-Haklının gücü her güçten üstündür. Çünki hak en üstün güçtür.-

Adalet konusundaki tanımlar sayfalar  tutar. Hepsini özetleyecek olan tanım, adaletin yaşam güneşi, yaşam güvencesi olduğudur. Devletin saygınlığı ve etkinliği yönünden büyük değer taşıması nedeniyle de “Adalet devletin temelidir” özdeyişi, yargı salonlarının çoğunda yazılıdır. Yurttaşların adalete bağlılığı ve adalet saygısı, önde gelen bir özellik olduğundan, nitelik, özellikle saygınlık ve güven yönünden adalet anlayış ve bağlılıkları gözetilir. Özellikle devlet yöneticilerinin ve görevlilerinin adalet konusundaki tutumları ve duyarlıkları seçkinlik ve saygınlık yönünden önemli bir ölçüdür.

Ülkemizde siyasal yönetimlerin tutumları, adalet örgütü ve yaşamdaki yeriyle etkileri için uzun yıllar tartışma konusu olmuştur. “Hukuk devleti” niteliği onurlu bir yapıyı ve tutumu özetlediğinden, övünülecek bir düzeydir. Devletin güvenilirliği ve saygınlığıyla devlet yöneticilerinin yeterliği yönünden adaletle ilgili tutum ve davranışları önemli bir ölçüdür. Adalet devletin mayasıdır, özüdür, özgün niteliğidir. Adalete dayanmayan devlet, devlet değildir. Bu nedenle yargısından yakınılan, yargısına güvenilmeyen, yargı görevlileri yaraşır olmayan devlet, ilkel bir kuruluş sayılır. Hukuk, yaşamın ışığı ve güvencesi, barışın ve esenliğin kaynağı ve dayanağı olduğundan tam bir insanlık ve uygarlık kurumudur.

Demokrasilerde yönetimin saygınlık ve güvenirliği adalet-yargı konusundaki tutumlarıyla, değerlendirilir. Siyasal erklerin yargıya el atması, yargıyı etkileyip yönlendirme çabaları, atamalardan işlemlere uzanan haksızlık ve çirkinliklere neden olmaları, resmî ilân dağıtımına kadar uzanan ayrımcılık, kayırma, yandaşlık işlemleri, tartışmalara neden olan kararlar yakınmalara, eleştiri ve tartışmalara yol açmaktadır.

“Hukuk devleti” diye övünülen yapının etkinlik ve saygınlığıyla ilgili sorumluluk öncelikle devlet yöneticileri ile yargı görevlileri ve çalışanlarındadır. Yargıda görevli tüm kişilerle avukatlar onurlu bir kurumun ustalarıdır. Görevlerinin kutsallığına uygun tutum ve davranışlarıyla başarıları ve seçkinlikleri söz konusu olduğunda çalışmalarında her yönden nitelik ve güvenirlik koşuldur. Hukukçuların sesi, çalışmaları ve alınan kararlarla topluma yansır. Bu sesler birer güvencedir, Yazılar, dersler, konuşmalarla yaşamı ışıklandıran çalışmalar birer esenlik katkısıdır.

Ne var ki birkaç bilim adamı, avukat ve yargı ilgilisi dışında konuyla, mesleklerin sorunuyla ilgilenen, adalet saygısı ve güveni yönünden özene çağıran, bu alanlarda devletin yaklaşımıyla görevlilerin tutumundan başlayarak sorunlara el atan, el atılmasını isteyen de çok az, Adalet bir yaşam güvencesi ve yaşam güneşidir. Adaletin olmadığı yerde insanlık ve güvenlik yoktur.