Kayseri, son 20 yıldır iktidar partisi ile liderini en çok destekleyen kentlerden biridir.

Demokrasi bu!

Benim saygım var.

Kayserililere niçin iktidara oy verdiniz diye en küçük bir serzenişte bulunma, eleştirme hakkını kendimde asla görmem. Dikkat çekici bir ucuz karnabahar kuyruğu fotoğrafı Kayseri’de yayınlandığı için bu kentimizi örnek aldım. Karnabahar zincir marketlerde 5 TL imiş fakat kamyonet kuyruğunda 1.25 TL...

Ülkenin tarihinde:

Ekmek kuyruğu.

Et kuyruğu.

Gazyağı kuyruğu.

Şeker kuyruğu.

Tüp gaz kuyruğu.

Benzin kuyruğu.

Lastik kuyruğu.

İlaç kuyruğu.

Belediyede ya da devlet şirketinde kadroya alınacak 10 kişi için sabahın beşinde gelip oluşturdukları 3 bin kişilik-5 bin kişilik çoğu sahte olmayan gerçek lise ve üniversite diploması sahibi işsizler kuyruğu...

Bu tip kuyrukları gördük.

Karnabahar kuyruğu ilk

★★★

Kayseri, 81 il ile kıyaslandığında Türkiye’nin geliri yüksek, sanayisi gelişmiş, hizmetler sektörü ile tarım ve hayvancılığı ortalamanın çok üstünde verimlikle çalışan, insanları girişimcilikte ön alan bir kentimiz... Kayser’de “ucuz karnabahar kuyruğu” bir öncü göstergedir.

Şunu gösteriyor.

Gece yataklarına yarın ne yiyeceklerini bilmeyerek giren aile sayısında artış var. Nitekim, Türkiye’nin en yüksek gelirli şehri İstanbul’da yaşayanların durumunu ölçen “İstanbul Barometresi” araştırmasında “halkın yüzde 56.5’i aralık ayında geçinecek kadar para kazanamadığını” söyledi. Kadir Has Üniversitesi’nin her yıl yaptığı “Türkiye Eğilimleri Araştırması” da: “Ankete katılanların yüzde 51.1’i kendimi geçindiremiyorum” dedi. (2020 araştırması)

Özetle;

Millet yarı aç!

Onlar ise doydu.

Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları, kendilerinden önceki dönemde belediyeyi yönetenlerin (iktidar partililer) döneminde yapılan yolsuzlukları tespit edip savcılıklara veriyorlar.

Ekrem İmamoğlu:

40 yolsuzluk dosyası.

Mansur Yavaş;

65 yolsuzluk dosyası.

Hazırladılar ve basın toplantısı düzenleyip, İstanbullular, Ankaralılar ve tüm Türkiye duysun diye “dosyaları savcılıklara verdik, soruşturma başlatsınlar” dediler.

★★★

Ne oldu?

Ankara ve İstanbul’un 100’ü aşkın yolsuzluk dosyası için henüz savcıların tek soruşturma açtıklarını duymadık. Ama dün şu haberi okuduk: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu’nun incelediği 35 yolsuzluk dosyasına İçişleri Bakanlığı 3 mülkiye müfettişi aracılığı ile el koydu. El koyulan dosyalar içinde dikkat çeken bir dosyada şunlar vardı:

Yemek düzenlendi:

35 bin 675 kişiye.

Yemek yedirildi.

3.5 milyon TL harcandı.

Seçimden bir gün önce:

Akşam yemeği verildi.

1 milyon 250 bin ödendi.

Aynı dönemde başka IBB şirketleri için düzenlenmiş gibi gösterilen yemek organizasyonlarının fatura notlarında; “Miting... Ak Parti Grup... Binali Bey... Binali Bey’in korumaları... Seçim sabahı ilçe teşkilatlarına verilen sandviç catering...” türü açıklamalar görüldü.

Onlar yedi doydu.

Millet yarı aç!

Karnabahar kuyruğunda.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Virgin minaresi kılıfa sığmıyor!


Bu köşede üç gün tarihe not olarak kalsın diye yazmaya çalıştım. Devlet Bankası Ziraat, Türkiye’den uçakla 46 saatte (aktarmalı) gidilen Virgin Adası’nda kurulu bir şirkete (tabela şirkete) 2014 yılında (bu iktidar döneminde) açtığı 1 milyar 636 milyon dolar (bugünkü kurla 12 milyar TL) kredi parasını geri alamadı. Ziraat Bankası, yarım ağız “geri aldık...” diye açıklama yaptı. Oysa Sayıştay, “kredi geri dönmedi” diye rapor yazdı. Kim doğru söylüyor? Kredi Turkcell firması kurucu patronu Mehmet Emin Karamehmet’e açılmış. İşin içine Rus ile İsveç sermaye sahipleri de girmişler. “Efendim biz bu krediyi pırlanta Türk şirketi olan Turkcell, yabancıların eline geçmesin diye verdik” kılıfı ortaya atıldı. Minareyi çalan kılıfı hazırlar misali krediyi pompalayan gerekçe mi uyduruyor? Dün CHP Genel Başkan Yardımcısı, eski Hazine müsteşarı yani Türkiye’de devlet bankalarının kredi işlerini iyi bilenlerdin birisi olan Faik Öztrak da yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’a açıklık getirsin diye bir soru önergesi  verdi; “Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş., ‘1 milyar 636 milyon dolarlık kredi ile doğrudan veya dolaylı taraflılığımız bulunmuyor’ derken, Ziraat Bankası söz konusu kredinin Çukurova grubuna Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.’deki ortaklığının sürdürülmesi için kullandırıldığını ifade etmektedir. Sayıştay raporu ise bu kredinin vergi cenneti, British Virgin Adaları’nda kurulan bir şirkete kullandırıldığını raporlamaktadır. Tarafların beyanları arasındaki tutarsızlıklar dikkat çekicidir. Ziraat Bankası bu krediyi kime, ne amaçla ve ne karşılığında kullandırmıştır? Sayıştay raporunda bahsedilen 1 milyar 636 milyon dolarlık kredi borcu, Turkcell’in TVF’ye geçtiği Ekim 2020 tarihinde Ziraat Bankası’na ödendiyse, bu borcu kim, nasıl ödemiştir? Bu borç kapatıldıysa Ziraat Bankası Genel Müdürü Sayın Hüseyin Aydın’ın Turkcell İletişim A.Ş.’deki Yönetim Kurulu Üyeliği hâlâ neden devam etmektedir?” diye sordu. Virgin minaresi kılıfa sığmıyor.