Türkiye’nin Afganistan’a hiçbir borcu olmadığı gibi, geçmişte modernleşmeye çalışan Afganistan’la kurulan ilişkilerin de bugün Taliban etkisindeki Afganistan’la kurulacak ilişkilerle hiçbir ilgisi yoktur.

İktidar, güncel siyasetini tarihle meşrulaştırmaya çalışıyor. Son olarak Türkiye’ye yönelik düzensiz ve kontrolsüz Afgan göçünü tarihle meşrulaştırmak için “Kurtuluş Savaşı’nda Afganistan bize yardım etmişti!” dediler.

İşte bugün, düzensiz ve kontrolsüz Afgan göçünü tarihle meşrulaştırmaya çalışanlara tarihi gerçekleri hatırlatacağım: Kurtuluş Savaşı’ndaki Türk-Afgan dostluğunun nasıl kurulduğunu, kimin, kime yardım ettiğini, Afganistan’ın Atatürk’ü nasıl rol model aldığını, Atatürk Türkiye’sinin Afganistan’ın modernleşmesine verdiği desteği anlatacağım.

BAĞIMSIZ AFGANİSTAN

Afganistan, 1880’den beri İngiliz kontrolü altındaydı. 1914’te Afganistan Emiri Habibullah Han İngilizlerden bağımsızlık istedi. İngilizler, I. Dünya Savaşı’nda tarafsız kaldıkları takdirde Afganistan’a bağımsızlık vereceklerini bildirdiler. Afganlar, Osmanlı halifesinin cihat ilanına katılmadılar; I. Dünya Savaşı’nda tarafsız kaldılar. Ancak İngilizler vaat ettikleri bağımsızlığı vermediler. Bu sırada Habibullah Han öldürüldü, yerine oğlu Emir Emanullah Han geçti. (1919).

Bağımsızlık yanlısı Emanullah Han, o sıradaki İngiliz-Rus rekabetinden yararlanarak Mayıs l919’da İngiltere’ye karşı Afgan Bağımsızlık Savaşı’nı başlattı. Ağustos l919’da İngiltere, Ravalpindi Anlaşması’yla Afganistan’ın bağımsızlığını tanıdı.

İlginç bir tesadüf eseri, Afgan Bağımsızlık Savaşı ile Türk Bağımsızlık Savaşı aynı yıl, hatta aynı ay; Mayıs 1919’da başladı.

1921 Türk-Afgan Antlaşması


Mustafa Kemal (Atatürk), 18 Ağustos 1920’de Afgan Emiri Emanullah Han’a bir mektup göndererek özetle “İngilizlere karşı birlikte mücadele edelim” dedi. (ATABE, C. 9, s. 207.)

1 Mart 1921’de “Türk-Afgan Dostluk ve İş Birliği Anlaşması” imzalandı. Anlaşma 21 Temmuz 1921’de TBMM’de onaylanıp yürürlüğe girdi. Türk-Afgan Antlaşması ile Ankara Hükümetini ilk tanıyan ülke Afganistan oldu. Türkiye de Rusya’dan sonra Afganistan’ı tanıyan ikinci ülke oldu. Anlaşmada, “Tüm Doğu uluslarının kurtuluş, bütünüyle özgürlük ve bağımsızlık hakkına sahip oldukları...” belirtiliyordu. Böylece ezilen, sömürülen mazlum milletlerin özgürlük ve bağımsızlık hakkına sahip oldukları ilk kez bir pozitif hukuk belgesinde yer aldı.

Çok geçmeden Afganistan ve Türkiye arasında karşılıklı elçilikler açıldı. 1921’de Afgan Elçisi Sultan Ahmet Han ilk yabancı elçi olarak Ankara’ya geldi. 10 Haziran 1921’de Ankara’da Afgan elçiliğine bayrak çekilme töreninde konuşan Atatürk, İslam dünyasının panislamizmden uzak biçimde, emperyalizme karşı bağımsızlık amacıyla bir araya geldiğini anlattı: “Her İslam hükümetinin, Afganistan gibi bağımsız ve hür olduğunu görmekle iftihar edeceğiz...” dedi. (ATABE, C.11, s.200)

Atatürk ertesi yıl, 1922’de, Medine savunmasının şanlı kahramanı Fahrettin (Türkkan) Paşa’yı Türk elçisi olarak Afganistan’a gönderdi.

Türkiye’nin Afganistan’a Gönderdiği Uzmanlar


1921 Türk-Afgan Antlaşması’nın 8. maddesi şöyleydi: “Türkiye Afganistan’a kültür alanında yardım etmeyi, öğretmen ve subay göndermeyi ve bu öğretmen ve subayların en az beş yıl görevde kalmasını ve bu sürenin sonunda, Afganistan isterse yeniden eğiticiler göndermeyi yükümlenir.”

