Japon firma Türkiye’ye köprü yapmaya gelmişti. Japon mühendis harakiri yapıp intihar etti.

Kazada ölen Türk işçinin sorumlusu bu Japon mühendis değildi ama “kendini sorumlu saydı” ve canına kıydı.

Japon ahlakı!

3 ayağı var.

Bencil olma.

Tek adamlığa oynama.

İşini şerefin say.

Japon ahlakında ilk çıkışı; “düşmana esir düşmemek için” yapılan harakiri zamanla “işini iyi yapmayanların”  gururlarını kurtarmak için başvurdukları “temizlenme yoluna” dönüştü.

İşini kötü yapan!

İntihar ediyor.

Bu açıdan bakınca; bizde Japon ahlakı olsaydı, 4 yıl içinde dünya çapında duyulup üzerinde düşünülecek “4 harakiri” birden yaşardık.

★★★

4 yıl içinde Türkiye Merkez Bankası’nın başına “3’üncü Başkan” getirildi. 3 atamayı da aynı Cumhurbaşkanı yaptı. Dün haber sitelerinde fotoğrafını gördüm. Görevinden alınan Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, bir beyaz zambak buketini yeni Başkan Naci Ağbal’a veriyor.

Görev teslim töreni!

Yüzler gülüyor.

Gözler parıltılı.

Buket veren işini iyi yaptıysa “görevden niçin alındı” fakat işini iyi yapmadıysa niçin “doları 9 liraya dayattık, enflasyonu patlattık, ekonomiyi çökerttik, tepeden gelen emirlere direnemedim, halkımızı yoksullaştırdım, özür dilerim” demedi.

Japonya da olsaydı!

Mektup bırakır.

Harakiri yapardı.

Yüzünde gülücük.

Zambak veriyor!

Öbürü de gülüyor.

Zambak alıyor.

★★★

2016 yılında Merkez Bankası Başkanlığı’na atanan Murat Çetinkaya’da yaklaşık 3.5 yıl görev yaptıktan sonra yine bir gece kararıyla işinden atılmış ve o da elinde bir buket zambak yeni gelene görevi teslim eden fotoğraf çektirmişti.

Ne kendini savunma.

Ne istifa etme.

Ne özür dileme.

3.5 yıl boyunca işini iyi yaptıysa niçin kalkıp “işimi şerefim sayarım” diye bağırıp: “Ben işimi iyi yapmaya çalıştığım için görevden alıyorlar” diye temizlenme yolunu seçmedi?

Kim işini iyi yapmıyor?

MB Başkanları mı?

Cumhurbaşkanı mı?

Atananlar mı?

Atayan mı?

Değiştirilenler mi?

Değiştiren mi?

“Ekonomiyi çöküşe götüren iş bilmezliği” Merkez Bankası parasıyla satın alınmış beyaz zambak takdimi ve yüzlere yapıştırılmış zoraki gülücükler ile örtüp, toplumu aldatma kurnazlığı!

Türkiye Japonya olsaydı.

4 harakiri görecektik.

★★★

Gerçek bir hukuk adamı eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, “kimin işini iyi yapmadığını halk da bilsin” diye şu açıklamayı yaptı: “Kanunlara göre yaptıkları işin niteliği gereği kendilerine “görev süresi güvencesi” verilenler arasında Merkez Bankası Başkanı ve başkan yardımcılarının görev süresi 4 yıldır. Bankanın temel amacı fiyat istikrarı sağlamaktır ve bunun için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı araçları doğrudan kendisi belirler. Bu Merkez Bankası’nın bağımsız olması demektir.”

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



2 Başkan’ın farkı!


Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ikisi de seçim günlerinde halka “seçildiklerinde belediye parasının iktidar yakınlarına ve müteahhitlerine aktarılmasının hesabını soracakları” sözünü vermişlerdi. Ankara Belediye Başkanı seçilince “10 müfettiş görevlendirdi, imar rantlarıyla ilgili 101 dosyayı inceletti. 101 dosyanın 65’inde “çalma- çaldırma” tespit etti, dosyaları savcıların önüne koydu. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Ekrem İmamoğlu’ndan önceki 20 yıl içinde imar komisyonundan 20 bin dosya geçmişti. Ekrem İmamoğlu, dosyaları inceletip “çalanları- çaldıranları” dosya yapıp savcıların önüne koymadı.