Anadolu’da bir söz vardır, açtırma kutuyu söyletme kötüyü denir...

Organize ya da tek başına onu bilmem ama, Sedat Peker bir şey yaptı 20 yıllık iktidarın kutusunu açtı. Daha doğrusu aracı oldu!

Bunu da kendi deyimiyle ‘bir kamera bir tripod’ ile yaptı. Çünkü, bu tür işler tıpkı tripod gibi ‘üç ayaklı’dır. Bir, yapan vardır. İki, yapılan şeyler vardır. Üç, yapanların da “ortaya çıkmaz, dükkan bizim” yanılgısı vardır... Ama doğrular da yanlışlar da gizli kalmaz.

Hele, AKP gibi kendi adamlarını kullanıp bir süre sonra kağıt mendil gibi sokağa atan bir partide hiç gizli kalmaz.

AKP öyle de diğer partiler çok mu farklı sanki? Galiba siyasetin fıtratında var...

Bir yandan da iyi oluyor!

Devlet yönetimini denetleyecek makamlar ya ortadan kaldırıldı ya da işlevsiz. Adalet konu, “128 milyar dolar nerede” değilse kılını kıpırdatmıyor. Bu millet yıllardır sır olduğu için doğalgazı kaça aldığını bile öğrenemiyor!

Geriye ne kalıyor? Sedat Peker...

Bir gün, bir Peker çıkıp ‘ilişkiler duvarından’ tek bir tuğlayı bırak yerinden sökmeyi şöyle oynatıyor, gerisi çorap söküğü!

Bu kez tuğlayı yerinden oynatanın beklediğinden çok daha fazla toz, gürültü çıktı ama...

Süleyman Soylu iki kez tv’de konuştu. İddialara tak tak diye yanıt vereceğine ne yaptı? Asıl hedefin kendisi değil, Erdoğan olduğunu söyledi, işe Saray’ı da karıştırdı!

Bir siyasetçi ‘10 bin dolar alıyor’ dedi. Başka partiden olsa bu siyasetçiyi tuttuğu takıma, adresine kadar anında açıklardı, ama isim vermedi. Gözlerin AKP’ye çevrilmesine neden oldu.

Bunu Sedat Peker bile yapmadı. Her fırsatta, ‘AKP’yi, Erdoğan’ı bu işlerden ayrı’ tuttu! 

Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizzat görevlendirdiği, partinin başına bizzat geçirdiği, başbakanlık koltuğuna bizzat oturttuğu Ahmet Davutoğlu’nu işe karıştırdı. Üstelik iddialarla hiç ilgisi yokken, ‘Davutoğlu partiyi CHP ile koalisyona götürüyordu ben tek başına engel oldum’ dedi. Erdoğan’ın olup bitenden ‘bi haber’ kaldığı izlenimi doğdu! 

‘Davutoğlu bakanları dinletti’ dedi, dinletme işini yaptırabilecek tek isim o dönemin AKP’li içişleri bakanı Efkan Ala’yı ortaya attı! 

MHP ile ilişkilerde ‘Hükümeti ben ayakta tutuyorum’ demeye getirdi, AKP’li seçmenin aklını karıştırdı. 

Eski AKP’li Ali Babacan’a da çattı. Bugün yarın Babacan’da çıkıp ‘bildiklerinden’ bir demet sunacak millete!

Kutu açıldı bir kez... 

Dün, AKP’de zirveyi gören işi bitince de kapı önüne bırakılan Ahmet Davutoğlu televizyona çıktı, açılan kutunun içindekilerden ‘azıcık’ söz etti.

Davutoğlu, “Başbakan ve AKP genel başkanı iken bakanları dinletiyormuşum. Böyle bir şey olsa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haberi olmaz mı? Soylu, o dönemin içişleri bakanı Efkan Ala’yı suçluyor bir anlamda. Ala çıkıp konuşmalı! Para sayma makineleri diyerek dönemin AKP’li bakanı Muammer Güler’i suçladı. Yani, para sayma makineleri üzerinden bir anlamda 17-25 Aralık olayları haklıydı dedi! MİT başkanının istifasını ve milletvekili adaylığını gündeme getirdi” dedi.

Durmadı... “Mustafa Şentop (şimdiki TBMM başkanı) bana geldi. ‘Sayın genel başkanım, AKP teşkilat başkanı Süleyman Soylu partinin doğasını, dokusunu bozmaya çalışıyor’ diye şikayet etti” dedi. 

Bombayı sona sakladı, “Artık itiraf ediyorum. Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve Berat Albayrak o dönem Cumhurbaşkanı’nın koordinasyonuyla bana kumpas kurdular” dedi!

***

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker konuştu, Türkiye Süleyman Soylu’ya baktı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuştu, Türkiye artık AKP’ye bakıyor...

***

Yıllar önce, “Melih Gökçek bu yapıya (FETÖ) Ankara’yı parsel parsel satmıştır” denmişti. Kim demişti bunu? AKP Hükümeti’nin sözcüsü Bülent Arınç.

Dün böyleydi, bugün yine aynı. Millet, AKP iktidarı ile ilgili en doğru bilgileri AKP’lilerden öğreniyor. Öğrenmenin yeri ve zamanı olmaz. Ali Babacan, Efkan Ala, Muammer Güler, Mustafa Şentop ve hatta MİT başkanı Hakan Fidan, isimleri geçtiği için bilgi verme sırasına girmiştir herhalde.

*** 

Sedat Peker kamera ve tripodu toplayıp videoları keserse şaşırmamak gerekir. Bilgilendirme işini başkaları devraldı çünkü...