Amerika ve (kısıtlı katkıda bulunan ve Afgan ordusunu eğiten Türkiye dahil) müttefikleri, “İslamcı bir terör örgütüne” karşı 20 yıllık bir savaştan sonra Afganistan’da her şeyi yüzüstü bırakıp geri çekildi. Bu onursuz ricattan, esas itibarıyla Amerika’nın utanması gerekir. Ama bu harekata, Amerika’nın güzel hatırı için, az veya çok bulaşan her ülke, bu başarısızlıkta payı olduğunu itiraf etmeli ve utancı paylaşmalıdır. Hayatın temel bir kuralını hatırlatmak isterim: “Yanlıştan dönmenin onurlu bir yolu yoktur.” Bu yüzden kimse, bıçak kemiğe dayanmadan, yanlışından dönmez. Bu da ona çok pahalıya mal olur. Afganistan fiyaskosundan sonra “Ben demiştim zaten”ciler çıkmaya başladı bile. Özellikle “her şeyi önceden bilenler” kulübünün şeref üyesi köşe yazarları ve onlara “zihinden bağımlı” okurlar, hemen “rahat pozisyona” geçtiler. Eğer Afganistan konusu açılınca, içinizden “Ben demiştim zaten” diye söze başlamak geçiyorsa, bir durun hele. Aklınızdan geçirmiş olsanız bile, dememiş olma ihtimaliniz yüksektir.

AZ ÇALIŞ, ÇOK KAZAN

Afganistan’a “rüyasında görse hayra yormayacağı bir kolaylıkla” egemen olan Taliban’ın bir numaralı meselesi, ülke ekonomisini işler hale getirmektir. Bu konuda yeterli bilgi ve beceri birikimleri olduğunu sanmıyorum. Ziyanı yok. O açıklarını “yurdum iktisatçılarından” alacakları danışmanlıkla kapatırlar. Yurdumun yüksek iktisatçıları “Afganistan Merkez Bankası derhal faizi artırmalıdır. Bu suretle hem enflasyon engellenir, hem de ülkeye sıcak döviz çekilerek cari açık finanse edilir” tavsiyesinde bulunacaktır. AKP’li olanlar ise, Afganistan toprakları nadir mineraller bakımından çok zengindir. En az 3 trilyon dolarlık rezerv öyle yatıp duruyor. Hemen “paranın dini imanı olmaz” deyip Çin’e maden çıkarma imtiyazı verin. 20 milyar dolar avans isteyin, aldığınız paranın 10 milyarını bizim TOKİ’ye verin. Onlar da gelip ülkenizi inşaatla kalkındırsın diyecektir. Pek tabii “adrese teslim şartname” hazırlama ve “kazandır-kazan” ihale organize etme konusunda da bizim “beş büyük müteahhidimiz” emrinize amadedir diye ilave edeceklerdir.

AFGANİSTAN’IN İŞİ ZOR

Benim Afganistan hakkında bildiklerim “umumi malumat” seviyesindedir. Afganistan’da etnik ve ideolojik fay hatları olduğunu kabaca biliyorum. Ama fay derinliklerini bilmiyorum. Bu yüzden “standart model” üzerinden yorum yapacağım. “Devrim, önce kendi evlatlarını yer” kuralına göre Taliban içinde bir post kavgası çıkacaktır. Bu “iç hesaplaşma” zulmü ve istikrarsızlığı daha da artıracaktır. Hizipler, kendilerine zengin İslam ülkelerinden maddi manevi destek arayacak, ancak aradığını bulamayacaktır. Buna mukabil Şii İran, Sünni Afganistan’a fazla bulaşmak istemese de yine de İslami düzeninin “rol modeli” olmaktan kurtulamayacaktır. Dış ekonomik ilişkilerde Çin öne çıkacaktır. Amerika’nın, Afganistan’dan tümden vazgeçtiğini sanmıyorum. Biraz soluklandıktan sonra, “Bütün yönetemiyorsan, böl ve yönet” stratejisi uygulamak isteyeceklerdir. İlk hamleleri, kendi elleriyle kurdukları Taliban’ın içindeki köstebekleri devreye sokmak olacaktır. Esas felaket, “Müslüman” Afgan halkının, İslamist Taliban rejimi altında inim inim inleyecek olmasıdır. Çünkü bu dünyada yaşayan Müslümanlar için “öbür dünyacı” Taliban zihniyetiyle, bu dünyada hiçbir iyi şey gerçekleşemez.

Son söz: Allah Müslümanı islamcının şerrinden korusun.