Dünya Sağlık Örgütü bir süre önce ekim ayını “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” ilan etti. Açıklanan verilere göre, ülkemizde meme kanseri son 25 yılda 3 kat artış gösterdi. Her 8 kadından biri meme kanserine yakalanırken, hastaların ancak yüzde 35’ine erken tanı konabildiği belirtildi. Her 5 hastadan biri 40 yaşın altında. En genç hasta ise 17 yaşında. Amerika’da 50 yaş altı tanı alanların oranı yüzde 25 iken, bizde ise yüzde 50 civarında. Dünyada ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri ne yazık ki erken dönemde hiçbir belirti vermeyerek sinsice ilerleyebiliyor. Hem dünyada hem de ülkemizde en sık görülen ilk 10 kanser türü arasında da ilk sırada yer alan meme kanserine Türkiye’de yılda 18 bin kadın yakalanıyor. Hastalık erken evrede tespit edilirse, ölüm riski de azalıyor. Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Sağlıklı Hayat Merkezleri’nde (SHM) yapılan tarama programları ile ücretsiz hizmet veriliyor.



MEME KANSERİNİN BELİRTİLERİ

Memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun elle hissedilmesi, memenin tamamının veya bir kısmının şişmesi, meme ucunda ağrı veya akıntı, meme derisinde kaşıntı, portakal kabuğu görünümü, şekil değişikliği, kızarıklık, kabuklaşma, kalınlaşma, koltuk altında veya köprücük kemiği etrafında yumru, bu kanser türünün en yaygın belirtisi olarak biliniyor.

40-69 yaş aralığında tüm kadınlara 2 yılda bir mamografi çektirmesi ve 20 yaşından sonra her ay kendi kendine meme muayenesi yapması öneriliyor. Bu muayene sırasında ayna karşısına geçilerek her iki memenin görüntüsünün simetrik olup olmadığına bakılıyor. Meme başı ve derisinde çökme veya çekilme, deride kızarıklık inceleniyor. Kendini düzenli olarak muayene eden bir kadın, yeni gelişen bir kitleyi, meme derisi veya meme başındaki renk değişimini fark edebiliyor. Özellikle pandemi sürecinde bu belirtiler ortaya çıksa bile kadınlar Covid-19’a yakalanma riski nedeniyle doktora gitmeyi erteleyebiliyor. Kadınlar her ay elle meme muayenesini yapmalı. Yukarıdaki belirtiler ortaya çıkmışsa vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurmalı.

MEME KANSERİNE YAKALANAN 5 ÜNLÜ


Nilüfer


Meme kanserine yakalanan şarkıcı Nilüfer, ameliyatla sol göğsündeki kitleyi aldırdı. Kemoterapi sürecinin ardından tehlikeyi atlattı.

Oya Başar


Türk tiyatrosunun önemli isimlerinden Oya Başar, 2007 yılında meme kanserine yakalandı. Geçirdiği başarılı ameliyat ve ardından gelen kemoterapi tedavisi ile kanseri yendi.

Oyuncu Vahide Gördüm ise kemoterapi sonrası hastalıktan kurtuldu. Meme kanserine yakalanan sanatçı Deniz Uğur da, kanser ile çok uzun süre savaştı.

Deniz Uğur


Büyük mücadelesinin sonucunda kanserle olan savaşını kazandı. Sanatçı Canan Ergüder’e de meme kanseri teşhisi konuldu. Tedavisi olumlu yönde devam ediyor.

Canan Ergüder

RİSK NASIL AZALTILIR?


Tüm kanser türlerinde olduğu gibi sebze ve meyvece zengin, uygun koşullarda hazırlanmış gıdaların tüketimi ile sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yerleştirilmesi, fiziksel aktivitenin artırılması, sağlıklı kiloda olma, sigara ve alkolden uzak durma, meme kanseri riskini azaltılıyor. Emzirmenin meme kanserinden koruduğuna dair çok sayıda bulgu saptandığı için tüm annelerin bebeklerini en az 2 yıl emzirmeleri öneriliyor. Doğum yapmayan ya da ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapan kadınlarda risk artarken doğum kontrol hapı kullanmak, menopoz sonrası hormon tedavisi almak da, sakıncalı bulunuyor. Birinci derece akrabalarda meme kanseri görülmesi de riski iki kat arttırıyor.