MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.

MHP lideri Bahçeli konulmasında, geçmiş beyanlarıyla çeliştiğini ifade ettiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yüklendi. Kılıçdaroğlu'nun "Nüfusun yüzde 54'ünün CHP'li belediyeler tarafından yönetiyor" sözlerine vurgu yapan Bahçeli, "Kılıçdaroğlu'nun ağzındaki bakla zehirlidir" dedi.

Bahçeli'nin gündemindeki bir diğer konu ise HDP'ye açılan kapatma davasıydı. HDP'nin silahsız bölücülüğün maşası olarak görevlendirildiğini öne süren Bahçeli "PKK'dan, PKK'nın HDP'den hiçbir farkı olmadığı gerçeği ortaya çıkacaktır." dedi. AYM'nin HDP'nin kapatılması istemiyle açılan davayı kabul etmesini hayırlı bir gelişme olarak niteleyen Bahçeli "HDP kapatılmalıdır, yöneticileri üzerinde hukuk ve adalet etkisini göstermelidir" dedi.

HDP İzmir İl Başkanlığı binasına yapılan silahlı saldırıya da değinen Bahçeli çarpıcı açıklamalarda bulundu. Saldırıyı planlı bir komplo ve provokasyon olarak değerlendiren Bahçeli, saldırganın kimliğinin tüm yönleriyle araştırılması ve arkasındaki bağlantıların ortaya çıkarılması gerektiğini ifade etti.

Saldırı günü yaşananların tesadüften uzak olduğunu ifade eden Bahçeli,  saldırıda hayatını kaybeden Deniz Poyraz için de çarpıcı bir iddiada bulundu. "Deniz Poyraz’ın kim olduğunu ben size söyleyeyim" diyen Bahçeli, "PKK’nın kırsal katılım sorumlusu, şehirden dağa çıkmak isteyen PKK sempatizanlarını terör kamplarına sevk eden halkanın içinde yer alan milis işbirlikçidir. Milis işbirlikçi, köy, kasaba ve şehirlerde yalnız ve sahipsiz görülen kişileri terör örgütüne devşirmek için çalışan, örgütün hain eylemlerine yardım ve yataklık yapan terörist demektir." ifadelerini kullandı.

"KILIÇDAROĞLU BALTAYI TAŞA VURMUŞTUR"

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:

* Gerçekte dürüstlük pahalı bir mülktür. Zillete düşmüş ucuz insanlarda asla bulunmayacaktır. CHP'nin 18-20 Haziran tarihinde düzenlenen belediye başkanları çalıştayı açılışında konuşan Kılıçdaroğlu yine baltayı taşa vurmuştur. Kılıçdaroğlu geçmiş beyanlarıyla ters düşmüştür.

* Siyasi hıncına yenilen bu zatın ne sözü sözdür, ne de siyaset anlayışı millet ve ülke yararınadır. CHP'li belediyeler özerk bir yönetim değildir. Bu belediyeler gökten zembille inmemiştir.

* Nüfusun yüzde 54'ünün CHP'li belediyeler tarafından yönetildiğini vurgulamak, devlet içinde başka bir devlet varmış gibi değerlendirme yapmanın diğer bir şeklidir. Kılıçdaroğlu'nun ağzındaki bakla zehirlidir.

"HER ŞEY GÜLLÜK GÜLÜSTANLIK DEMİYORUZ"

* Kılıçdaroğlu 11 Mart 2020'den 14 Haziran 2021'e kadar 4 milyon 465 bin haneye nakdi yardım yaptıklarını 1 milyon 200 bin hanenin borcu olmasına rağmen suyunu kesmediklerini duyurmuştur. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin.

* Kılıçdaroğlu bildiğimiz kadarıyla hazine bulmadı, darphane kurmadı. Ortaya çıkan faturayı da cebinden ödemedi. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ne verildiyse helali hoş olsun.

