLIĞA ASLA GEÇİT VERMEYECEĞİZ


İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet konusunda bağlayıcılığa sahip ilk uluslararası sözleşme oldu. Türkiye dahil Avrupa Konseyi üyesi 20 ülke tarafından imzalandı. Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’ni 11 Mayıs 2011’de imzalandı. 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe girdi. Türkiye, sözleşmeyi ilk imzalayan ve ilk onay veren ülke oldu. Gamze Taşcıer, şöyle dedi:

“Sadece haziran ayında dahi 27 kadının öldürüldüğü bir ülkede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının konuşulması asla kabul edilebilir değil. Sözleşmeden çıkılmak istendiğinin ifade edilmesi, ülkemizi kadınların ikinci sınıf insan görüldüğü, kadın hayatlarının hiçbir önemi olmadığı ülkeler kategorisine sokmak istiyoruz demektir. Kaygı vericidir. Bu karanlığa asla geçit vermeyeceğiz.”

Ankara’da üniversite öğrencisi Şule Çet (23), 2018’de tecavüz edildikten sonra öldürüldü.

ADRESİ VEREN POLİSLER VAR


Kadın hakları savunucusu Taşcıer, “Türkiye’nin pek çok yerinden haberler alıyoruz” diye konuştu ve şu çarpıcı bilgileri verdi: “Şiddet gördüğü eşinden kaçıp karakola giden kadınlar eşiyle barıştırılmaya çalışılıyor, tekrar eve gönderiliyor. Basında yer alan haberlere göre, sığınma evine yerleşen kadının adresi, kendisine şiddet uygulayan erkeğe bizzat bazı polisler tarafından veriliyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’na göre, son dönemde öldürülen kadınların yüzde 50’ye yakınının uzaklaştırma kararı var. Ne yazık ki koruma veya uzaklaştırma kararlarının takibi etkin yapılmıyor.”

KADINLARIMIZI KORUYAMADIK


- Antalya’da 2 çocuk annesi Gülseren Yılmaz (32), hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı ve boşanmak istediği eşi tarafından öldürüldü.

- Konya’da 3 çocuk annesi Tuba Erkol (37), kendisine şiddet uygulayan eşi hakkında uzaklaştırma kararı aldırdıktan 4 gün sonra, kocası tarafından çocuklarının gözleri önünde 20 yerinden bıçaklanarak öldürüldü.

- Elazığ’da Kabire Atamaz (48), kendisini öldürmekle tehdit ettiği için hakkında defalarca şikayetçi olduğu ve 2 kere uzaklaştırma kararı aldırma talebinde bulunduğu patronu tarafından öldürüldü.

- Ankara’da yaşayan 2 çocuk annesi 48 yaşındaki Fatma Hülya Yıldız, şiddet gördüğü eşinden ayrılmak için boşanma davası açıp, uzaklaştırma ve koruma kararı aldırdı. Ama kocası koruma altındaki Hülya’yı vahşice öldürdü.