Afganistan hükümetinin isteği üzerine Afganistan’da memleket hastanelerinde ve salgın hastalık mücadelesinde çalışmak isteyen 4 Türk doktora izin veren Atatürk imzalı kararname. (1938)


Atatürk, ilk olarak 1922 yazında Afganistan’a bir grup subay ve doktor gönderdi.

Genç Türkiye Cumhuriyeti, 1926’da Kabil’de açılan İhtiyatı Zabitan Mektebi’ne 5 subay daha gönderdi.

1927’de Beşinci Kolordu Komutanı Ferik Naci Eldeniz Paşa, Afganistan Hükümeti Harbiye Vezareti Müsteşarlığı’na getirildi. Ayrıca Afganistan Genelkurmayında görev almak üzere Kâzım Orbay Paşa’nın başkanlığında Alb. Hidayet, Alb. Nuri, Alb. Reşit, Alb. Cemil, Alb. Muharrem, Bnb. İzzet, Bnb. Halim, Yzb. Reşit, Yzb. Kazım beylerden oluşan askerî uzmanlar heyeti 21 Ekim 1928’de Afganistan’a gönderildi.

Emanullah Han’ın 1928’de yaptığı Türkiye ziyaretinde imzalanan yeni Türk-Afgan Antlaşması (1928) gereği Afganistan’a aynı yıl içinde önemli bir Türk askerî heyeti daha gönderildi.

1937’de Türkiye, Afganistan Harbiye Mektebi’nde ders vermek ve subay yetiştirmek üzere Afganistan’a 11 subay daha gönderdi.

1942’de Kâbil Askerî Lisesi’nde matematik, fizik, kimya ve coğrafya branşlarında çalıştırılmak üzere 5 subay daha Afganistan’a gönderilecekti.

Afganistan, Türkiye’den Türkçe ve Ruhiyat öğretmenleri istedi. 1928’de Afganistan’a bir Ruhiyat öğretmeni, bir telgrafçı ve bir de mütehassıs gönderildi.

Kabil Büyükelçimiz M. Şevket Esendal’ın girişimleriyle 9 Haziran 1938’de Afganistan’da “Kâbil Siyasal Bilgiler Fakültesi” kuruldu.

Prof. M. Ali Fuat Dağpınar da Afganistan’da “Kabil Hukuk Fakültesi”ni kurdu. Burada Dağpınar dışında Prof. Dr. Zühtü Berke, Prof. Dr. Şakir Tural, Kur. Alb. H. Erbuğ ve aslen Türk asıllı olan Dr. Hans Türk de görev aldı.  Prof. Dr. Atıf Akgüç de 1951-1955 arasında burada hukuk profesörlüğü yaptı.

1938’de Afganistan Harbiye Okulu’nda çeşitli dersler vermek üzere istenilen 6 öğretmene ek olarak Kâbil Muallim Mektebi için 1 müdür, 2 öğretmen ve Afganistan Maarif Vekâleti Vezareti için de 1 müşavir Afganistan’a gönderildi. Ord. Prof. İsmail Hikmet Ertaylan, Kasım 1939’da Afganistan Maarif Nezareti Müşavirliği’ne getirildi. Ertaylan, bireysel teşebbüsü ile Kâbil’de bir gece üniversitesi açtırdı. Ayrıca ilkokuldan üniversiteye kadar her kademedeki öğretim kurumlarının programlarını hazırladı.

Türkiye, 1941’de matematik öğretmeni Fuat Arsan ve 1943’te fizik öğretmeni Rıfat Bayer’i Afganistan’a gönderdi. Yine aynı yıl 3 öğretmen ile tıp fakültesinde çalışmak üzere 1 öğretmen daha Afganistan’a gönderildi.

Türkiye, 1945-1953 yılları arasında İstanbul Erkek Lisesi’nden, Galatasaray Lisesi’nden, Gazi Eğitim Enstitüsü’nden fizik, tarih, coğrafya, tabiye, beden eğitimi öğretmenlerini Kabil’e gönderdi.

1922’den itibaren Türkiye Afganistan’a doktor göndermeye de başladı. 1937’de Afganistan’da görev yapan toplam 38 Türk vardı. Bunların 12’i subay ve 17’si doktordu.

Op. Dr. Rıfkı, Bakteriyolog Dr. Rebi Hikmet ve Ayniyye Mütehassısı Dr. Fuat Bey 1927’de Afganistan’a gönderildiler.