* Biz demiyoruz ki her şey güllük gülistanlıktır. CHP yönetiminin söylediği gibi kötümser bir Türkiye tablosu söz konusu değildir. Bizim askıda ekmek kampanyamızı tenkit edenler, askıda fatura uygulamasına geçtiler.

* Yapanı alkışlarız. Millet için varız, millete hizmet aşkıyla doluyuz. Devletin kasası milletin kesesi üzerinde hiç kimsenin istismar düzeneği kurmasına göz yummayız. Sanatçılara yardım yapıldığı söylenmiştir, bunlar kimlerdir?

"VİDEO ÇEKECEĞİNE ZEKİ MÜREN DİNLESİN"

* Kılıçdaroğlu'nun dost kataloğunda isimleri yazılı mıdır? Bu dost edebiyatının da suyu çıkmıştır. PKK'nın, FETÖ'nün, DHKP-C'nin, dış güçlerin sıralamadaki yeri neresidir. İktidara dostlarla değil, milletle ulaşılır.

* Terörist Demirtaş Kılıçdaroğlu'nun dostu mudur, Karayılan dost kategorisinde midir? Muharrem İnce dostlardan mıdır? Akşamları video çekip paylaşmak yerine, Zeki Müren'in Eski Dostlar şarkısını dinleyerek kendisini avutmasıdır.

HDP'YE AÇILAN KAPATMA DAVASI

* Terörle mücadelede başarının önündeki en önemli engellerden birisi bölücülüğü masum talepler olarak görmek isteyenlerin varlığıdır.

* Çağımızda terörizmin karanlık oyunların etkili vasıtası olduğu açıktır. Terör eylemlerinin de hedef alınan ülkeleri istenilen düzeye getirmek için stratejik senaryoların kirli yüzü olduğu bilinmektedir.

* Millet varlığına kast eden PKK terörüyle, teröristlerin imhası en üst seviyede büyük bir fedakarlıkla yürütülmüştür. Ülkemiz başka sahalara ayrılması gereken maddi imkanlarını terörle mücadeleye aktarmış, bu konuda da kayıplar yaşamıştır.

* Yıllardır süren bu eylemlerin arkasındaki stratejik nedenleri, küresel aktörleri, yerli işbirlikçileri dikkate almadan yapılacak yorumların asla doğru olmayacağını düşünüyorum.

* PKK terörünü silahsız bölücülükten bağımsız düşünmek, tek tek ele almak hepimizi yanlış sonuçlara götürecektir. Aslında kökleri Osmanlı İmparatorluğu'na dayanmasına rağmen 1984 yılında ortaya çıkan bölücülüğün PKK terör örgütünün yıllar içinde aldığı boyut, bir projenin parçası haline getirmiştir.

* Türkiye PKK'nın ve bölücülüğün arkasındaki küresel aktörleri, muhataplarının yüzüne vurmuştur. NATO liderler zirvesinde, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ABD Başkanı'na yaptığı budur.

* ABD'nin müttefik olarak PKK/YPG'yi mi Türkiye'yi mi gördüğü sormuştur. Küresel aktörler tarafından bölücülük ve silahlı uzantıları yıkım enstrümanı olarak görmek mümkün olmayacaktır.

* ABD'nin son 30 yılda Irak'a yönelik iki ayrı savaşının siyasi sonuçlarını sebepleriyle birlikte değerlendirdiğimizde Türkiye'yi kıvama getirmek için kullanılan bölücülük oyunu ortaya çıkacaktır.

* Parti görünümlü bölücü odağının kumanda odası zalimlerin kontrolündedir. HDP silahsız bölücülüğün maşası olarak görevlendirilmiştir. HDP'nin PKK'dan, PKK'nın HDP'den hiçbir farkı olmadığı gerçeği ortaya çıkacaktır.

