Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında “Sözde babaların racon kestiği Türkiye geride kaldı” dedi.

Öyle mi?

Kuşkusuz değil.

Doğrusu şu şekilde: Sözde babaların iktidara racon kestiği Türkiye geride kaldı.

Yoksa sözde babaların iktidarla ittifak kurup muhalefete racon kesmesi serbest!

Örneğin, bir vakitler iktidarın aynı çuvala girdiği Sedat Peker, meydan meydan gezip kanla duş alacaklarını söyleyebilmişti.

Bu ifade özgürlüğü sayılmıştı.

Yerel seçimden önce silahlanma çağrısı yapmıştı, Peker.

O günlerde ‘mafya pisliği’ değildi; reisti, milliyetçi muhafazakar iş adamıydı, Müslümandı, doğum günü kutlu olsundu.

Ya da bugün...

Alaattin Çakıcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu kazığa oturtmakla tehdit edebiliyor örneğin. İfadeye konvoyla gidebiliyor.

BAY MERAL

Erdoğan, aynı konuşmasının devamında İYİ Parti lideri Meral Akşener’e racon kesti. Üstelik bir kadına, hem de 61 yaşındaki bir kadına racon kesmek, sözde babaların aleminde bile ayıp karşılanırken...

Erdoğan, o kadar kızmıştı ki ağız alışkanlığından olsa gerek “Bay Meral” dedi. Ardından eşinin Rizeli olmasından ötürü “Gelin hanım” diye andı.

Bir hafta önce Akşener’in İkizdere ve Çayeli ziyaretlerindeki saldırıları hatırlatıp “Bu daha bir. Daha neler olacak neler. Daha dur bakalım, bunlar iyi günler” dedi.

Cumhurbaşkanlığı katından Akşener’e yöneltilen açık tehdit, muhalefetin canının risk altında olduğunu ve iktidarın koltuğu vermemek adına provokasyona başvurabileceğini gösteriyor.

Rize olayına yakından bakalım.



PANKART NÖBETİ

Akşener, 18 Mayıs’taki grup konuşmasında Netanyahu’yu Erdoğan’ın İsrail versiyonu olarak gösterdi. İki gün sonra Rize’de taş ocağına karşı mücadele veren köylülere destek için İkizdere’ye gitti. Bir kadın, “Teröristlerle iş birliği yapıyorsunuz” diyerek Akşener’e sataşınca yumruklu kavga yaşandı.

Akşener, Çayeli’ne doğru yola çıkarken sahildeki üstgeçitlere pankartlar asılmıştı.

Şunlar yazıyordu:

“Burası Rize, laf ettirmeyiz Reis’e!”

“Milletin hizmetkarına hakaret, aklın noksanlığına alamettir.”

“Ey Akşener, bilesin ki bir dirhem ilim, bin okka edebe muhtaçtır.”

“Misafire hoş geldin, sen hangi yüzle geldin.”

İYİ Parti İl Başkanı Ayşegül Akyıldız Özyanık, İl Emniyet Müdürü Nurettin Gökduman’dan pankartların indirilmesini istedi. Gökduman, “Savcılık kararı olmadan indiremem” dedi. Oysaki bu pankartlar korsandı ve izinsiz asılmıştı.

Özyanık, pankartları indirmek için partilileri gönderdi. Gel gör ki üstgeçitte üç polisin pankartlar indirilmesin diye nöbet tuttuğu ortaya çıktı!

Aynı üstgeçitlere “128 milyar dolar nerede?” yazılı pankartın asıldığını düşünün...

Akşener, bu pankartların altından geçerek, Çayeli’ne gitti. Esnaf ziyaretinde AK Parti İlçe Başkanı İshak Karahan’ın da aralarında bulunduğu grup tarafından protesto edildi. Yine yumruklu kavga çıktı. Ziyareti kesen Akşener, Rize’den ayrıldı.

NETANYAHU BAHANESİ

Oysa geçen yıl Ayasofya ibadete açıldıktan sonra Erdoğan, İYİ Parti’ye “İP” demeyi bırakmış, Akşener’in yerli ve milli olduğunu söylemişti.

Bahçeli “Evine dön” çağrısı yapmıştı.

Akşener, bütün bu Millet İttifakı’nı çatırdatma girişimlerine kulak asmadı.

Şimdi AK Parti, Netanyahu benzetmesine abartılı tepki göstererek, Akşener’i sokakta gezemeyecek hale getirmek istiyor. Böylelikle İYİ Parti’nin yükselişini kesebilmeyi umuyor.

Mümkün mü?

Değil.

Çünkü bu saldırılar, AK Parti’nin gücünü değil, tam tersine güç yitirdiğini gösteriyor.

Kanıt mı?

Olayların meydana geldiği İkizdere ve Çayeli, 2019’daki yerel seçimde AK Parti’den MHP’ye geçti. Yani AK Parti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şehrinde bile güç kaybediyor. Bu yüzden Akşener’e racon kesiliyor.

Hem de evin gelinine...

MUHALEFETE TEHDİT

Akşener, üç yıl önce de Üsküdar’daki evinin önünde toplanan MHP’li saldırgan grup tarafından hedef alınmıştı. Şimdi Rize olayı ve Erdoğan’ın tehdidi yaşandı.

Bu, muhalefete yönelik tehdit zincirinin bir halkası...

Hatırlayın: Kılıçdaroğlu, 2019’da katıldığı şehit cenazesinde linç edilmek istendi.

Linçcilerden inek hırsızı Osman Sarıgün, AK Partili çıktı.

Elini ayağını öptüler hırsız Osman’ın.

TİP Hatay Milletvekili Barış Atay, gece yarısı sokakta dövüldü.

MHP’yi eleştiren Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, gazeteciler Orhan Uğuroğlu ve Levent Gültekin saldırıya uğradı.

İhtimal, yeni provokasyonlar yaşanabilir.

Benim bildiğim...

Evin içinde kabadayılık olmaz.

Geline racon kesmek yoktur bu alemde.