1927’de Afganistan’a gönderilen doktorlardan Prof. Dr. Kamil Rıfkı Urga, 1932’de “Kabil Tıp Fakültesi”ni kurup oranın dekanı oldu. Urga, bu fakültenin öğretim üyeliklerine İstanbul Tıp Fakültesi’nin 1933’te kadro dışı bıraktığı cildiye uzmanı Prof. Dr. Hasan Reşat Sığındım ve Kimyacı Prof. Dr. Ömer Şevket Öncel’i getirdi. Ayrıca birçok Türk profesör burada değişik dallarda görevlendirildi.

Afganistan’daki Eczacılık Okulu, Erkek Hasta Bakıcı Okulu ve Ebe Okulu yine Türkler tarafından kuruldu. K. Rıfkı Urga, bu okulların bütün ana binaları ile öğrenci yurdunu inşa ettirdi.

1932’de Dr. Celâl Faik Bey Afganistan Mülki Hastanesi’nde diş doktoru olarak, Fatma Besime Hanım ise Kadın Hastanesi’nde ebe olarak görev yaptılar.

1935’te Akıl ve sinir hastalıkları uzmanı olarak Dr. Nevzat Eşref, Afganistan’a gönderildi.

1937’de Türkiye’de değişik hastanelerde görev yapan birkaç doktor daha Afganistan’a gönderildi. Eczacı Salahettin Tandal ve Bakteriyolog Akif Keçeli beyler Afganistan’da önemli görevler üstlendiler. Ayrıca Kâbil Üniversitesi’nde çalışmak isteyen Ankara Numune Hastanesi’nde görevli Dr. Faruk İlhan ve Dr. Adnan Atam’ın Afganistan Hükümeti emrinde görev almalarına izin verildi.

Sonuçta Atatürk Türkiye’si, Afganistan’a -daha Kurtuluş Savaşı yıllarından itibaren- çok sayıda subay, öğretmen, doktor göndererek askerlik, eğitim ve sağlık alanlarında ciddi yardımda bulundu. Modern Afgan ordusu, modern Afgan eğitim, sağlık hatta hukuk sistemi Türkiye’den giden uzmanlarca kuruldu.

★★★

Peki, Afganistan Kurtuluş Savaşı’nda Türkiye’ye maddi yardımda bulundu mu? Genelkurmay belgelerine göre Kurtuluş Savaşı’nda Sovyet Rusya, Türkiye’ye toplam 11.028.012 TL yardım gönderdi. (Buhara Cumhuriyeti, Türkiye’ye gönderilmek için 59 milyon lira toplamış, Ruslar bunun 11 milyonunu göndermişti.) (Türk İstiklal Harbi, C.7, s.173,174). Sovyet Rusya ayrıca 43.374 piyade tüfeği, 120.901 süngü kolu, 318 hafif makineli tüfek, 81 top, 13 bomba topu, 56.042 sandık piyade cephanesi, 159.043 adet topçu cephanesi, 123 sandık el bombası ve 2 telsiz gönderdi. (Türk İstiklal Harbi, C.7, çizelge 8). Hindistan da toplam 675.494 TL gönderdi. (Türk İstiklal Harbi, C.7, s.175) Azerbaycan’dan gelen yardımlar da oldu. Ancak Afganistan’dan gelen ciddi miktarda bir yardım yok.

Afganistan Modernleşmesinde Atatürk Etkisi


Afgan Kralı Emanullah Han, iyi bir eğitim almamıştı. Ancak ülkesini modernleştirmeye kararlıydı. Afganistan’ın geri kalma nedeninin “dini bağnazlık” olduğunu düşünüyordu. Atatürk’ün devrimlerini örnek alarak ülkesini modernleştirmeyi denedi. Afganistan’ı önce tek tip modern eğitime geçirdi. Açılan yeni okullarda çağdaş eğitim verilmeye başlandı. Kölelik yasaklandı. Din ayrımı olmaksızın bütün yurttaşların kanun önünde eşit olduğu ilan edildi. Hinduların renkli sarık giyme zorunluluğu kaldırıldı. Afganların başına bağladıkları 5 metrelik şal yasaklandı. Devlet dairlerinde takım elbise giyilmesi kararlaştırıldı. Vergilerde din ayrımını ortadan kaldırıldı. 23 maddelik yeni bir evlilik kanunu çıkarıldı. Çok eşlilik yasaklandı. Nikâh, devlet güvencesine alındı. Kız çocuklar okula gönderilmeye başlandı. Kadınların sosyal hayata katılması sağlandı. Kadınların peçelerini açıp saçlarını boyamalarına izin verildi.

