Covid-19 genel olarak mukozalar aracılığıyla solunum sistemine saldırıp damlacık yoluyla bulaştığı için, bu sistem ve organları çokça araştırılmış durumda… Bununla birlikte vücutta neredeyse tüm sıvı ortamlarda bulunduğu da tespit edilmiştir. Ancak solunum yolu dışındaki sistemlerdeki hasarları ve bulaş yollarıyla ilgili az sayıda bilimsel çalışma vardır.

HASTALARDAKİ BELİRTİLER

Geniş hasta sayılı bir çalışmaya göre Covid-19 erkek hastaların yüzde 19’u testislerinde bir çeşit konforsuzluk (ağrıdan ziyade baskı hissi) tanımlamışlardır. Aslında testisler ürettikleri spermlerin vücut savunma hücreleri tarafından öldürülmeden yaşayabileceği özel bir immün cevapsız sahaya (bağışıklık sisteminin yanıtsız olduğu saha) sahiptir. Bu açıdan değerlendirildiğinde coronavirüsün testislerde uzun süre kalıcı olabilmesi mümkündür.

Prof. Dr. Cüneyt Adayener


SPERM SAYISINI AZALTIYOR

Bir başka çalışmada, Covid-19 nedenli ölen 12 erkek hastanın testisleri otopsi ile incelenmiş ve 11’inin testislerinde anormallikler tespit edilmiştir. Mikroskobik olarak sperm yapan hücrelerinde şişme, baloncuklaşma ve en alt katmanda yırtılmalar ve ayrılmalar olduğu görülmüştür. Eylül 2020’ye kadar yaşayan Covid-19 hastaların sperm değerlerinin sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırıldığı tek çalışmada ise; 18’i iyileşmiş, 2’si aktif Covid-19 hastası (aktif hastalıkları esnasında hastaneye yatanlar orta derecede ağır ve evde tedavi edilenler hafif derecede hasta olarak ikiye ayrılmışlar) ile 14 sağlıklı erkek karşılaştırılmış. Sonuç olarak hastalığı orta derecede geçirip hastaneye yatışları yapılan olguların hem mililitredeki hem de total olarak sperm sayıları ve hem hızlı ileri doğru hareket hem de total hareketli olma oranları, hastalığı hafif olarak seyreden ve kontrol grubundaki sağlam olgulara göre belirgin şekilde az olduğu raporlanmıştır.

ZAMANA İHTİYAÇ VAR


CovId-19 virüsünün sperm üretiminden sorumlu hücrelere zarar verdiği ve DNA hasarlanmalarına neden olduğu düşünülüyor. Çalışmalarda hem sayıda hem de harekette bozulmalar olduğu gösterilmiş. Ancak bir erkeği kısır-infertil olarak tanımlayabilmek için çocuk istemesi ve düzenli ilişkide bulunmasına rağmen bir yıllık sürede hamilelik gerçekleşmemesi gerekli. Bu tanıma göre Covid-19 hastalığı ve erkek infertilitesinin çalışılabilmesi için daha zamana ihtiyaç var.


HORMONU DA ETKİLİYOR


Covid-19’u orta derecede veya hastaneye yatırılıp tedavi görmek zorunda kalanlar diğerlerine göre daha fazla risk altında. Covid-19’un, erkeklik hormonu olan testosteron üretimini de olumsuz etkilediği ile ilgili çalışmalar var. Düşük testosteronlu olguların hastalığı daha ağır olarak geçirdiği iddia edilmiş. Ancak bu bir neden mi yoksa sonuç mu olduğuna ilişkin henüz kabul edilmiş bir gerçeklik yok.


HANGİ TESTLER YAPILMALI?


Üremeye yardımcı yöntemlerde alınması gereken önlemler dahi henüz tam olarak belirlenebilmiş değil. Sperm dondurma ve ICSI gibi işlemler öncesinde HIV, Hepatit virüsleri gibi Covid-19’a da bakılmalı mı, bakılacaksa hangi yöntemle bakılmalı? gibi sorular henüz cevaplarını bulabilmiş değil. Bunun için daha pek çok çalışma yapılması ve paylaşılması gerekiyor.