Öneri şöyle:
“Sevgili vatandaşlar...
Çok insan kaybediyoruz.
Aşıdan ise haber yok.
Bir yandan da ağır bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Aşının çabuk gelmesi ve insanlarımızın hayatının bir an önce kurtulması için aklıma gelen çareyi açıklıyorum: Gücü yeten vatandaşlar; “gönüllü olmak kaydıyla 2 kişilik aşı ücreti” ödesinler. Aşının biri aşı ücretini ödeyene, diğeri de “ücreti veremeyecek durumda olan vatandaşa” yapılsın. Bu grubun dışında kalanların parasını devlet üstlensin.
“Askıda Aşı Sistemi”
Biz bunu geliştirelim.
Böylece aşının getirilmesi hızlandırılmış olur. Bu şekilde virüsün yayılması yavaşlar ve kapanmalar azalır. Şu anda milletçe bir seferberlik içindeyiz. Devlet millet el ele bu işi çözebiliriz...”
Haydi Türkiye!
Askıda aşıya!
★★★
Askıda ekmek!
Mideye kuru ekmek!
İBB büfesi önünde kuyrukta ucuz halk ekmek.
Bu tabloya “askıda aşı” uyar ve hatta “askıda yumurta” önerisi de eklenebilir. Yumurta fiyatları uçmuş. Karton içinde 30 yumurta 34 liraya fırlayıp 22 lira olan 1 kilo tavuk fiyatını geçince; Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyonunda Adalet Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yanı sıra Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) temsilcileri “yumurtadaki artışa karşı seferberlik” başlattılar.
Dikkat isterim.
5 büyük bakanlık.
1 büyük işveren örgütü.
1 büyük esnaf örgütü.
Yumurta zamlarına karşı birlikte savaşabilmek için “Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu” oluşturmuşlar.
Olanı gör Türkiye!
Çarpışıyor iktidar.
Yumurtaya karşı!
★★★
Tavuk yem yiyor.
Yem fiyatı artıyor.
Yumurta üreticisi artan yem maliyetini yumurtanın fiyatına eli mahkum yansıtıyor.
Tavuk yemi bile ithal.
Tavuk dolarla yabancı ülkeden alınmış yemi yiyor. 5 büyük bakanlık; Ticaret, Adalet, Hazine, Sanayi, Orman bakanlıkları ve yanlarında TOBB ile TESK, yeni saraylar yapmaya ve VIP uçaklar almaya gösterdikleri suskunluğu; tarım sektöründe tavuk yemini yerli üretmeye de gösterdiler; tavuklarımız dolarla alınmış ithal yeme ve ithal ilaca mahkum hale geldiler. Tavuklarımıza bile “yerli ve milli yem yediremeyen” iktidar bugün kalkmış, “memleketimize muhalefetin de yerli ve millisini kazandıracağız” diye iddialar yükseltiyor(!)
Otur ağla!
Dolar artınca!
Tavuk yemi artıyor.
Doları indirmek için ise faizler artınca yine tavuk yemi artıyor. Tavuk yemi artınca; yumurta fiyatı artıyor. Yumurta fiyatı artınca bir seferberlik bir seferberlik; 5 büyük bakanlık ve bir de TOBB ile TESK “yumurtaya karşı savaşa” giriştiler. Oysa “fiyatların artışında faiz sonuç değil sebeptir” denildiğinde bu 5 bakanlık ile TOBB ile TESK düğme ilikleyip kafa sallayarak onay verdiler. Şimdi faizler de çok hızlı artıyor ve bu 5 bakanlık ile TOBB ve TESK bu kez “faizlerin artışına” el bağlayıp onay veriyorlar.
Yesin millet!
TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)
Yazar Yılmaz ile yazar Cüneyt’i camiye almayalım diyenlere bir soru!
İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Ebubekir Sifil ile Ayasofya Camii Baş İmamı Prof. Mehmet Boynukalın, ayetlerden kendilerince yorumlar aktararak ve Allah adına karar verip yazar Yılmaz Özdil ile yazar Cüneyt Akman’ı camiye almayacaklarını açıkladılar. Aslında yazarları hedef de göstermiş oldular. Bu iki din hocası acaba şu habere ne diyorlar: Çamlıca’ya 100 milyon lira harcanarak dünyanın en büyük camisi yapıldı. Dünya’da minberine asansörle çıkılan tek cami Çamlıca Camisi oldu fakat yeteri kadar cemaat bulunamadı. İstanbul Belediye yönetimi iktidar partisi AKP’nin elindeyken Çamlıca Camisi’ne cemaati artırabilmek için metro yapılması projesi başlatıldı. Fakat metro yapılabilmesi için saatte 32 bin yolcuya ihtiyaç duyulduğu halde bu hattaki yolcu sayısı en pik saatte bile sadece 3 binde kaldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yeni yönetimi de “israf bu metro... 250 milyon Euro yani yaklaşık 2 milyar liradan fazla para gerektiriyor...” gerekçesiyle projeyi iptal etti. Ancak Ulaştırma Bakanlığı projeyi Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden alıp yapım sürecini yeniden başlattı. Ey Yılmaz ile Cüneyt’i camiye almayalım diyen hocalar, “İslam’da israf haram” değil mi?