Kraliçe Süreyya, Atatürk, Afganistan Kralı Emanullah Han, İsmet İnönü, Müveddet Özalp, Kazım Özalp, Kraliçe Süreyya’nın kardeşi Huriye Tarzi. (22 Mayıs 1928)


1927’de birçok Avrupa kentini gezen Emanullah Han, 1928’de eşi Kraliçe Melike Süreyya Terzi ile birlikte Türkiye’yi de ziyaret etti. Kraliçe Süreyya, Batılı bir kadından farksızdı. Kral ve kraliçe Türkiye’de çok iyi karşılandılar. Atatürk tarafından iyi ağırlandılar.

Çok geçmeden Emenullah Han, Afganistan’daki bağnaz din adamlarıyla karşı karşıya geldi. Özellikle kadın kıyafeti konusundaki uygulamaları nedeniyle din adamları, “kâfir krala karşı mücadele” ediyoruz diyerek isyan ettiler.

Atatürk, modernleşmeci Emanullah Han’a karşı çıkan isyanların bastırılması için Afganistan’a gönderilen Türk birliğinden, “irticaya karşı” canları pahasına da olsa kralı korumalarını istedi. Ancak, Türk birliği yetişemeden Emanullah Han, 1929’da ülkesini terk etti. Roma’ya yerleşti.  (Şimşir, s.94; Saray, s.149)

1929 sonunda Muhammed Nadir Han, “Nadir Şah” unvanıyla Afgan kralı oldu. 1933’te Nadir Şah öldürüldü. Zahir Şah Afgan kralı oldu. Türkiye’nin Afganistan’a yardımları bu dönemlerde de devam etti. Ancak Afganistan bir türlü kendi Atatürk’ünü bulamadı, reformlar kalıcı olmadı.

Bu arada Afganistan’daki dinsel muhalefet gelişmeye başladı. Yine de Afganistan 1980’lere kadar modern bir damara sahipti.

Afganistan 1979’da Sovyet işgaline uğradı. 1980’lerde ABD’nin “Yeşil Kuşak” projesi kapsamında Afganistan’daki dinsel gruplar ABD eliyle beslenip büyütüldü. Sovyetlerin parçalanmasından sonra bu sefer ABD, Taliban’la mücadele gerekçesiyle Afganistan’a girdi. Aradan 20 yıl kadar zaman geçti. Afganistan’a hiçbir kalıcı çözüm getirmeyen ABD, 2021’de Afganistan’ı Taliban’a bırakıp çekildi.

★★★

Gerçek şu ki, geçmişte Afganistan Türkiye’ye değil, daha çok Türkiye Afganistan’a yardım etti. Üstelik Atatürk Türkiye’si Afganistan’a, “bağnazlaşması” için değil, “çağdaşlaşması” için yardım etti. 1980 öncesinde “Afganistan’ın modernleşmesinde” Türkiye’den gönderilen uzmanların rolü büyüktü. Türkiye’nin Afganistan’a hiçbir borcu olmadığı gibi, geçmişte modernleşmeye çalışan Afganistan’la kurulan ilişkilerin, bugün Taliban etkisindeki Afganistan’la kurulacak ilişkilerle de hiçbir ilgisi yoktur. Düzensiz ve kontrolsüz Afgan göçü, “Afganistan bize yardım etmişti!” söylemiyle savunulamaz.

Kaynakça:

■ Amin Saikal, “Kemalizm’in İran ve Afganistan’daki Etkileri”, Tarih İncelemeleri Dergisi, XIV, (Çev. Hasan Mert), İzmir, 1999.

■ Atatürk’ün Bütün Eserleri, (ATABE) C.9 ,11.

■ Bilal Şimşir, “Cumhuriyetin Barışçı Dış Politikası Üzerine”, Cumhuriyet Kazanımları, Ankara, 2014.

■ Bülent Yaşar, “Bağımsız Afganistan’ın Modernleşmesi Hususunda Türkiye’den Afganistan’a Gönderilen Uzmanlar”, Birey ve Toplum, Aralık 2020, Y.10, S.2, s. 51-86.

■ Hüsnü Özlü, “Türk-Afgan Dostluk ve İşbirliği Anlaşması Kapsamında Atatürk Dönemi Türkiye Afganistan İlişkilerine Bakış”, Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, Eylül 2012, Y.3,S.8, s.31-46.

■ Mehmet Köçer, “Afganistan’ın Yenileşme Çabasında Atatürk Düşüncelerinin Rolü”, Türk Dünyası Araştırmaları, Kasım-Aralık 2008, S. 177, s. 81-92.

■ Mehmet Saray, Afganistan ve Türkler, Ankara, 2000.

■ Türk İstiklal Harbi, İdari Faaliyetler, Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı. C. 7, Ankara 1975.