CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Eskişehir’de hakkında 23 suç duyurusunda bulunduğu boşandığı eşinin satırlı saldırısı sonrası yaşamını yitiren Ayşe Tuba Arslan cinayetine ilişkin dava sürecini TBMM’de gündemine taşıdı.

"10 YIL GEÇMEDEN BU KATİL ARAMIZDA OLACAK"

Sanığın cezasında indirim uygulanmasına tepki gösteren Çakırözer, “Bitmedi! Ayşe Tuba’nın katiline verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, geçen hafta istinaf mahkemesinde bozularak 24 yıla düşürüldü. Savcısıyla, hâkimleriyle mahkeme, satır ve bıçakla yüz ve boyun bölgesine 15 öldürücü darbeyi ‘canavarca’ bulmadı.  Kırk beş gün ölüme direnen Ayşe Tuba'nın yeterince ‘eziyet çekmediğine’ hükmetti. Daha vahimi ise toprak altındaki Ayşe Tuba'nın hayatı haksızca, vicdansızca yargılanarak bu katliam namus cinayeti kılıfına sokuldu. Hâkimler haksız tahrik indirimi de uyguladı ve ceza yirmi dört yıla indirildi. İnfaz sistemine göre 10 yıl geçmeden bu katil aramızda olacak. Ayşe Tuba mezarında bir değil bin kez katledilmiş oldu” şeklinde konuştu.

Ayşe Tuba Arslan


"YENİ CİNAYETLERE ZEMİN HAZIRLIYOR"

Ayşe Tuba Arslan’ın hayattayken korunmamasının, soruşturma, kovuşturma ve mahkeme aşamalarında gözlenen ihmallerin Türkiye’de kadın cinayetleri açısından çok olumsuz bir örnek oluşturduğuna işaret eden Çakırözer, “Emniyetin, yargının ihmalleri ve bu ihmallerin caydırıcı cezalandırılmamış olması; katile haksız tahrikten ceza indirimi verilmesi bunların hepsi ama hepsi bundan sonra işlenecek binlerce yeni kadın cinayetine gerekçe ve zemin hazırlamakta” ifadelerini kullandı.

Eskişehir'de yaşayan Ayşe Tuba Arslan, eski eşi Yalçın Özalpay'ın satırlı saldırısı sonucu 2019 yılında hayatını kaybetmişti.


"NE KORUMA, NE CEZA, NE ADALET VAR"

İktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı çıkışını da eleştiren Çakırözer, şunları söyledi:

- Tek adam yönetimi, kadınların en temel güvencesi İstanbul Sözleşmesi'nden hukuksuzca ve insafsızca çıktı. Şimdi eylem planı açıklıyor. Şiddeti önlemek, soruşturmak, kovuşturmak, ortadan kaldırmaktan bahsediyor. İyi ama o amaçların, hedeflerin her biri İstanbul Sözleşmesi'nde var. O zaman neden çıktınız? Ne diyor o sözleşme? ‘Önleyici tedbir’ diyor, ‘Tehdit söz konusuysa kadınları koru’ diyor. ‘Evliymiş, boşanmışmış, sevgiliymiş, imam nikâhıymış demeden tüm kadınları koru.

- Bunu yapamadıysan etkin kovuşturma yap, etkin ceza sistemin olsun, adaleti sağla’ diyor. Ama işte Ayşe Tuba Arslan dosyası ortada. Ne koruma var, ne ceza var, ne de adalet! 6 ayda 150 kadın öldürüldü. Yarattığınız bu kadın düşmanı sistemde mezarda bile ölüm var tüm kadınlara. İşte bu yüzden İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. Ve kadın erkek milyonlarca yurttaş o Sözleşmeyi yaşatacağız” diye konuştu.