Büyük merak konusu...

Yaşanan tüm bu acılardan, ağır sıkıntılardan, yapılan haksızlıklardan sonra iktidar bunların faturasını ödeyecek mi?

Yoksa muhterem vatandaşlarımız “Ezilmek, çiğnenmek, yokluk içinde yaşamak hoşumuza gidiyor” diye yine iktidar cephesine mi oy verecek?

Bunu seçim sandığı önümüze konulduğu zaman göreceğiz. Ancak... Yapılan kamuoyu anketleri iktidar cephesinin sürekli kan kaybettiğini gösteriyor.

★★★

Kamuoyu araştırma şirketi Metropol’un “Türkiye’nin nabzı- Haziran 2020” anketine göre:

AKP’nin oyları yüzde 30.3’e düştü, küçük ortağı MHP’nin oyları ise yüzde 6.2’ye geriledi.

Bu oy oranı ile AKP tek başına iktidar olma şansını kaybediyor... Tabii Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanma şansı da yok oluyor.

İktidar cephesinde hızlı bir erime var. Bu durum AKP’yi sinirlendiriyor. Medya üzerindeki baskıların arttırılmasının sebebi bu...

Geçtiğimiz hafta içinde AKP Genel Başkanı, Youtube üzerinden gençlerle sohbet etmeye kalkınca, hiç beklemediği bir tabloyla karşılaştı.

Yaklaşık 500 bin genç “Dislike” cevabı gönderdi.

Malûm, “Dislike” (beğenmiyorum, sevmiyorum, hoşlanmıyorum) anlamına geliyor.

İktidar cephesi için bu ciddi bir uyarı!

★★★

“Amerika’nın Sesi” yayınına konuk olan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu:

- Türkiye’nin gidişatının iyi olmadığını...

- AKP ile beraber MHP’nin de hatası ve sorumluluğu olduğunu...

- Parlamentoda muhalefetin yaptığı itirazlar dikkate alınmadan yasaların çıkarıldığını anlattı.

Kılıçdaroğlu “Gayet iyi biliyorum ki, gerek MHP’nin, gerekse AKP’nin içinde Türkiye’nin bu gidişatından rahatsız olan çok sayıda değerli milletvekili var.” dedi.

★★★

Sözün özü:

- Bağımsız gazeteleri susturmaya çalışsalar da...

- Tele-1 ve Halk TV gibi muhalif televizyonlara ekran karartma cezaları verseler de...

- Gözdağı vermek için iktidarı eleştiren gazetecileri hapse tıkmaya devam etseler de, sonuç değişmiyor!

- İktidar gemisi su almaya devam ediyor!

Avrupa’da yaşlılara yasak değil saygı var


65 yaş üstü yurttaşlarımıza yapılan haksızlıkları anlattığım önceki günkü yazıma çok sayıda destek mesajı geldi. Yalnız Türkiye’den değil...  Avrupa, Amerika, Kanada, hatta Avustralya’da yaşayan Türklerden bu konuda birçok e-posta aldım.

Yurt dışındaki Türkler, Türkiye’de yasaklarla yaşamak zorunda kalan 65 yaş üstü soydaşlarına acıyor! Bir  örnek:

Belçika’da yaşayan Cem Demiray (cem@demiray.org) şöyle yazıyor:

“Böyle zulüm dünyada yok” başlıklı yazınızı okuyunca şaşırdım. Ben yurt dışında, Belçika’da yaşıyorum. Burada 65 yaş ve üzeri için alınan tedbirler, Türkiye’dekinin tam aksine, yaşlılara saygı ve hizmet üzerine kurulu...

Belçika’da iki büyük süpermarket zinciri var. Mağazalara giriş sınırlamasın olduğundan, kapıda büyük kuyruk oluyor ve sadece belirli sayıda kişi içeri alınıyor. 65 yaş ve üzeri olanlar için ikinci bir giriş yapıldı. Onlar sıra beklemeden, öncelikli, olarak içeri alınıyor.

Türkiye’deki uygulamanın en mantıksız yanı, saat 10.00’dan önce ve akşam 20.00’den sonra 65 yaş ve üstüne sokağa çıkma yasağı... Oysa, günün erken ve geç saatleri, insan yoğunluğunun daha az olduğu ve bulaşma riskinin düştüğü saatler...

Ayrıca yönetimin göz ardı ettiği önemli bir konu da turistler... Sabah çıkmak yasak, akşam çıkmak yasak... 65 yaş üstü turistler neden Türkiye’ye gelsin? Ben bile bu yasak kalkıncaya kadar Türkiye’ye gelişimi erteleyeceğim.”

GÜNÜN SÖZÜ


İnsan, günün birinde ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyarlar!