CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi ziyarette bulunmak üzere sabah saatlerinde Kırıkkale’ye geldi. Kemal Kılıçdaroğlu, Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal, Tokat Milletvekili Kadim Durmaz ve partililerle birlikte Toprak Mahalle’de çarşıda dolaşıp vatandaşlarla selamlaştı.

Kılıçdaroğlu, ziyaret sırasında esnafla da bir araya gelirken kendisine çay daveti yapan işletmecilerin davetini geri çevirmedi. Sorunlarını anlatan bir esnafı dinleyen Kılıçdaroğlu, çözüm önerileri sunduklarını belirtti.



ESNAF ÇOCUĞUNA TABLET SÖZÜ

Ziyaret esnasında babasının da esnaf olduğunu belirten 14 yaşındaki Efe isimli bir gencin bazı şikayetlerini de dinleyen Kılıçdaroğlu, derslerinin iyi olup olmadığını sordu. Covid döneminden dolayı babasının işlerinin durgun olduğunu kaydeden Efe’nin tableti olup olmadığını soran Kılıçdaroğlu, kendisine tablet sözü vererek bazı tavsiyeler verdi.

Kılıçdaroğlu, Efe’ye “Derslerini çalış. Senden tek istediğim bu. Olabildiğince çok soru sormaya çalış. Matematikte, fizikte, kimyada, edebiyatta, her alanda olabildiğince nitelikli, kaliteli soru sormaya çalış ve cevaplarını ara. Büyük adam olacaksın. Babana çok selam söyle, kardeşinin de gözlerinden öpüyorum” dedi.



Yol güzergahındaki taksicilerle de sohbet eden Kılıçdaroğlu, duraktakilerin sorunlarını dinledi. Ardından bir kahvehaneye geçen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, burada da kahveci esnafı bir araya geldi. Kılıçdaroğlu burada yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

BÜTÜN ESNAF BÜYÜK SIKINTI ÇEKİYOR

- Vatandaşların kahvede oyun oynamaları lazım. Sonuçta vatandaş gelip kahvede oturacak, sohbet edecek, fıkra anlatacak, siyaset konuşacak, liderleri eleştirecek. Ülkenin sorunlarına ne kadar sahip değiliz oturup onu değerlendirecek. Sonuçta kahvelerin böyle önemli bir özelliği var. Sizin sorunlarınıza sahip çıkmak bizim görevimiz zaten.



- Eğer parlamentoda görev yapıyorsak, bu milletin oyunu alıp meclise gittiysek, toplumun hangi kesimi, hangi sorunla karşı karşıya kaldıysa onların sorunlarını dile getirmek gerekiyor. Sadece sorunu dile getirmek değil çözümü de dile getirmek zorundayız. Yani sorun var mı, var. Nasıl çözülür? Böyle çözülür. Onu da söylemek zorundayız. Büyük sıkıntılar yaşadığınızı biliyorum. Sadece kahveci esnafı değil, bütün esnafın büyük sıkıntılar çektiğini biliyorum.

ANAYASADA ÖZEL HÜKÜM VAR

- Orta direkte bir zayıflama var. Bizim en büyük endişemiz esnaf batarsa memleket batacak. Esnafın kazanması, gelir elde etmesi lazım. Esnafın üretmesi lazım. Bütün bu çerçevede değerlendirirsek, esnafın sosyal devlet olarak desteklenmesi lazım. Bakın bu desteklemeyi sadece ben söylemiyorum. Anayasada özel hüküm var ‘esnaf desteklenir’ diye. Anayasa diyor bunu. Esnafın desteklenmesi lazım. Mali açıdan desteklenmesi lazım, moral açısından desteklenmesi lazım, sağlık açısından desteklenmesi lazım. Anayasa bunu öngörmüşse herhalde boşuna söylememişler, bu maddeyi boşuna koymamışlar.



- Demek ki esnaf orta direktir. Toplumun her kesimine hitap eder. Berberinden tut taksisine kadar, kahvesinden tut pastanesine kadar bütün bunları çalıştıranlar esnaflardır. O zaman esnafa destek verilmesi lazım. Bunun yapılması lazım. Yeteri kadar destek yok biliyorum. Büyük sıkıntılar var biliyorum. Bir miktar para verildi esnafa bununla acaba geçinilir mi, geçinilmez mi? Kira parası verildi ama bunlar çok düşük. Gittiğim bazı yerlerde esnaflar diyorlar ki bu aldığımız parayla elektrik borcunu bile ödeyemiyoruz diye şikayetler geliyor.

MORALİNİZİ BOZMAYIN, ÇÖZECEĞİZ

- Benim sizden bir isteğim var. Bütün esnaf arkadaşlara da söyledim. Hiç kimse moralini bozmasın. Bu memleketin çözülmeyecek sorunu yok. Hepsi çözülebilir. Akılla çözülür, bilgiyle çözülür, deneyimle çözülür. Kavgayla değil. Bu memlekette kavga ettik de kime ne faydası oldu? Kavga değil, akılla, mantıkla, bir araya gelerek. Bu memleketin bir meselesi, bir sorunu var. Sorunu çözecek olanlar sorunu yaşayanlarla muhatap olmak zorundadır. Kahveci esnafı şikayet ediyorsa kahveci esnafını dinlemek zorunda ‘arkadaş senin derdin ne?’ diye. Şimdi bu dertler dinlenmeden ben Ankara’da oturacağım çözüm üreteceğim. O da olmuyor, çözülmüyor sorunlar. Çözeceğiz, moralini bozmayın. Benim sizden istediğim bu. (İHA)