* AYM'nin HDP'nin kapatılması istemiyle açılan davayı kabul etmesi hayırlı bir gelişmedir. Kılıçdaroğlu kimin yanındadır, kimin tarafındadır? Bölücülüğü, terörü mü destekliyor? HDP kapatılmalıdır, yöneticileri üzerinde hukuk ve adalet etkisini göstermelidir.

"HDP SALDIRISI ALÇAK BİR KOMPLODUR"

* HDP’nin hukuk konusu olduğu bir dönemde, şu tuhaf zamanlamaya bakınız ki, İzmir HDP il binasına yapılan hunhar saldırı ve suikast elbette şiddetli bir provokasyon, alçak bir komplo olarak değerlendirilmelidir.

* Saldırganın ifade tutanağı uyanık bir şuurla analiz edildiğinde, meczup olmadığı, tek başına hareket etmediği, bilinçli bir eylem içinde eyleme geçtiği hemen fark edilecektir.

"BU KATİL GERÇEKTE KİMDİR?"

* Lütfen dikkat buyurunuz, öyle bir gün seçilmiştir ki, binada tek bir HDP’li yönetici yoktur, hatta planlı bir toplantı da iptal edilmiştir. Tıpkı Ankara Gar patlamasında, tıpkı Suruç katliamında olduğu gibi, HDP’liler araziye uymuşlar, birden bire kayıplara karışmışlardır. Olayın vuku bulduğu gün, ne hikmetse, çay servisi yapan asıl şahsın yerine yardım amacıyla kızı binaya gelmiştir.

* Cinayete kurban giden Deniz Poyraz’ın masada yarım bıraktığı kağıt bardaktan içtiği çay ile yediği domates ve zeytin, kısa süre içinde Türkiye aleyhtarlarının propaganda görseli olarak kullanılmıştır.

* Katilin ise bozkurt işareti yapan ve silah tutan halini resmeden fotoğrafları sanki bir yerlerde hazırda bekletiliyormuş gibi anında servis edilmiştir. Yani bir taşla daldaki birden fazla kuşun vurulması hedeflenmiştir.

* Altını kalın bir şekilde çizerek soruyorum; bu katil gerçekte kimdir?  Biz bu cinayeti reddediyoruz. Katilin ve işbirlikçilerinin en ağır cezaya çarptırılmasını istiyoruz.

"KILIÇDAROĞLU NE DEDİĞİNİN BİLİNCE MİDİR?"

* Kılıçdaroğlu, “Deniz’i öldürdüler, istiyorlar ki, bu ülkede hiçbir genç mutlu olmasın” sözlerini neye dayanarak, hangi delile güvenerek söyleyebilmiştir?

* Bu olayın sonucunda, Türkiye’yi haydut devlet durumuna düşürmek isteyenler olduğunu açıklayan Kılıçdaroğlu, ne dediğinin şuurunda mıdır? Aklı başında mıdır? Haydut devlet nedir?

* Uluslararası hukukun tek bir sayfasını okumadan kulaktan dolma ifadelerle nasıl ve hangi hakla, hangi cüretle, hangi tespitle böyle konuşabilmiştir? Kılıçdaroğlu’na haydut devlet kavramını söyletenler bu işin neresindedir?

* Açık seçik söylüyorum, Türk devleti egemen ve haysiyet sahibi bir devlettir, katil ithamları ise soysuzluktur.

"DENİZ POYRAZ MİLİS BİR İŞBİRLİKÇİDİR"

Öldürülen Deniz Poyraz’ın kim olduğunu ben size söyleyeyim, PKK’nın kırsal katılım sorumlusu, şehirden dağa çıkmak isteyen PKK sempatizanlarını terör kamplarına sevk eden halkanın içinde yer alan milis işbirlikçidir.

Milis işbirlikçi, köy, kasaba ve şehirlerde yalnız ve sahipsiz görülen kişileri terör örgütüne devşirmek için çalışan, örgütün hain eylemlerine yardım ve yataklık yapan terörist demektir.