Son yıllarda “cin hep kadınlara giriyor” ve bir takım sakallı, şalvarlı, takkeli nefesi keskin hocaların “cin çıkarma” eylemleri sırasında çekilmiş fotoğrafları gazete ve TV’lerde yayınlanıyordu. Bu defa cin, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” içine girdi.

Önce derin sessizlik.

72 saat geçti.

Sonra okumalar.

Üflemeler.

Sen kim oluyorsun da kendi kendine büyüklenip “at izi, it izine karıştı... Rabbim sonumuzu hayır eylesin” diyerek parti içine mektup yazıp istifa ediyorsun.

İstifayı kabul etmiyorum.

Seni ben kovuyorum.

Ben getirdim.

Ben yolluyorum.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içine girmiş olan “cinleri kovmanın ilk adımı Damat Bakan’ın Cumhurbaşkanı kayınbabası tarafından şimdilik bir köşede bekletilmeye alınması” ile başladı. Nitekim istifa haberini yazamayan havuz medyası, 72 saat sonra diz çökmüş pozisyonunu koruyarak; “Bakan Berat Albayrak’ın görevden af talebi kabul edildi” diye yazdı.

İstifa yok!

Af talep edersin.

Kabul edilir.

Cin çıkarma böyle.

★★★

2018 yılının Haziran ayında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kurulup dualarla çalışmaya başladığında “gövdeye cinin gireceği” hesapta yoktu.

16 bakanlık.

9 kurul.

4 ofis.

8 başkanlık.

1 özel kalem.

Hepsi Cumhurbaşkanı’na bağlı ve ondan emir ve talimat alarak “tek vücut” çalışacaklar, aralarına hiçbir cinin sızmasına izin vermeyeceklerdi. Türkiye’yi uçuracak ve dünyanın ilk büyük ekonomisi içine 2023 yılında sokmuş olacaklardı. Sistemin adına da “Türk Tipi Başkanlık” demişlerdi, fakat daha ilk 100 gün dolmadan; Katar Şeyhi’nin İsviçre üzerinden gönderdiği “VİP hediye uçak” alınarak Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne ilk cin sokuldu. Cumhurbaşkanı, 16 bakan, 9 kurul, 4 ofis, 8 başkan, 1 özel kalem ile göreve başladığında 1 Dolar: 4 lira 63 kuruştu, ilk 100 günü henüz dolmadan 1 dolar: 6 lira 12 kuruşa çıktı.

★★★

Cin girmişti.

Çıkmıyordu.

Umutlar Damat Bakan’a bağlandı. Nefesi en keskin hoca o ilan edildi. Okuyacak, üfleyecek cini çıkartacak, kayınbabası Cumhurbaşkanı’ndan “aferin alacak” ve geleceğin Türkiye lideri bu damat olacaktı. Ona çok yatırım yapılmış, havuz medyasının yönetimi bile ona bağlanmıştı. Damat Bakan, “Dengeleme, Disiplin ve Değişim- Yeni Dengeleme, Yeni Normal, Yeni Ekonomi” diye paket üstüne paket açıp özünde Merkez Bankası’nın rezerv dolarlarını aldı çekiç yaptı, 2 yıl boyunca bu çekici piyasadaki doların kafasına vurdu, çekicin sapı elinde kaldı; dolar düşmedi, Merkez Bankası’nın dövizleri eridi.

Damat!

Cini çıkartamadı.

Cin olmaya kalktı.

Kovuldu.

Okumalar.

Üflemeler.

Yeni kovulmalar.

Sürecek.

Naci Ağbal’dan bir yeni Kemal Derviş mi çıkacak?

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Saddam’ın damatları!


Yakın tarihte güç ve iktidarın “bir damatla paylaşıldığı” en çarpıcı örnek komşumuz Irak’ta Saddam Hüseyin döneminde yaşandı. Saddam Hüseyin kendini Arapların tek hamisi olarak görüyordu. İki kızını evlendirdiği iki damadından biri olan Kamil El Mecid’i  ordunun başına ve Cumhuriyet Muhafızları komutanlığı ile petrol bakanlığına getirdi. Oğulları Uday ile Kusay’ı kendi yerine geçecek nitelikte görmediği için soyunun ve iktidarının devamını damadı ve damadının çocukları olan torunlarına bağlamıştı. Birinci Körfez Savaşı sonrası damat Kamil El Mecid batıya sığındı, Irak’ın bütün gizli bilgi ve envanterlerini batılı istihbarat şirketlerine vereceğini ilan etti. Saddam Hüseyin, damadın oyununu bozdu, onu Irak’a “seni affettim” diyerek çağırdı ve önce iki kızını da baskıyla kocalarından boşanmaya zorladı ve damatlarını öldürdü. Unutma!